14.09.2016 - 15:43 | Son Güncellenme:
Diyarbakır’da 2012 yılında ‘adli emanetten’ çalınan yarım ton uyuşturucu skandalının altından da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) çıktı. Uyuşturuya karşı verdiği mücadeleyle tanınan Diyarbakır Barosu avukatlarından Cevdet Nasıranlı, çalınan uyuşturucudan sorumlu olduklarını belirttiği emniyet müdürleri ve savcıların FETÖ’den tutuklandığını kaydetti. Avukat Nasıranlı, dosyanın yeniden ele alınmasını isteyerek “Yarım ton uyuşturucunun, iki temizlik işçisi tarafından çalınıp İstanbul’da 20 milyon TL’ye satıldığına inandırılmak istendi kamuoyu. Bu uyuşturucu kaçakçılığı FETÖ, PKK ve mafya baronlarının ortak işi” dedi.
PKK UYUŞTURUCULARI
Türkiye’nin en iyi korunan binalarından biri olarak bilinen Diyarbakır Adliyesi Adli Emaneti’nden, dört yıl önce 328 kilogram eroin, 55 kilo esrar, 97 kilo hint keneviri ile 11 bin 715 captagon hap çalındı. PKK’yla da bağlantılı olduğu düşünülen 12 ayrı şebekeye yönelik operasyonda ele geçen bu uyuşturucunun, ‘yüksek güvenlikli’ adliyeden nasıl çalındığı anlaşılamadı. Açılan davada, hızsızlığın adliye binasının temizlik işlerini yapan şirket şefinin kardeşi Mücahit Okay ile kuzeni Mehmet Okay tarafından yapıldığı kaydedilerek, iki sanığa da dönemin Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18’er yıl 8’er ay hapis cezası verildi. PKK’yla bağlantılı olduğu iddia edilen taşeron şirketin temizlik şefi Mehmet Okay ise firar etti.
Bu noktada devreye giren ve Güneydoğu bölgesinde PKK ile bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelesiyle bilinen Avukat Nasıranlı, “Olayın içinde devlette yuvalanan paralel yapı var. Gerçek sorumlular bulunmalı” diyerek, polis ve savcılığa başvurdu. Diyarbakır Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM), Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak başvurularının sonuçsuz kaldığını ve olayın kapatılmaya çalışıldığını anlatan Nasıranlı, şunları söyledi: “Diyarbakır’daki tüm makamlara başvurdum ancak bu konunun kapatıldığını gördüm. Ankara’ya gidip, sayın bakanlar Süleyman Soylu ve Bekir Bozdağ’dan randevu aldım ve konuyu aktardım. Konuyla ilgilendiler hatta Bakan Bozdağ bizzat HSYK’yla görüştü.
FETÖ’DEN TUTUKLANDI
Ancak 7 Haziran seçimlerinde AK Parti biraz tökezler gibi olunca, HSYK’dan ‘İddialarınıza dair yeterli delil bulunamamıştır’ yanıtı geldi. Oysa ki şüpheliler hakkında işlem bile yapılmadı. Hakkında isim vererek suç duyurusunda bulunduğum dönemin Cumhuriyet Başsavcısı İlker Çetin, 15 Temmuz sonrası FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Ondan önce, dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven ve 9 şube müdürü ‘rüşvet ve yolsuzluktan’ görevden alındı. 15 Temmuz sonrası ise FETÖ üyeliğinden hakkında tutuklama kararı çıktı. Dönemin Diyarbakır KOM ve diğer şube müdürleri hakkında da FETÖ’den tutuklama kararı çıktı."