‘Ağabeyim intihar etmedi, öldürüldü’

Ankara’da 9 yıl önce yaşamına son verdiği iddia edilen Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın kardeşi Şule Oktay, ağabeyinin FETÖ kurbanı olduğunu ispat etmek için hukuk mücadelesini sürdürüyor. 25 Şubat 2009’da Ankara Dikmen’de ölü bulunan Behçet Oktay’ın kardeşi Şule Oktay, “Olay intihar değil, cinayet. Ağabeyimi FETÖ’ye boyun eğmediği için öldürdüler. Cinayetten 2-3 ay önce, ‘Tepedekiler çok üstüme geliyor’ şeklinde serzenişte bulunmuştu” dedi. Şule Oktay, ağabeyinin intihar ettiğine yönelik karar veren ve ardından yeniden yargılama talebine de olumsuz karar bildiren 8. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini HSK’ya şikayet edeceklerini de açıkladı.

‘2 haftada kapatıldı’

Ankara Dikmen’de dokuz yıl önce ölü bulunan Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ailesi hukuk mücadelesini sürdürüyor. Oktay’ın kardeşi Şule Oktay, ağabeyinin FETÖ tarafından katledildiğini söylerken, adalet aradıklarını söylüyor.

Yasa dışı dinleme ve FETÖ Çatı Davası’nda da müdahil olan Şule Oktay, ağabeyinin dosyasının, 2009’da olay yerini görmeyen bir savcı tarafından iki hafta içerisinde “kovuşturmaya gerek olmadığı” gerekçesiyle kapatıldığını öne sürüyor. Bu karara itiraz ettiklerini, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın talebi yerinde gördüğünü ancak yaşanan süreçte mağdur olduklarını dile getiren Oktay, Milliyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Savcı Mustafa Düzgün tarafından iddianame hazırlandı ve iddianame 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Ancak söz konusu mahkeme altıncı oturumun sonunda hiçbir inceleme yapmadan karar verdi. Mahkeme heyeti üyelerinden birinin silahtan anladığı için bilirkişiye gerek görülmediğini, bütün meslaktaşlarının Behçet Oktay için cansiperane çaba gösterdiklerini, bizlerin herkesi suçladığını ve bu suçlamaya devam edeceği gerekçeleriyle Behçet Oktay’ın intihar ettiğine dair karar verdi.”

‘Talebimizi reddettiler’

Yargıtay’ın mahkemenin kararını tek kelime yorum yapmadan onadığını söyleyen Şule Oktay, şunları anlattı: “15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte FETÖ için başlatılan mücadele kapsamında Behçet Oktay dosyasına imza atan polis, adli tıpçı, TİB uzmanı, hakim, savcı ve birçok kişi örgüt üyeliğinden tutuklandı veya ihraç edildi. FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle görevlerinden alınan kişiler Behçet Oktay dosyasında karanlıkta kalan noktalarda görev alan isimlerdi. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ortaya çıkan yeni durum ve delillerle birlikte yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduk. Ülkenin her noktasına nüfuz edecek edecek güçlü bir örgütün varlığını bizim hayalimiz olarak nitelendiren mahkemeye FETÖ’cülerin isimleri ve belgelerini sunduk. Ancak mahkeme bizim talebimizi reddetti.”

Behçet Oktay’ı öldürülmeden önce sahte isimle dinleten kişinin eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek olduğunu iddia eden Şule Oktay, şunları söyledi:

“Dinleme kararını Hizbullah militanı Abdurrahim Doğru adına çıkartıp Behçet Oktay’ı dinlemişler. Ağabeyimin öldürülme saatinden sonra teknik takip sonlandırılmış. Katillerin peşini bırakmayacağız, adalet önünde hesap soracağız.”

Bir diğer ilginç ayrıntının da Behçet Oktay’ın kullandığı kol saati olduğunu vurgulayan Şule Oktay, şöyle konuştu: “Saat ölüm anında gece 01.20’de durmuş. Söz konusu kol saati bir İsviçre markası. Yurtdışındaki üretici firma arandı. Firma yetkilileri ağabeyimin kolundaki saatin ancak darbe alması veya bir yere çok sert çarpması sonucunda duracağını bildirmiş.
Ulusal Kriminal Büro’nun raporunda bu ayrıntı var. HTS kayıtlarında da çok ciddi şeyler yakaladık. Ağabeyimin ölümünden sonra iki adet cep telefonu gasp edildi. Bu telefonlar ile Ankara’nın çeşitli yerlerinden mesajlar atılıp internete girilmiş. Telefonda bilmediğimiz numaralar var. Ortada bunca incelenmesi, araştırılması gereken konu varken, 8. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ağabeyimin intihar ettiğine yönelik karar verdi. Mahkeme heyeti, aradan geçen zamanda yeniden yargılama talebimizi de kabul etmeyince, mahkeme heyetini HSK’ya şikayet etmeye karar verdik” diye konuştu.