Gündem17 martı türü var, 13'ü İstanbul'da! Bir tanesi var ki saldırıyor

17 martı türü var, 13'ü İstanbul'da! Bir tanesi var ki saldırıyor

04.02.2022 - 06:01 | Son Güncellenme:

Türkiye'de görülen 17 martı türünden 13'ü İstanbul'da yaşıyor. Ancak genel olarak 'dost canlısı' bilinen bu martılar içerisinde bir tür var ki saldırgan davranışlarıyla dikkat çekiyor. İşte Boğaz'ın simgesi olan martıların pek bilinmeyen dünyası!

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Hemen hemen her gün karşımıza çıkan özellikle de İstanbulluların aşina olduğu martılara aynı gözle baksak da, uzmanlar şehirde çok farklı martı türleri yaşadığını dile getiriyor. İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Ergün Bacak, İstanbul'da yaşayan martılar içinde en küçüğünün yaklaşık 30 santimetre, en büyüğünün ise 80 santimetre olduğunu söyledi. Ergün Bacak, en nadir ziyaretçilerden biri olarak bilinen Büyük Karasırtlı Martı'nın İstanbul sevgisinin oldukça yoğun olduğunu ve her kış aynı bölgede görüldüğünü belirtti.

Haberin Devamı

17 martı türü var, 13ü İstanbulda Bir tanesi var ki saldırıyor

'AKILLARA KAZINAN GÜMÜŞ MARTI'

"İstanbul halkının aklına kazınan ve martı olarak bildiği en önemli ve en yaygın tür ise Gümüş Martı’dır" diyen Ergün Bacak, “Yaz kış her alanda görebileceğimiz gümüş martılar insanlarla o kadar iç içe olmuştur ki çatılarımızda ürediklerine, kedi ve köpek mamaları ile beslendiklerine sık sık şahit oluruz. İstanbul'da bütün yıl görülen bir diğer martı türü ise sonbahar ve kış aylarında bembeyaz tüyleriyle, üreme döneminde ise boynuna kadar kafasının simsiyah olmasıyla diğerlerinden ayrılan ve Latince adını da buradan alan Akdeniz martısıdır. Kış aylarında İstanbul diğer pek çok martıya da ev sahipliği yapıyor. Bunların arasında sayıları bazen on binleri geçen kalabalık gruplarla fazlasıyla dikkat çeken Karabaş martı (Chroicocephalus ridibundus) en yaygın türlerin başında geliyor. Hatta kış aylarında vapur peşinde dolaşan martıların büyük bir bölümünü de karabaş martılar oluşturuyor" detayını paylaştı.

Haberin Devamı

'GAGA DARBELERİYLE ZARAR VERME EĞİLİMİ GÖSTERİYORLAR'

Herhangi bir canlı kendisine ya da yuvasına bir tehdit hissettiğinde saldırgan tavırlar sergileyebilir. Türkiye'de de bu şekilde saldırı yapabilen bir martı türü olduğuna değinen Iğdır Üniversitesi Kuş Merkezi (KUŞMER) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Emrah Çelik de, “Arazi gözlemlerimizde Van Gölü havzası içerisinde yoğun popülasyon oluşturan Van Gölü martısı yuva habitatını etkin olarak korumaya çalışan bir tür olarak öne çıkıyor. Bu türler yuva yakınına yaklaşan bir tehdit gördüğünde çok saldırganlaşabiliyor. Yuva yakınına gelen insan ya da hayvanların üzerinde çok yakın uçuşlar gerçekleştirerek ya korkutma amaçlı ya da gaga darbeleriyle zarar verme eğilimi gösteriyorlar. Bir diğer tür olan kızkuşları da yuva yakınına yaklaşan bir tehdit gördüklerinde keskin bir sesle ötüş davranışı sergiliyorlar" bilgisini verdi.

İstanbul’da ve Türkiye’de istilacı diyebileceğimiz ve anavatanı bu coğrafya olmayan ve bir şekilde bu coğrafyaya taşınan, buradaki yerli türleri tehdit etme potansiyeline sahip pek çok canlı türü olmasına rağmen sadece 3 kuş türü olduğuna da değinen Ergün Bacak, “Yeşil papağan (Psittacula krameri), İskender papağanı (Psittacula eupatria) ve Çiğdeci (Acridotheres tristis) ülkemizde istilacı sayılabilecek kuş türleridir. Bunların tamamı yaban hayvanları ticareti nedeniyle yurtlarından uzaklaştırılan türlerdir. Yeşil papağanın anavatanı Güney Asya ve Orta Afrika ülkeleri, İskender papağanın Güneydoğu Asya ülkeleri, çiğdecinin de Asya’nın güneyi ve doğusudur” diye konuştu.

Haberin Devamı

17 martı türü var, 13ü İstanbulda Bir tanesi var ki saldırıyor

'YEŞİL PAPAĞANLAR SON DERECE ZEKİ VE SOSYALLER'

Çiğdeci henüz Türkiye’de çok yaygın şekilde görülmese de 15 yılı aşkın süredir İstanbul’daki dağılım alanlarını ve sayısını artırmış durumda. Yeşil papağan ve İskender papağanı ise İstanbul’da yaşayan herkesin bir şekilde dikkatini çekecek kadar sayısını ve dağılım alanlarını genişletmiş iki tür olarak karşımıza çıkıyor. "Bu iki tür de oldukça zeki ve sosyal olmalarının yanı sıra besin yelpazesi de çok geniş kuşlardır, böylece de hayata kalma başarıları oldukça üst düzeydedir" diyen Öğretim Görevlisi Ergün Bacak, ‘Bu türlerin artmasından neden endişe duyuyoruz?’ sorusuna şöyle cevap verdi:

Haberin Devamı

“Özellikle şehir içindeki korularda, parklarda ve diğer kentsel yeşil alanlarda yuvalayan ve beslenen bu iki tür papağan da o yeşil alanların asıl ev sahibi olan türler ile besin rekabetine ve yuvalama alanı rekabetine girebilirler. Özellikle kentsel yeşil alanlarda yıllardır bulunan ve orada yuva yapan ağaçkakan, sıvacı, sığırcık ve baştankara gibi türler için risk daha büyüktür. Çünkü bu türler de papağanlar gibi ağaç kovuklarına yuva yapıyorlar ve orada yavrularını büyütüyorlar."

17 martı türü var, 13ü İstanbulda Bir tanesi var ki saldırıyor

'KENT İÇİNDEKİ YEŞİL ALANLARDA ÜREYEN YERLİ KUŞ TÜRLERİ AZALIYOR'

Boy ve ağırlık olarak yerli türlerden daha büyük olan, aynı zamanda sosyal ve zeki olan papağanların, bu türlerin kullanacağı yuvaları ele geçirip, onlara yuvalama şansı bırakmayabileceğine de değinen Ergün Bacak, Son yıllarda yaptığımız gözlemlerde kent içindeki yeşil alanlarda üreyen yerli kuş türlerinin gitgide azaldığını görmekteyiz, tabii bunun tek nedeni papağanlar değil. Yanlış ağaç budama, parklardaki yoğun kedi nüfusu ve insan faaliyetlerinin artması da bu türleri olumsuz etkiliyor. İstilacı türlerin büyük bir bölümünü aslında böcekler gibi küçük canlılar oluşturuyor ve bunların doğaya, canlılara verdiği zarar papağanların ve çiğdecinin oluşturduğu riskten çok daha fazla oluyoryorumunda bulundu.

Haberin Devamı

İstilacı başka bir türe örnek veren Dr. Öğr. Üyesi Emrah Çelik, su maymunlarının Iğdır’da çok yoğun bir şekilde popülasyon oluşturduğunu söyledi. Anavatanı Güney Amerika olan bu türün, kürkleri için tutulan çiftliklerden kaçmasıyla birlikte Avrupa, Asya, Güney Afrika, Japonya ve Kuzey Amerika’da doğal popülasyonlar oluşturduğuna değinen Emrah Çelik, “Türün yayılış gösterdiği alanlarda bitki vejetasyonuna ciddi zararlar veriyor. Günde kendi ağırlığının dörtte biri kadar ot yiyorlar. Türün popülasyonu arttıkça bulunduğu alanın bitki örtüsüne ciddi zararlar veriyor" açıklamasında bulundu.

Evcil kediler de istilacı türlere örnek olarak veriliyor. Yapılan araştırmalar, ABD ve Kanada'daki kuş ölümlerinin ilk sebeplerinden biri olarak evcil kedileri gösteriyor. Öyle ki kuşlar avcılıktan çok, kedilerin tehdidi altında bulunuyor.

17 martı türü var, 13ü İstanbulda Bir tanesi var ki saldırıyor

TÜRKİYE'DE  KUŞ TÜRÜ SAYISI 491

Türkiye, sahip olduğu sulak alanları ve göç rotasındaki konumu itibarıyla döngüsel gerçekleşen göç hareketlerinin üzerinde önemli bir konumda bulunuyor. Ancak bunlar arasında nesli tükenmekte olanlar da var. "Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kriterlerince nesli tehlike altında olan küçük akbaba, kara akbaba, sakallı akbaba, elmabaş patka, kadife ördek, saz horozu gibi kuş türleri ülkemizde doğal yayılış gösteriyor" diyen Dr. Öğr. Üyesi Emrah Çelik, "İstanbul’da da yer alan sulak alan, göl ve gölet gibi doğal ve yapay habitatlarda kış ziyaretçisi olan elmabaş patka düzenli olarak bu habitatları kullanıyor" dedi.

KARGALAR ÖDÜL KARŞILIĞINDA SİGARA İZMARİTİ TOPLUYOR

Türkiye'de durum böyleyken öte yandan İsveç'in Södertälje kentindeki yeni kurulan bir şirket, sokakta gördükleri sigara izmaritlerini toplamak ve bir makineye yerleştirmek için kargaları eğitti. Kulağa garip gelse de şirket, bunun kirlilikle mücadelede etkili bir yöntem olabileceğine ve aynı zamanda daha ekonomik olduğuna inanıyor.

Şirketin kurucusu Christian Günther-Hanssen, yöntemin ödüle dayalı eğitime veya olumlu pekiştirmeye dayandığını söyledi. Günther-Hanssen, kuşların bir makineye her bir izmarit koyduklarında biraz yiyecek alacaklarını açıkladı. Günther-Hanssen, yöntemin şehirdeki sigara izmariti temizleme maliyetini yüzde 75 azaltacağına inanıyor. The Guardian'a konuşan şirket yöneticisi, "Bugün izmaritleri toplamanın maliyeti, izmarit başına 80 euro veya daha fazla. Ancak kargalar izmaritleri toplarsa, bu izmarit başına 20 euro olabilir. Belediyenin tasarrufu, kargaların ne kadar izmarit topladığına bağlı" ifadelerini kullandı.

KARGALARIN ÖĞRENMESİ ÇOK DAHA KOLAY

İsveç'te her yıl sokaklara 1 milyardan fazla izmarit atılıyor ve ülkedeki çöplerin yüzde 62'sini bu izmaritler oluşturuyor. Sadece Södertälje şehri sokak temizliğine 2 milyon doların üzerinde para harcıyor.

Bu çalışmanın neden kargalarla yapıldığı sorulsuğunda Günther-Hanssen, öğrenmelerini çok daha kolay olduğunu söyledi. Ayrıca, birbirlerinden öğrenme şanslarının daha yüksek olduğunu ve yanlışlıkla herhangi bir çöpü yeme riskinin daha düşük olduğunu da sözlerine ekledi.

BU İLK DEĞİL, DAHA ÖNCE DE EĞİTİLDİLER

Yapılan araştırmalar da kargaların 7 ila 10 yaşındaki bir çocuğa eşdeğer akıl yürütme becerileri gösterdiğini ortaya koydu. Bu sayede sokaktaki yere atılmış sigara izmaritlerini arama ve onları belirli bir yere bırakma gibi karmaşık görevleri başarıyla yerine getirebiliyorlar. Ayrıca bu, sokakları temiz tutmak için kargaların ilk kez kullanılışı da değil. 2018 yılında da altı karga, bir Fransız parkında sigara izmaritlerini ve çöpleri toplamak için özel olarak eğitilmişti.