05.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş / İSTANBUL
Şile açıklarında batan MV Bilal Bal adlı kosterin güvenlikle ilgili yeterlilikleri yerine getirmediği için altı yıl önce yetki belgesinin iptal edildiği ortaya çıktı. Ulusal sınıflandırma kuruluşu Türk Loydu’nun 30 Eylül 2011 tarihinde geminin makine dairesinde ve karinasında (omurga) büyük sorunlar görerek yetki belgesini iptal ettiği belirtildi.
Demir tozu yüküyle 1 Kasım’da batan 79 metre boyundaki MV Bilal Bal adlı kosterin Türk denizciliğinde oldukça yaygın olarak uygulanan pek çok ihmali barındırdığı ortaya çıktı.
Kontrolsüz dolaştı
Geminin 2011 yılına kadar ulusal klaslandırma kuruluşu Türk Loydu tarafından yetkilendirildiği ama son büyük kontrolünde denize çıkması sakıncalı bulunduğu için belgesinin iptal edildiği belirlendi. Geminin makine dairesinde, karinasında ve güvertesinde ciddi eksikler ve hatalar görüldüğü, 30 Eylül 2011 tarihinde yetkisinin iptal edilmesi öğrenildi.
Türk Loydu klasından atılan MV Bilal Bal’ın, kabotaj (Türk kıyıları ve limanları) hattında çalışması için herhangi bir klas kuruluşunun yetkisine ihtiyaç duymaması ihmali büyüttü. Kontrolsüz ve klassız şekilde dolaşan geminin bu yüzden yurt dışındaki limanlara gidemediği belirlendi.
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Salih Çakır, “Gemi kolay klas yani iç sularda limandan aldığı izinle çalışıyor. Klas denetimine sahip olması gerekiyordu. Beş yıl önce hurdaya ayrılması gereken bir gemi. Yabancı limana gidemiyorlar ama Türk kabotaj hattında yapılabilen bir uygulama. Türk Loydu’nun şartları çok ağır ve yerinde. Sac kalınlığı nedeniyle zaten hiçbir klas kuruluşu belgesini vermezdi. Tüm kusurlarıyla sadece dahili hatta çalışabilecek bir gemi var karşımızda. Denizin affetmez kuralı en yüksek emniyet tedbirlerini almayı gerektirir. Gemilerin yenilenmesi denizcilerimizin bu kadar kolayca ölmesine engel olacak” dedi.
Mürettebat listesi ve hayatını kaybedenlerin sayısı bile tam olarak belirlenemeyen gemi, Türk denizciliğinin denetimsizliğini ortaya koydu. Kabotaj, yani Türk kıyıları ve limanlarında yetki belgesi ya da kaptanlık ehliyetinin kiralanmasına çok sık rastlandığını belirten denizcilik uzmanları, gemi sahiplerinin ve kontrol mekanizmasının göz yumduğu ihmal ile süvari, hatta başçarkçının bile gemiden indiğini, yerlerine başka denizcilerin seyre devam ettiği belirtti. 44 yaşında yetki belgesiz, eski ve bakımsız geminin mürettebat listesindeki kaptan Refik Telci’nin gemide olmadığı yerine Nihat Küçük’ün kaptan olarak sefere çıktığı ortaya çıktı. Mürettebat listesindeki süvari unvanındaki kaptanın belgesini kiralayarak ya da ödünç vererek gemiden indiği düşünülüyor.
‘2 bin liraya kiralık’
Dünyanın farklı limanlarına giden uzak yol kaptanı Semih Dinçel de, “Gemiden inen kişilerin görev yerini tek etmesi kabul edilemez. Listedeki kaptanın gemiyi idare edecek başka birine dümeni devrederek ayrılması suçunu hafifletmez” dedi. İç sularda ve limanlarda çalışan bir kaptan ise, “Ehliyetini ya da belgesini çok ucuza kiralayanlar var. 2 bin TL’ye ehliyetler gemilerde dolaşıyor. Yabancı limanda mümkün değil. Bunun nedeni yükün az olması ve rekabetin ortadan kalkması” diye konuştu.
‘Çok soru işareti var’
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, dün Şile Limanı’na gelerek mürettebatın aileleriyle görüştü. Daha sonra gazetecilere konuşan Hamzaçebi, “Gemide kaç kişinin olduğu, mürettebatın kaç kişiden oluştuğu henüz kesinlik kazanmış değil. On dendi, sonra dokuza indi” dedi. Hamzaçebi, ailelerin kafalarında çok büyük soru işaretleri olduğunu da aktararak, özellikle geminin yaşı konusunda tartışmalar olduğunu belirtti. Hamzaçebi, “Gemi gerçekten bu kadar yaşlıysa, su almışsa hatta Kartal’da geminin gövdesine yama yapıldığı ifade ediliyor, çok sağlam olmadığı, hurdaya ayrılması gereken bir gemi olduğu ifade ediliyor, elbette ki bunlar ifadeler, iddialar” dedi. Hamzaçebi, “Meclis araştırma önergesini önümüzdeki hafta TBMM’ye sunacağım” dedi.
Baba oğul toprağa verildi
Geminin kayıp mürettebatını arama çalışmaları dördüncü gününde de devam etti. Batan gemide cesetleri bulunan Nihat Küçük ile oğlu Aşkın Küçük için dün Beyoğlu’ndaki Kırmızı Minare Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. İkindi namazının ardından baba ile oğlu Hasköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.