15.09.2010 - 13:45 | Son Güncellenme:
ADANA (DHA)
ADANA’da demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri 12 Eylül 1980 darbesi sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu.
DİSK, KESK, TMMOB, Adana Tabip Odası, Alevi Kültür Dernekleri, Halkevleri, EMEP, ÖDP, BDP, Tunceliler Derneği, İHD, Atak ve Türkiye Gerçeği üyesi yaklaşık 30 kişi, Adana Adliyesi’ne giderek ‘12 Eylül 1980 darbesi sorumluları hakkında, Cumhuriyet Savcılığı’na suç durusunda bulundu. Suç duyurunun ardından, grup adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Güven Boğa, 12 Eylül’ün Türkiye için büyük bir gözaltı olduğunu söyledi. Yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığını ve bütün evlerin arandığı, binlerce ton kitabın yakıldığı, insanların işkencelerde, idam sehpalarında öldürüldüğü, sendikaların kapatıldığı, bütün demokratik mekanizmaların ortadan kaldırıldığı bir dönem olduğunu belirten Güven Boğa, “Ülke, dışarısı ve içerisi ile büyük bir cezaevine çevrilmişti. Tutuklananlar aylarca ve hatta yıllarca duruşmaya çıkarılmadılar. Sistemli olarak cezaevlerinde yapılan işkencelerde yaşamlarını yitirenler oldu. 12 Eylül 1980, bir karabasan gibi gelip kentlerimize, caddelerimize, sokaklarımıza, okullarımıza kara bayrağını astığı gündür. 12 Eylül 1980 yıllarca devrimcilere, sosyalistler, Kürtlere, Alevilere, işçilere, kamu emekçilerine, gençlere, kadınlara karşı gerek devletin resmi kurumlarıyla, gerekse sivil faşist örgütlerle insanlık dışı saldırıların adıdır” dedi.
Boğa, taleplerini de şöyle sıraladı: “Biz, kontrgerillanın unsurlarıyla birlikte, tümünün dağıtılmasını istiyoruz. Özel Harp Dairesi- Özel Kuvvetler, JİTEM, Seferberlik Tetkik Kurulu gibi tüm organlarıyla kontrgerilla dağıtılsın, diyoruz. 27 Mayıs’tan, 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat ve 27 Nisan’a kadar tüm darbecilerin ve darbe girişimcilerinin sanık sandalyesine oturtulmasını istiyoruz. Topluma karşı suç işlemiş, işkencelerde ve idam sehpalarında yüzlerce insanımızın ölmesine neden olmuş olan dönemin tüm sorumluları yargılanmalıdır. 12 Eylül hukukuna son verilmeli, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükleri güvence altına alan yeni bir anayasa hazırlanmalı, başta Kürtler olmak üzere, Alevilerin, işçilerin ve kamu emekçilerinin, ötekileştirilen tüm kesimlerin demokratik hak ve özgürlüklerinin korunması, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi devletin anayasal sorumluluğu olmalıdır.
Bizler bu karanlığa karşı, demokratik ve aydınlık bir Türkiye mücadelemizi sürdürürken, 12 Eylül'ü yaratanların da yargılanması için bugün Adana’da da bir adım atmaktayız. Yargılanmalarının yanı sıra, darbecilerin adının sokaklarda, caddelerde, başta eğitim kurumları ve okullar olmak üzere var olan tüm yerlerde anılması son bulmalıdır.”