30.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ankara - Milliyet
Nazik’in ifadelerini karşılaştırıp verdiği isimler üzerinde detaylı bir çalışma yapan Başsavcılık, Nazik’in teşhis ettiği 24 isimden 14’ünün saldırı ile alakalı olduğu, bunların sekizinin de firari olduğunu belirledi. Savcılık, Nazik’in olayın merkezinde bulunduğunu iddia ettiği Gezer ile birlikte açık kimlikleri tespit edilen sekiz kişiye yakalama kararı çıkardı.
İadesi istenecek
Suriye’deki silah kaçakçılığı suçundan Sırbistan’da yakalanan Gezer’in ise ABD’ye iade edildiği, Rıza Sarraf davasına da bakan New York Güney Bölge Savcılığı’nca uluslararası uyuşturucu ve silah kaçakçılığı suçlamasıyla yargılanacağı basına yansımıştı. Bu çerçevede savcılığın, Gezer’in iadesi ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı’na talep yazısı yazabileceği belirtildi.
Nazik, mahkemede verdiği ifadesinde, saldırı talimatını Gezer’den aldığını olayların merkezinde Gezer’le birlikte Suriye istihbaratında görevli “Hacı” kod adlı Muhammet Ali isminde bir yüzbaşının da bulunduğunu söylemişti.
İfadesinde, saldırının Suriye sınırında Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) yönelik yapılacağını sandığını, Gezer ve istihbarattaki yüzbaşı tarafından oyuna getirildiğini ileri süren Nazik, “Olayın Sureyi sınırları içinde olacağını söyleyerek, kendi milletimize vatanımıza ihanet ettirdiler” dedi.
‘Bombayı o getirdi’
Saldırıda kullanılan bombaların üç çuvalını bir tekneyle kaçakçılık malları arasında Türkiye’ye Cengiz Sertel ve Ercan Bayat adlı kişilerle taşıdığını kabul eden Nazik, bombaları Samara sahiline Gezer’in 6-7 adamıyla birlikte getirdiğini iddia etti. Reyhanlı davasında 53 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan Şenocak’a saldırı için 30 bin dolar gönderdiğini de kabul eden Nazik, sanıklardan bir çoğunu tanımadığını, tanıdığını söylediği İlhan Küçükdüveki’nin Antakya’da telefonculuk yaptığını, Suriyeli Muhammet Dikkor Ali’nin taksici olduğunu, Ömer El Hatip’in olaylarla bir alakasının olmadığını iddia etti.