Gündem23 ve 24. faslı açın beraber ilerleyelim

23 ve 24. faslı açın beraber ilerleyelim

02.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türk vatandaşlarına vize muafiyeti için talep edilen 72 kriterle ilgili uzmanların çalışmalara başlayacağını söyleyen Bakan Çelik AB’ye, ‘Reformdan kaçıyor değiliz. Bu reformların olmasını istiyorsanız, buyrun 23 ve 24’üncü fasılları açalım, ilerleyelim’ diye seslendi

23 ve 24. faslı açın beraber ilerleyelim

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, terör mevzuatı başta olmak üzere vize muafiyeti için talep edilen 72 kriterle ilgili olarak teknik uzmanların bugün çalışmalarına başlayacağını, bu sürecin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in katılacağı, “liderler zirvesi” yapılabileceğini açıkladı. Çelik, AB’nin Türkiye’nin terör tanımını revize etmesi talebi konusunda, “Türkiye’nin bu kadar yoğun saldırı altında olduğu dönemde AB’nin Türkiye’den terörle mücadele yasasında değişiklik beklemesi yerinde değildir. Türkiye kendi güvenliğini koruyor, bu bölgelerle AB arasındaki temel alan olduğu için AB’nin korunması anlamına geliyor. Beklentimiz, Türkiye’nin barışını ve refahını korumalarıdır” diye konuştu.

Haberin Devamı

İlk yurtdışı ziyaret

Bakan Çelik, Türkiye’ye yönelen eleştiriler için de “Cumhurbaşkanımıza yapılan eleştiriler haksız. Erdoğanfobya, İslamofobya ve Eurofobya aynı odaklardan kaynaklanıyor. Türkiye’ye yönelik, Cumhurbaşkanımıza yönelik retorik üreten, retorik üretmekten başka bir işe yaramayan odakların, aslında gizli yazılımının, yani resmi yazılımları Erdoğanfobia, İslamofobia olsa da gizli yazılımlarının Eurofobia olduğunu unutmayalım” dedi.

Yeni hükümette AB Bakanı ve Başmüzakereci olarak göreve başlayan Ömer Çelik, ilk yurtdışı ziyaretini Brüksel’e yaptı. Çelik, AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ve Göç İşlerinden Sorumlu Komiser Dimitris Avramopoulos ile bir araya geldi. Çelik, dün akşam saatlerinde AB Parlamentosu başkanı Martin Schulz’la yaptığı görüşme öncesi gazetecilere temaslarıyla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

Haberin Devamı

‘Kendimiz yapıyoruz’

Geri adım atmayız: Türkiye’nin standart bir tanımı yok. Şu anda ihtiyaç duyduğu düzenlemelerden geri adım atamayız. En zor şartlarda bile güvenliğimizi reform şartlarımızı boğacak yok edecek bir güvenlikçi politikaları hiçbir zaman üretmedik.

Reform iradesi: Reform iradesinden vazgeçilir gibi bir algı var. Türkiye’nin ciddi reform yaptığı zamanlara bakın herhangi bir sıkışıklık ve türbülans olmadan Türkiye bu reformları kendiliğinden yapmıştır. Sivil vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunmasını, biz zaten dünyada hiçbir ülkenin hatırlatmasına mahal vermeden kendimiz yapıyoruz. Önce güvenliğimizi sağlayacağız, ama bunu biz özgürlükten ve güvenlikten vazgeçerek yapmıyoruz. Bununla birlikte bu reform süreci sürecektir.

Liderler zirvesi: Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu ile birlikte 27 Mayıs’ta AB Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı Timmermans’la görüşme yaptık, yarın (bugün) teknik uzmanlar bir araya gelecek. Onların raporlarına göre üçümüz biraraya geleceğiz, oradan çıkacak sonuca göre bir liderler zirvesi olabilir. Türkiye ile rekabet ilişkisi kurulmaması gerekiyor, eşit ilişki kurulması, çifte standart olmaması gerekir.

Haberin Devamı

Kimseyi tehdit etmiyoruz: Oluşturulan bu havanın gerçekle ilgisi yok. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, sadece tespitte bulunuyoruz. Türkiye büyük iş başardı, mükellefiyetlerini yerine getirdi. AB ile birlikte ortak akılla hareket ettik.

Bunun devam etmesi için de aynı aklın ve ortak eylem iradesinin vize serbestisi konusunda da sürmesi gerekir. Sadece vize serbestisine odaklanıp diğerlerini görmezden geliyor değiliz.

Erdoğanfobia: Cumhurbaşkanımıza yapılan eleştiriler haksız. Erdoğanfobia, İslamofiba ve Eurofobia aynı odaklardan kaynaklanıyor. Türkiye’nin Ak Parti öncesindeki reformalarına bakın bütün cumhuriyet tarihinden fazla reform yapılmıştır ve bunlar Tayyip Erdoğan önderliğinde yapıldı. Siyasal eleştiriler olabilir, Türkiye’de eleştirilebilir, ben sistematik bir kampanyadan bahsediyorum. Türkiye’ye yönelik, cumhurbaşkanımıza yönelik retorik üreten, retorik üretmekten başka bir işe yaramayan odakların, aslında gizli yazılımının, yani resmi yazılımları Erdoğanfobya, İslamofobya olsa da gizli yazılımlarının Eurofobya olduğunu unutmayalım.

Haberin Devamı

‘Sistematik kampanya’

İvme kazandırmamız lazım: Türkiye AB ilişkileri açısından yeni bir ivme kazandırmamız lazım. Şu anki beklentimiz Hollanda dönem başkanlığı içinde 33. faslın mali durum ve beklentiler faslının açılması lazım. Şu anda da düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından buna halel getiren bir durum değil.

Almanya’daki Ermeni tasarısı: Ermenistan izole edilmiş bir ülke olarak refahtan yoksun ve dünya ile entegre olma imkanları bitmiş bir ülke olarak duruyor. Diaspora parlamentolardan Türkiye aleyhine kararlar geçiriyor. Bu olunca Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sabote edilmiş oluyor.

Parlamentoların aldığı kararlar Ermenistan halkının aleyhine sonuçlanıyor. Burada diaspora da kendi halkına zarar veriyor. Zamanlaması manidar.

Temel haklar ve özgürlükler

Temel haklar, özgürlük ve güvenlik konularında 23 ve 24. fasılların açılması gerektiği ısrarımız var. Türkiye neyle eleştiriliyor? Reform sürecinde aksamalar var... Özgürlük güvenlik dengesinde özgürlük aleyhine bir durum çıkıyor mu? Temel haklar konusunda daha fazla adım atma konusunda irademiz sağlam. Buyurun 23 ve 24’ü açın, hep beraber ilerleyelim. Temel haklar, özgürlük ve güvenlik konusunda bir reformdan kaçıyor değiliz. Gerçekten bu reformların olmasını istiyorsanız, buyrun 23 ve 24’ü açalım, ilerleyelim. Bunların hepsi paket, bunların ahde vefa konusunda yerine getirilmesini istiyoruz.

Terör tanımındaki değişiklik

Türkiye’nin reformları yerine getirmesi iradesi tam olarak sağlamdır. Türkiye’nin bu kadar yoğun saldırı altında olduğu dönemde Türkiye’den terörle mücadele yasasında değişiklik beklenmesi yerinde değildir. AB’nin yararına da değildir.
Türkiye kendi güvenliğini koruyor, bu bölgelerle AB arasındaki temel alan olduğu için de AB’nin korunması söz konusu? Nitelik olarak bu tehditler meydana geldiği zaman ne tür tedbirler alındığını görüyoruz. Biz o başkentlerden bin kat daha tehditle karşı karşıyayız. Beklentimiz, Türkiye’nin barışını ve refahını korumalarıdır.