26.01.2018 - 09:47 | Son Güncellenme:
DHA
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz'deki yabancı deniz canlılarından 450 kadarının Türkiye sularında olduğunu anlatırken, şöyle konuştu:
"Bu sayının 60 kadarını yabancı balık türleri oluşturuyor. Başta Süveyş Kanalı yoluyla girenler olmak üzere, gemi balast suları, insan eliyle taşınma ve yapışma (fouling) gibi sebeplerle bunların sayısı her geçen gün artmaktadır. Yeni ortama giren birçok zehirli balık, denizanası gibi türler turizm, balıkçılık gibi faaliyetleri olumsuz etkiliyor. Ayrıca zehirli balıkların yenilmesi halinde halk sağlığı için yeni sorun alanları oluşturuyor. Sadece Marmara Denizine gelen 90 kadar yabancı tür bulunmaktadır. Bu denize gemilerin balast sularıyla gelen tür sayısı 50 kadardır ve balast değişiminin veya boşaltmanın Marmara Denizi'ne yapılmaması önerilmektedir.
BİYOLOJİK SABOTAJ
TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, yabancı deniz canlılarının birçok bölgede biyolojik sabotaj nedeni olarak adlandırıldığını, bu türlerin deniz ekosistemine vereceği zararların boyutunun tahmin edilemediğini söyledi. Prof.Dr. Öztürk, TÜDAV olarak zararlı türlerle ilgili olarak aslan balıkları konusunda halkı ve başta da balıkçıları uyarmak amacıyla bir poster hazırlayarak bütün balıkçı kasabalarına ve dalış merkezlerine dağıtımını sürdürdüğünü anlattı.
YILLIK ZARARLARI 12 MİLYAR EURO
Avrupa Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, denizlerdeki yabancı türler yılda 12 milyar euroya yakın zarara neden oluyor. Türkiyede balon balıklarının ağlara verdiği zararlar ve iş gücü kaybı nedeniyle küçük ölçekli balıkçılara verdiği zararın yılda 10 bin TL olarak tahmin edildiği bu zararla karşılaşanlara devlet desteği verilmesi önerildi. Bunun yanı sıra Akdeniz'e yabancı zararlı türlerin girişinin azaltılması için deniz çayırlarının korunması ve daha fazla deniz koruma alanı oluşturulması gerektiği kaydedildi.
AKDENİZ İÇİNDE, BAŞKA BİR AKDENİZ VAR
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk Akdeniz'e giren bu yabancı türlerin iklim değişikliği ve deniz suyu sıcaklığının artması nedeniyle bütün Akdeniz'de kolayca yaşam alanı bulabildiğini hatırlatırken, denizlerde iklim değişikliği ve yabancı türlerin yayılması konusunda ulusal bir izleme programı başlatılmasını önerdi. Prof. Dr. Öztürk, Özetle Akdenizin içinde artık ağırlıkla Kızıldeniz canlılarından oluşan başka bir Akdeniz var ve bu herkesi tehdit ediyor dedi.