18.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural Cannes’ı izliyor
69. Cannes Film Festivali’nde dün Pedro Almodovar’ın yönettiği ‘Julieta’ basının karşısına çıktı. Ünlü İspanyol yönetmenin 20. filmi ‘Julieta’, Almodovar’ın önceki komedisi ‘Los amantes pasajeros’un ardından onun dram türüne yöneldiği bir yapım. Cannes’da yarışmadan önce İspanya’da gösterime giren ve Alice Munro’nun kısa hikayelerinden uyarlanan film, Almodovar’ın harikalarla dolu filmografisinin zirvelerinden biri olmasa da yönetmenin son döneminin akılda kalacak yapımlarından biri.
‘Doğru isim benim’
Filmde Julieta adlı karakterin gençliği ve orta yaşı arasında gidip gelen bir hikaye karşımıza çıkıyor. Julieta’nın kocası Xoan, kızı Antia ve onda büyük bir travma yaratmış geçmişindeki bir olayı takip eden filmde Almodovar, kariyerinin kadın karakterler galerisine Julieta gibi akılda kalıcı bir figür daha ekliyor. Filmlerinde başarılı oyuncu performansları yakalayan Almodovar, bunun sırrını şöyle açıkladı: “Oyuncularımdan istediğim, kendilerinin bu rol için en doğru isim, benim de bu film için en doğru yönetmen olduğuma inanmaları. Buna inandıklarında işler yolunda gidiyor.”
Filmde kısa bir rolü olan yönetmenin gözde oyuncusu Rossy de Palma ise filmin ana temasını açıkladı ve “Bu film kadınların kendilerini ailenin ve etraflarındakilerinin mutluluğundan sorumlu hissetmesiyle ilgili. Bu duygu geçmişte kalmış görünse de aslında tam da yok olmadı. Kadınlar bu his nedeniyle kendilerini feda ediyor” dedi.