Betül Yasemin Keskin - Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Antalya'nın Alanya ilçesi açıklarında bugün sabah saatlerinde 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, Antalya'nın tüm ilçelerinden hissedilirken, sosyal medyada da gündem oldu. Yapılan paylaşımlar içerisinde en dikkat çeken konu ise Android Deprem Uyarı Sistemi'nden gelen mesaj oldu. Yakın zamanda Türkiye'de de kullanıma sunulan Google'ın Android Deprem Uyarı sisteminin, deprem dalgalarının bölgeye ulaşmasından saniyeler önce vatandaşları uyardığı öne sürüldü.
ABD Kaliforniya'da da geçtiğimiz ay meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremde yine aynı uyarı sistemi yaklaşık yarım milyon insana depremden saniyeler önce uyarı mesajı göndermişti. Peki bu sistem depremi nasıl tahmin ediyor? Android uygulama sistemi depremi nasıl algılayıp cep telefonlarına bildirim gönderiyor?
ANTALYA'DAN ÖNCE KALİFORNİYA YAŞADI
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremden hemen önce erken uyarı mesaj sistemi ile yarım milyondan fazla insanın hayatı kurtarıldı. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından yönetilen erken uyarı sistemi sayesinde, yer sallanmaya başlamadan önce bölgede yaşayanlara uyarı mesajı gönderilerek korunabilmeleri için süre kazandırıldı. ‘ShakeAlert’ olarak adlandırılan uyarı sisteminin resmen kullanıma sunulmasından bu yana meydana gelen en büyük depremde sınavı geçtiğini gözlemleyen yetkililer, bunu büyük bir başarı olarak tanımlıyor.
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) ve ShakeAlert Koordinatörü Robert de Groot, birçok kişiden sarsıntıyı hissetmeden 10 saniye öncesine kadar uyarı aldıklarına dair bildirimler aldıklarını iletti. Uzun zamandır hayal edilen ve üzerinde çalışılan bu sistemin ilk depremde başarıyla işlemesi ve depremden kimsenin yara almadan kurtulması, umut vadeden bir gelişme olarak görülüyor.
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Deprem dalgaları bölgeye ulaşmadan insanları uyarmayı hedefleyen Google'ın sistemi nasıl işliyor? Bunun için Android işletim sisteminin erişimi kullanılıyor. Yani dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun eğer Android telefonunuz varsa 'Android Deprem Uyarı Sistemi'ne entegre olabiliyorsunuz. Bu Android telefonunuzun dünyanın en büyük deprem algılama ağını oluşturmak için milyonlarca diğer Android telefona katılarak 'mini bir sismometre' olabileceği anlamına geliyor.
Tüm akıllı telefonlar, deprem sinyalleri algılayabilen küçük hareket sensörlerine sahipler. Eğer bu sensörler kendilerine gönderilen bir deprem dalgası uyarısı algılarlarsa, uyarıyı Android kullanıcılarına ulaştırıyorlar. Bununla birlikte deprem algılama sunucusuna sallanmanın meydana geldiği yerin kaba konumuyla birlikte bir sinyal de gönderiliyor. Sunucu daha sonra bir deprem olup olmadığını anlamak için birçok telefondan gelen bilgileri birleştiriyor. Android işletim sistemi, bu uyarıları 'SharkeAlert' tarafından sağlanan verilerle gönderiyor. Tüm bu işlemleri algılama süresi inanılmaz bir hızla gerçekleşiyor. Bu hızın, depreminkinden daha fazla olması dolayısıyla da uyarı mesajını alıp saniyeler öncesinde yaşanacak depremden haberdar olmak mümkün.
'iOS İÇİN KULLANIMI DAHA ZOR'
Mobil Yazılım Uzmanı Ferhat Balaban, "Son model telefonların tamamında hareket sensörü var. Hareket sensörü sayesinde yakınlarınızdaki titreşimlerden haberdar olabilirsiniz. İçinde hareket sensörü olan herhangi bir telefona 'ShakeAlert' gibi erken uyarı sistemlerinden birini yüklediğinizde uygulama sizi uyarmak için aktif hale gelecektir" dedi.
Ferhat Balaban'a göre Android yazılımlı telefonlarda bu tarz uygulamaların kullanılabilirliği daha kolay. iOS yazılımlı telefonlarda ise arkada çalışan uygulamalar kısıtlı olduğundan kullanımı daha zor. Balaban, dünyanın her yerinde olduğu gibi böyle bir uygulamanın Türkiye'de de kullanıldığı takdirde verimli olacağını söyledi.
DÜNYADA NERELERDE KULLANILIYOR?
Google, 2020'de şimdiye kadar yapılmış en büyük deprem algılama sistemini kullanıma sunmaya başladı. Google'ın Android Deprem Uyarı Sistemi ilk başta yalnızca ABD'de mevcuttu ancak kısa süre önce Yunanistan ve Yeni Zelanda'ya geldi. Google yeni sistemi bir süredir Türkiye, Filipinler, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'da da kullanıma sunuyor. Google, Deprem Uyarı Sistemi ile kullanıcılarını depremden saniyeler önce uyarılarak daha güvenli bir yere geçmelerini sağlamayı hedefliyor.
'ŞURADA OLACAK DEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Ancak hâlâ depremi önceden bilmek mümkün değil! Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, deprem biliminin geldiği noktada depremlerin daha öncesinden tahmin edilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. "Deprem şurada ve şu saatte olacak" gibi bir teknolojinin Türkiye'de ve dünyada olmadığını söyleyen Doç. Dr. Özmen, "Deprem oluştuktan sonra P ile S dalgaları oluşuyor. P dalgası ilk gelen dalga. Deprem oluştuktan sonra P dalgası binayı sarsıyor fakat hasara neden olmuyor. Onun ardından gelen S dalgası binayı şiddetli bir şekilde sarsıyor ve hasara sebep oluyor. Erken uyarı sistemi deprem oluştuktan sonra ikinci gelecek S dalgası için uyarı yapılabiliyor."
EĞER UZAKTAYSANIZ...
P ile S dalgası arasındaki zaman farkının depremin meydana geldiği yere uzaklığına bağlı olarak değiştiğini söyleyen Doç. Dr. Özmen, "Deprem bölgesine yaklaşık 70 km mesafede olsanız 8-10 saniye zamanınız oluyor ama 20 km yakınlıktaysanız bu süre 2-3 saniyeye düşüyor" ifadelerini kullandı. Özmen, bu süre zarfında doğal gaz, elektrik vb. şeylerin kapatılarak depremin ikincil etkilerinin azaltılabileceğinin altını çizdi.
'ÇİN'DE YAPILDI FAKAT KANIT YOK'
Depremi herhangi bir şekilde hissetmenin ve tahminde bulunmanın mümkün olmadığını söyleyen Doç. Dr. Bülent Özmen, "Kimisi karıncaya, güneşe ve buluta bakarak veya başka hayvanların hareketlerine bakarak depremi tahmin ettiklerini söylüyorlar ama bunlar sadece denk gelen, tesadüfi olan durumlar" diye konuştu.
Bilimsel anlamda depremi önceden tahmin edebilmenin mümkün olmadığına vurgu yapan Doç. Dr. Özmen, yalnızca 1975 yılında Çin'de meydana gelen bir depremin tahmin edilebildiğini söyledi. Çok fazla veriden yola çıkılarak yapılan bu tahmin neticesinde depremin gerçekleşeceği bölgedeki insanların tahliye edildiğini belirten Doç. Dr. Özmen, 8 ay sonra tekrardan başka bir depremin meydana geldiğini fakat bu depremi tahmin edemediklerini belirtti. Doç. Dr. Özmen'e göre bu gibi durumlar bazen yaşanabilir ancak bunlara gösterilecek bilimsel olarak bir kanıt yok.
'DENİZDE MEYDANA GELEN DEPREMLERDE İŞE YARAYABİLİR'
Peki erken uyarı sistemi Türkiye'de işe yarayabilir mi? Türkiye'de bine yakın karasal ve denizsel fay olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bülent Özmen, bu fayların ne zaman kırılabileceğini bilemediklerini lakin kaç şiddetinde enerji üretebileceklerini bildiklerini belirtti. Özmen, "Türkiye'de denizsel ortamda oluşan depremlerde P ile S dalgası arasındaki zaman farkı saniye mertebesi açısından biraz yüksek olacağı için erken uyarı sistemi oralarda işe yarayabilir" ifadelerini kullandı. Bu durumun haricinde erken uyarı sistemlerinde vatandaşın binadan çıkmasına zaman olmadığını söyleyen Özmen, "Depremin olduğu yerden uzak bir noktadaysanız ya da birinci katta oturuyorsanız uyarı geldiğinde dışarı çıkma şansınız olur" diye konuştu.
İKİNCİL AFETLER ÖNLENEBİLİR
"Onun haricinde deprem sonrası doğal gazı, hızlı treni ve elektriği durdurarak ikincil afet dediğimiz afetlerin olmasını engeller. Başka türlü de bir yararı yok" diyen Doç. Dr. Özmen, deprem bölgesine uzakta olan insanların 12-13 saniye kadar şansı olduğunu ve bu kısa sürede insanları telefonlarına bakıp hareket edene kadar zamanın geçtiğini belirtti.