GündemAsırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

29.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bir asrı geride bırakan tarihiyle Büyükada’nın en önemli sembollerinden olan dünyanın ikinci büyük ahşap yapısı; Rum Yetimhanesi için Bakanlık, İBB ve Patrikhane harekete geçti... 1964’ten beri atıl durumda olan anıt yapıt, restorasyonla eski ihtişamına kavuşturulacak. 6 binden fazla yetime yuva olan yapının nasıl kullanılacağı ise daha sonra belirlenecek...

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

Gülden Çoktan - İstanbul / Dünyanın en büyük ikinci ahşap yapısı olan ve 57 yıldır hizmet vermeyen Büyükada Rum Yetimhanesi’nde restorasyon çalışmaları öncesinde son hazırlıklar tamamlandı. Yapının, restorasyon sonrası hangi fonksiyonda kullanılacağı ise Eylül-Ekim aylarında düzenlenecek çalıştayda belirlenecek.

Haberin Devamı

Ahşap mimarisiyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük binası olan Büyükada Rum Yetimhanesi, 1898 yılında Fransız Mimar Alexander Vallaury tarafından Prinkipo Palas Oteli olarak inşa edildi. Otele ruhsat verilmemesi üzerine 1900’lerin başında bir Rum tarafından satın alınan bina, yetimhane olarak kullanılması şartıyla Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne bağışlandı. 1964’ten bu yana metruk olan ve çökme riskiyle karşı karşıya olan tarihi yapı için restorasyon kararı verildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki BİMTAŞ’ın yürüttüğü dijital belgeleme ve rölöve çalışmaları tamamlandı.

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

Yetimlere yuva oldu

Yaklaşık altı bin Rum yetime yuva olan tarihi yapının yeniden İstanbul’a kazandırılması için yürütülen çalışmalarla ilgili önceki gün bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, BİMTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Nazım Akkoyunlu, Europa Nostra Türkiye Başkanı Burçin Altınsay Özgüner, Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ve proje koordinatörü Laki Vingas katıldı.

Haberin Devamı

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

Tarihi yapının çatısındaki ve pencerelerindeki çökme, kırık ve bakımsızlık yıllarca kamuoyunun gündemine gelmiş, bu önemli kültür varlığının korunması için birçok haber yapılmıştı.

‘Korumak vazifemiz’

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak tarihi yapının yeniden kazandırılması için her türlü desteği vereceklerini belirten  Misbah Demircan, şunları söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bizim vazifemiz kültürel mirasımızın korunmasını sağlamaktır. Bu sadece İstanbul’da değil bütün Türkiye’de böyle. Burası birinci dereden tarihi bir eser. Hangi fonksiyonda kullanılacağına dair de çalıştay daveti yapılıyor. Değerli Patriğimiz de o konuyla ilgili zihninde nasıl yapılacağı hususunda hazırlıklarını yapmış. Bu süreçte başından beri Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde mülkiyeti çözülmüş ve belli bir yapım aşamasına gelmiş. Burada yapılan iş Bakanlığın asli işidir. Bu süreçte biz de üzerimize düşeni yapmaya ve ayağa kaldırma hususunda elimizden geleni göstermeye gayret göstereceğiz.”

Haberin Devamı

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

 ‘30 kişilik ekip çalıştı’

Ön restorasyon projesinin yürütücüsü İBB iştiraki BİMTAŞ A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Nazım Akkoyunlu da binayla ilgili dijital belgeleme, drone ve lazer destekli üç boyutlu çizimler hazırlanması ve rölöve gibi çalışmaların 30 kişilik bir ekiple, 45 gün sahada çalışarak tamamlandığını söyledi. Akkoyunlu, yetimhanenin çatısının yüzde 50’sinin yıkık ve tamamının hasarlı olduğuna dikkati çekerek şu bilgileri paylaştı:

“Dördüncü katın yüzde 60’ı çökmüş, üç ve dördüncü kat döşemelerinin yüzde 40’ı kırıktır. Yapının tamamında döşeme kirişleri yüzde 60 taşıyıcılığını yitirmiştir. Yapının bir yıkım sürecine girmemesi için koruyucu bir örtü sistemi ve destek unsurları yerleştirilmelidir. KUDEB Konservasyon ve Restorasyon Laboratuvarı tarafından bina gözlemsel olarak incelenmiş ve numuneler alınmıştır.”

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

‘Yetimhane hepimizin ortak değeri’

Fener Rum Patriği Bartholomeos ise konuşmasında şunları kaydetti: “Mimari özellikleriyle tüm dünyaca bilinen bu bina, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, ilerici eğitimin, fedakârlığın ve şefkatin abidesidir. Bugün de son derece ihtiyaç duyduğumuz bu manevi değerlerin somut ve tarihe mal olmuş halidir. Yetimhanenin son yıllarda yaşadığı ve hepimizi üzen erime sürecine dur demek vatandaş bilinci olan herkesin vicdani görevidir. Çünkü yetimhane hepimizin ortak değeridir ve kaderi bizlerin sorumluluğundadır. Bu nedenle Patrikhanemiz, şehrimizin ve insanlığın önemli bir değeri olan yetimhaneyi tüm teknik ve ekonomik zorluklara rağmen yeniden ayağa kaldırmak hususundaki gayretini daha geniş çevrelere yayarak, güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu noktada devlet makamları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve tüm İstanbul sevdalılarına ulaşarak desteklerini almayı arzulamaktayız. Ancak böyle kapsamlı bir elbirliğinden çıkacak güç ile yılların birikimi bu sorun çözülebilir ve Yetimhane, şehirlerin kraliçesi olarak tarif edilen İstanbul’a kazandırılabilir.”

Haberin Devamı

Asırlık anıt yapı ayağa kaldırılıyor

Haberin Devamı

‘Zamana meydan okudu’

Yetimhane Restorasyon Projesi Koordinatörü Laki Vingas da yapının birçok bölümünün ve çatısının ciddi olarak tahribata uğramasına rağmen bütünlüğünü koruyup ayakta kalmayı başardığını ifade etti. Vingas özetle şunları söyledi: “Yetimhane, zamana, doğaya ve çevresel faktörlere direndi. Çok şükür ki, orijinal hali ve son teknoloji ile rölövesi çıkarılarak kayıt altına alındı ve yarınlara bir anıt eser olarak taşınmasının önünde önemli bir kapı açıldı. Europa Nostra Türkiye’nin girişimiyle, 2018 yılında yetimhaneyi, Avrupa’nın tehlike altındaki yedi kültürel miras alanından biri olarak ilan etti. Akabinde toplantılar, buluşmalar ve ziyaretler süreci başladı. Danışma kurulu ve sekretarya oluşturuldu. Logosu tasarlandı ve seçildi. Destek projelerine müracaat edildi. Dijital belgeleme, rölöve çizimleri ve malzeme analizleri sonuçlanarak ilgili Anıtlar Kurulu’na sunuldu. Restitüsyon çizimleri hızla devam ediyor.”

Çalıştay yapılacak

Vingas, binanın fonksiyonunun belirlenmesi konusunda Eylül-Ekim aylarında uzmanların katılacağı bir çalıştayın düzenleneceğini beltti. Vingas, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu bina ve temsil ettiği tüm değerler Rum toplumunun bu topraklardaki zengin geçmişine işaret ediyor. Kültürel aidiyetimiz ile vatandaşlık aidiyetimizi birleştirerek çıktığımız bu yolda toplumumuza ve paydaşlarımıza güveniyoruz. Büyükada Rum Yetimhanesi’nin hikâyesi, artık maziye karışmış, nostaljik bir öykü olmasın.”

Fotoğraflar: Can Erok