08.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERİÇ TAFOLAR Ankara
Dava kapsamında Prof. Dr. Erol Kaya, Doç. Dr. Görkem Akıncı ve Doç. Dr. Tolga Oyman tarafından hazırlanan ÇED raporunun değerlendirildiği bilirkişi raporunda, “Sürdürülebilir kalkınmanın gereği olarak, çevreyle uyumlu ve duyarlı madencilik faaliyetlerinin devamı ülkemiz menfaatleri açısından uygun ve yararlıdır. Çevreyi etkilemeden maden çıkarılamaz” değerlendirmesi yer aldı. Raporda oybirliğiyle sülfürik asit üretim tesisi için ayrı bir ÇED raporu gerektiği vurgulanırken, oyçokluğuyla nikel-kobalt madeni için hazırlanan ÇED raporunun yeterli olduğu değerlendirildi. Doç. Akıncı’nın ÇED raporuna olumsuz görüş bildirdiği belirtildi.
Bilirkişiyi şikâyet etti
Bunun üzerine Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği, yürütmenin durdurulması talebiyle Manisa 2. İdare Mahkemesi’ne başvururken, bilirkişi raporunu hazırlayan ekipte yen alan Prof. Kaya’nın Çaldağı Nikel Madeni İşletmesi’nin önceki işletmecilerinden Bosphorous Nickel Madencilik A.Ş.’ye danışmanlık hizmeti vermesi nedeniyle tarafsız olmadığını da not etti.
‘160 bin ağaç kesildi’
10 Şubat günü gerçekleştirilecek duruşma öncesinde Çaldağı’ndaki mevcut duruma ilişkin Milliyet’e değerlendirmelerde bulunan CHP’li Özel, bölgede şu ana kadar 160 bin ile 250 bin arasında ağacın kesildiğini belirten, eğer yürütmeyi durdurma kararı çıkmaması durumunda bu sayının 2 milyona kadar ulaşacağına işaret etti. Özel, şunları kaydetti:
“2. ÇED uygulanırsa, bu şirket 6 milyar dolar kazanana kadar 2 milyon tane ağaç kesilecek. Alınan yargı kararlarına rağmen şirket, doğrudan hükümetten garantili olduğu için ne yargı dinliyor ne birşey, çalışmalarına devam ediyor. Toplamda yıllarca bu işi yaptıktan sonra 6 milyar dolar kazanacak. Şirketin bu işten 1,5 milyar dolar kar elde etmesi bekleniyor. Manisa Ovası’nın tarım geliri düşünüldüğünde yıllık 2 milyar zarar olması ve özellikle çekirdeksiz kuru üzüm gibi ürünlerde, ovanın marka değerini kaybetmesi söz konusu.”
Davanın Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği adına avukatlarından Arif Ali Cangı da “Davanın olumsuz sonuçlanması ağaçlar için ölüm fermanı. Biz, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımızı da kullandık. Bu davada da bir karar çıkmasını bekliyoruz. Ekoloji hareketleri, yeşil alanlara sahip çıkmalı” dedi.