19.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gürkan Akgüneş / İstanbul
Yargıdaki FETÖ mağduriyetinin giderilmesine AYM de hak ve özgürlükleri öncelleyen kararlarıyla destek oluyor. İlginç sorgulamalar ve ahlaki gerekçelerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılan yüzlerce subayın başvurduğu AYM bir dosyada daha ‘özel hayatın ihlal’ edildiğine hükmederek, yeniden yargılama kararı verdi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli subaylardan Serkan Sönmez, Ocak 2011’de ihbar e-mailiyle idari soruşturmaya uğradı. Ahlaki düşüklük ve cinsel zafiyet içinde olmakla suçlandığı elektronik postaya dair 10 Ocak 2011’de ‘mülakata’ çağırılan Sönmez’e, akıl almaz sorular yöneltildi. Grup halinde cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığı, ilişkilerini kaydedip kaydetmediği sorulan Sönmez, verdiği yanıtlardan sonra sonra ifade metnini de imzaladı.
Bu mülakattan yaklaşık 1,5 yıl sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın oluşturduğu komisyonca 1.6.2012 günü Sönmez hakkında ayırma kararı verildi. Bu kararı 3 ay sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel onayladı ve Sönmez, 23 Ekim 2012 günü 3’lü kararnameyle ordudan atıldı. Sönmez, kendisini sorgulayan askerlerden şikayetçi oldu.
Detaylar şüpheli
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvuran Sönmez’in durumunu değerlendiren AYİM Başsavcılığı, işlemin hukuka aykırı olduğu yönünde görüş bildirdi. Sönmez’in askeri geçmişinde sadece 1 disiplin cezası bulunduğuna ve mesleki sicilinin çok iyi seviyede olduğuna dikkat çeken Başsavcılık, özel hayatın gizliliği kapsamında kalması gereken bilgilerin askerlikten atma işlemine esas alınamayacağını da belirtti.
Ancak bu mütalaaya rağmen, AYİM 1. Dairesi; Sönmez’in cinsel birlikteliklerini kabul ederek detaylıca anlattığı, sicil ve disiplin açısından başarılı bir asker olmasına rağmen ‘iyi ahlak sahibi olmak’ vasfını taşımadığı ve TSK’nın itibarını zedelediği gerekçeleriyle başvuruyu reddetti. Sönmez bu karara itiraz ettiyse de 1. Daire kararında direndi.
Bireysel başvuru hakkıyla birlikte dosyayı AYM’ye taşıyan Sönmez’in orduya dönüş yolunu AYM açtı. Kararını açıklayan AYM, ordudan atma ve askeri mahkemenin davanın reddi kararlarıyla Anasayasal güvence olan “özel hayatın gizliliği”nin ihlal edildiği yönünde karar vererek, AYİM’deki yargılamanın yenilenmesine hükmetti.
Kararda, “Söz konusu ifade metninde başvurucuya idari tahkikat başlatıldığı belirtilmemiş, hangi kapsamda ifadesine başvurulduğu da söylenmemiş. İfadenin hangi hukuki işleme esas alınacağı konusunda bilgi verilmeden temin edilmiş olması anılan ifadeyi hukuki yönden şüpheli duruma getirmektedir. Ayrıca sorular gözönüne alındığında başvurucunun mesleki hayatını değil özel hayatını ilgilendiren iddialara yanıt vermek zorunda bırakıldığı görülmektedir” denildi.
Nazılgül’ü ölüme götürmüştü
Sönmez, davaya konu sorgu hakkında Hava Kuvvetleri Adli Müşavirliği’ne suç duyurusunda bulunmuş, dilekçelerinde biri binbaşı diğeri kıdemli başçavuş rütbesindeki 2 kişi tarafından 8 saat boyunca insan onurunu kırıcı, aşağılayıcı, baskıcı ve zorlayıcı şekilde sorgulandığını savunmuştu. Ancak bu suç duyurularıyla ilgili dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı’nın da imzasıyla takipsizlik kararı verildi. TSK’dan yüzlerce subay ve astsubayın atılmasına neden olan ‘ahlak mülakatları’ Hava Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu’nun intiharına yol açmıştı. Ölümünden sonra Daştanoğlu’na sorguda, ‘Neden boşandın, Çocuğunun velayeti neden sende, O erkeklerle seni neden arıyordu?’ şeklinde sorular yöneltildiği ortaya çıkmıştı. Darbe girişiminin ardından da hem sorgulamaları yapanların hem de askeri yargıda başvuruları değerlendirenlerin FETÖ ile bağlantılı olduklaır anlaşıldı.