50 dakika konser 1 saat kaynaşma

Lana Del Rey’in ‘Summertime Sadness’ şarkısında dediği gibi belki kimse kırmızı elbisesini, yüksek topuklu ayakkabılarını giymemiş, kimse saçlarını kraliçe stiliyle toplamamıştı dün gece. Ama herkes solgun ay ışığında dans ediyor ve yazın sona ermesinin üzüntüsünü taşıyordu.
‘Elizabeth Woolridge Grant’ denildiğinde tanımadığımız, Amerikalı şarkıcı ‘Lana Del Rey’ dediğimizde ise 15 bin insanı bir araya getiren o ‘cool’ kadın, önceki gece Maçka Küçükçiftlik Park’ta hayranlarıyla buluştu. Günler öncesinden biten biletlerle İstanbul, Rey’i karşılamayı heyecanla beklerken saatler 21.55’i gösterdiğinde ışıklar söndü ve Rey sahnedeki yerini aldı. ‘We Were Born To Die’, ‘Dark Paradise’, ‘Summertime Sadness’ın da dahil olduğu yedi parçayı 50 dakikada yaklaşık 15 bin kişilik ‘hayran vokalistiyle’ beraber seslendirdi. Kadın sesinin huzuruna kavuşan binler, Rey’in 4 kadın kemancısıyla da müzik şöleni yaşadı.

Konser sonrası ‘YouTube’
‘Knocking On Heaven’s Door’ şarkısını seslendirirken hayranlarının çığlıklarını karşılıksız bırakmamaya karar veren Rey, merdivenlerden sahnenin önüne inerek hayranlarıyla kucaklaşmaya başladı. Çoğunluğu erkek olan hayranlarının ilgisi üzerine konseri gitariste devreden Rey, bir saat boyunca onlarca hayranıyla kucaklaştı. Akıllı telefonlarla fotoğraf çekilmeler, göbeğe, tişörte, bileğe imza atmalarla Rey, 22.45 sıralarında İstanbul’a sahneden “Hoşçakal” dedi. Rey’in ardından müziğe doyamayan hayranlarından kimi arabasının müzik çalarında, kimiyse kaldırımın ucunda telefonlarında açtıkları Rey parçaları ile geceye devam etti.