02.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Burak Dursun / ANKARA Milliyet
Uğradığı hain saldırı sonucu 38 yıl önce yaşamını yitiren Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi dün kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Abdi İpekçi’nin Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törene kızı Nükhet İpekçi’nin yanı sıra Milliyet gazetesi yazarları Doğan Heper ve Tunca Bengin, Milliyet gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ile İpekçi’nin meslektaşları ve çok sayıda seveni katıldı.
‘Hem ekol hem de bir okuldu’
Törende bir konuşma yapan Milliyet gazetesi yazarı Doğan Heper, “Abdi İpekçi gibi bir gazeteci ağabeyimizi hatırlayıp buraya geldiğiniz için teşekkür ederim. 53 yıldır bu gazetede İpekçi’den öğrendiklerimle sürdürüyorum. Hem iyi bir gazeteciydi hem de iyi bir yöneticiydi. Hepimizi en iyi şekilde idare eden bir büyüğümüzdü. Onun hatıraları önünde hürmetle her zaman eğiliyorum ve onu hatırlamak için de odamda halen resmini ilk gündeki gibi muhafaza ediyorum. O resim mesleğin ilkelerini bana hatırlatan kıymetli bir resimdir. Kendisinin manevi huzurunda hürmetle eğiliyorum ve görevim bitmedi diyorum. Onun ilkeleri ve prensiplerini bugün de uygulamak için can veriyorum, arkadaşlarım sayesinde de bu meslek yaşıyor” dedi.
“Bizim ve bizden yarım kuşak öncesinin en önemli gazetecisi ve yıldızıydı” diyen gazeteci Oktay Ekşi ise “Abdi İpekçi bir ekol idi. Abdi İpekçi ile birlikte çalışmak meslek dünyamızda o sırada çok önemliydi. Hem ekol hem okul anlamına gelirdi. O yüzden Abdi İpekçi menfur bir el tarafından aramızdan alındıktan sonra gazetecilik anlayışını yaşama geçirme pek çok meslektaşımız açısından özlenen bir başarı öyküsü ve itibarlı bir gazetecilik anlayışıydı” diye konuştu.
‘Demokrasi âşığıydı’
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Abdi İpekçi gazeteciliğine çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçtiğimizi belirterek, “’Halkın haber alma hakkı için çalışan ve muhabirlik kavramını yücelten bir meslek büyüğümüzü kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz. Cinayetiyle ilgili perde arkasının halen aydınlatılmamış olması, bugün gazetecilere dönük şiddetin de cezasız kalmasının en önemli nedenlerinden birisi” dedi.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise “Abdi Bey genç kuşaklara hep şunu söylerdi: İlkeli olacaksınız, çifte kontrolü mutlaka mesleğinize uygulayacaksınız ve bu mesleği yaşatabilmek için bir selamı bile kabul etmeyeceksiniz. Demokrasi âşığıydı, sağduyunun sesiydi. Keşke öldürülmeseydi. Tetikçi bulundu ama cinayetin gerisinde kimlerin olduğunu hâlâ bilmiyoruz” dedi.
‘Hâlâ yeni bir suikast’
Anma töreninde konuşan İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, şunları söyledi: “Abdi İpekçi’nin canını alan suikastçı, ara sıra kendini ‘mesih’ olarak tanımlamıştı. İlk sorgusunda da Abdi İpekçi’yi kökeni yüzünden öldürdüğünü söylemişti. Bugün o suikastın yıldönümü. Artık çok eski bir suikast. Kökeni öne sürerek düşmanlaştırma suikastlarıysa yıllardır dinmiyor. Bu açıdan bakıldığında çok yeni, taptaze bir suikast. Hiç eskiyemiyor. Dava süreçlerinde, hepimize oynanan oyunlar ise on yıllardır asla ortaya çıkarılmıyor, resmen açıklanmıyor. Bu kadar yıl geçtikçe, katmanlar artıyor, kalınlaşıyor, ağırlaşıyor. Hatta ağartılıyorlar. Abdi İpekçi’nin can hakkı, hakikatinin resmi bir ifadesi, resmi bir kaydı gerekiyor.”
‘Saygıyla anıyorum’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, twitter hesabından İpekçi’nin ölümünün 38. yılı dolayısıyla paylaşımda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Cesareti ve fikirleri yüzünden karanlık güçler tarafından haince katledilen büyük gazeteci Abdi İpekçi’yi rahmet ve saygıyla anıyorum” ifadesini kullandı.