31.12.2024 - 10:35 | Son Güncellenme:
AA
Sabah namazını Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi'nde kıldıktan sonra sahile gelen grup üyeleri, kayalıklarda soyunduktan sonra bir süre koşup ısındı.
Daha sonra Gülhane Parkı'nın önündeki sahilden Boğaz'ın soğuk sularına atlayan grupta yer alan Hüseyin Kahraman, AA muhabirine, her gün denize girdiklerini söyledi.
Bunu kimseye tavsiye etmediklerini dile getiren Kahraman, "Çünkü burada her gün yüzmeyen adamın vücudu alışkın olmaz. Vücudu alışkın olmadığı için de su çarpar. O yüzden her gün yüzmeyen arkadaşlar, buraya gelip yüzmek istemesin. Her sabah namazını Ayasofya'da kılıyoruz, oradan sonra buraya gelip denize giriyoruz." dedi.
Kahraman, Sarayburnu sahilinde her gün denize girmenin kendilerine enerji ve güç verdiğini anlattı.
Soğuk havaya alışkın olmayanların denize atlamamaları gerektiğine dikkati çeken Kahraman, "Suya atlasanız bu sizi ısırır. Etlerinizi paramparça ediyormuş gibi o hissi verir. Şoka girersiniz, o da sizi suda boğar." diye konuştu.
Kahraman, sabahları gelip yüzdükten sonra işlerine gittiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bizim için en büyük zorluk, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) gelip burayı (soyunmak için yaptıkları yeri) yıkması. Biz burada emek sarf ederek yapıyoruz. Hiç kimseye bir zarar vermiyoruz ama gelip burayı yıkıyorlar. Soyunmamız ve giyinmemiz problem oluyor. İBB'den buraya otobüs durağı gibi bizi rüzgardan koruyacak bir şey istiyoruz."
Kahraman, yeni yılın ilk günü sabahı burada yüzdükten sonra Filistin'deki katliama "dur" demek için 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde düzenlenecek eyleme katılacaklarını kaydetti.
"ECZANELERDE BULUNMAYAN TEK İLAÇ, SARAYBURNU"
Yaklaşık 18 yıldır her gün yüzdüğünü aktaran 53 yaşındaki Fahri Yücel, genç görünmesini soğuk suya borçlu olduğunu söyledi.
Yücel, yazın yaklaşık 100 kişilik olan grubun kışın 30'a kadar düştüğüne dikkati çekerek, "Buradan aldığımız dinamizmle de işimize gidiyoruz. Stresi boşalttıktan sonra işe gidiyoruz. Eczanede bulunmayan tek ilaç, Sarayburnu. Herkes bize deli diyor ama biz deli değiliz." ifadelerini kullandı.
Kendisini her sabah yüzmeye getiren sebeplerden birinin sahilde bulunan kedileri besleme isteği ve arkadaşlık ortamları olduğundan bahseden Yücel, soğuk havada yüzdükleri için grip olmadıklarını sözlerine ekledi.
"BURASI ANLATILMAZ YAŞANIR"
Yaşar Çetiner, 2007 yılından beri yaz-kış demeden yüzdüğünü dile getirerek, "Bir ev hayatımız, bir iş hayatımız bir de Sarayburnu hayatımız var. Burası anlatılmaz yaşanır. Bu, bizim için bir zevk. Şanlıurfalı bir arkadaşımızın acı yemesi gibi. Ne kadar acıysa, zevk veriyorsa, soğuk bize de zevk veriyor." dedi.
Kadir Erener, aynı iş yerinde çalıştığı büyüğünün önerisiyle yaz başından beri yüzdüğünü belirtti.
Kendilerini motive eden en büyük duygunun dostluk ortamı olduğunun altını çizen Erener, "Kışın denize girmek gerçekten çok faydalı ama bunu düzenli yapmak lazım. Yazın başından beri başlayarak hiç bırakmadık. Haftanın en az 3-4 günü sabah erken saatlerde gelip burada antrenmanımızı yapıyoruz. Daha sonrasında güne başlıyoruz. Herkes buradan işine gidiyor." diye konuştu.
YÜZMEK, MS HASTALIĞINA İYİ GELDİ
Cerrahpaşa'da esnaf olduğunu ve bu yıl yüzmeye başladığını aktaran Melih Doğan da "12 yıldır MS (Multipl Skleroz) hastasıyım. Buna da iyi geldi. MS'in en büyük sıkıntılarından biri yorgunluktur. Hiçbir şekilde bu yorgunluğu hissetmiyorsun." ifadelerini kullandı.
Grupta yer alan Barış Keçeci de yıllardır yüzmenin sağlık açısından kendilerine iyi geldiğini düşündüklerini kaydetti.