07.03.2009 - 00:40 | Son Güncellenme:
AYŞEGÜL AYDOĞAN ATAKAN BAHAR ATAKAN İstanbul
Ankara
YÖK’ün, yeterli öğretim üyesi olmadığı için sıkıntı yaşayan 13 tıp fakültesinin ihtiyacının 26 üniversiteden doçent ve profesörlerle karşılanmasını amaçlayan rotasyon (yer değiştirme) uygulamasına tepkiler büyüyor. 13 tıp fakültesinin 12’sinden son 6 ayda 135 doçent ve profesörün ayrıldığını söyleyen İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, “Bu öğretim üyeleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine şef ve şef yardımcısı olarak atanmışlar” dedi.
‘Mümkünse rıza alınsın’
Onlarca cerrah istenen bir fakültenin ne hastanesi ne de ameliyathanesi olduğu vurgulanırken, Kars Kafkas Üniversitesi için 3 plastik cerrah istendiğine de dikkat çekildi.
YÖK Yürütme Kurulu’nun 26 Şubat tarihli kararına göre, 26 üniversiteden 250’den fazla öğretim üyesi isteniyor.
YÖK Başkanvekili Prof. İzzet Özgenç imzasıyla 4 Mart’ta tıp fakültesi olan tüm üniversite rektörlüklerine gönderilen yazıda, öğretim üyelerinin görevlendirilmeleri halinde, bu kişilerin bulundukları anabilim veya bilim dallarıyla ilgili kadro taleplerinin YÖK tarafından değerlendirmeye alınacağı belirtilerek, şöyle denildi:
“Görevlendirmelerde, öğretim üyelerinin mümkün olduğunca rızalarının alınmasının sağlanması, kamu hizmetlerindeki verimlilik bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Tıp fakülteleri ile ilgili olarak başlatılan bu uygulamaya, diğer fakülteler bakımından da devam edilecektir.”
Hekim örgütlerinin “rotasyon değil, mecburi hizmet” dediği karara tepki gösteren İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, 12 tıp fakültesinden 6 ayda 135 doçent ve profesör ayrıldığını belirterek, “Bu öğretim üyeleri nereye gitmişler? Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine şef ve şef yardımcısı olarak atanmışlar. Öğretim üyesi ihtiyacı olan üniversiteleri boşaltan Sağlık Bakanlığı’dır” dedi.
‘Bakanlık boşalttı’
İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi’nden 48 (Cerrahpaşa ve İstanbul tıp fakülteleri), Marmara Üniversitesi’nden ise 8 olmak üzere toplam 57 öğretim üyesinin istendiğini anlatan Aktan, şunları söyledi:
“Marmara Üniversitesi’nde sadece bir çocuk endokrinoloji uzmanı var, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’ne isteniyor. Yine İstanbul Tıp Fakültesi’nde bir tane göğüs cerrahı var. O da Afyon Kocatepe Üniversitesi’ne isteniyor. Kafkas Üniversitesi‘ne ise 3 plastik cerrah isteniyor. Orada plastik cerrah ne yapacak? Onlarca cerrah istenen fakültenin ne hastanesi ne de ameliyathanesi var.”
Kararın seçim öncesi alınmasına dikkat çeken Aktan, “Tıpkı bazı illerde seçim için beyaz eşya promosyonu nasıl yapıldıysa bu karar da doktor promosyonudur. ‘Bakın Doğu’ya doktor gönderiyoruz’ denilmektedir” dedi.
‘Usulsüz atamalar açık yarattı’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Başkanı Bedriye Yorgun, kararın iptali için dava açmaya hazırlandıklarını açıkladı. AKP’nin eğitim ve araştırma hastanelerinde kadrolaşmaya girdiğini kaydeden Yorgun, “Klinik şef ve şef yardımcılıklarına üniversite hastanelerinden usulsüz yapılan atamalar bu hastanelerdeki öğretim üyesinin azalmasına neden oldu. Hükümet atamaları oy kaygısıyla yaptı” diye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. İskender Sayek de görevlendirme talep edilen fakültelerdeki hizmetlerin aksayacağını belirterek, “Görevlendirme yapılması planlanan tıp fakültelerinden, farklı illerdeki eğitim hastanelerine sınavsız ve önemli kısmı hukuk dışı biçimde şef ve şef yardımcısı atamaları yapılmıştır” dedi.
‘Gönderirsek biz ne yapacağız?’
Rektörler ve tıp fakülteleri dekanları uygulamayı şöyle değerlendirdi:
Prof. Dr. Uğur Erdener (Hacettepe Üniversitesi Rektörü): Diğer üniversiteye giden öğretim üyesinin özlük hakları ne olacak? Maddi kayıplar olabilir. Bizden çocuk yoğun bakım uzmanı talep ediliyor, zaten bir tane uzmanımız var. Gönderirsek biz ne yapacağız? Burası çocuk sağlığıyla ilgili önemli bir merkez. Yetişmiş arkadaşımızı gönderdiğimizde sıkıntı olabilir.
Prof. Dr. Rıza Ayhan (Gazi Üniversitesi Rektörü): Nasıl uygulanacağını YÖK’e soracağım. Görevlendirme yaparsak hastanemizde, özellikle çocuk sağlığıyla ilgili bölümleri sıkıntıya girecek. Yardım etmek arzusundayız ama bu haliyle ileriki günlerde üniversite sıkıntıya girer. Hukuk ve mühendislik fakültelerimiz için de benzer uygulama getirileceğini düşünüyoruz.
Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu (Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı): Tıbbı Genetik Ana Bilim Dalı’nda 7 kişi görevli gözüküyor. Ancak, kadroda sadece 1 öğretim üyesi var. 7 kişilik kadronun 5’inin görevlendirilmesi isteniyor. Ana bilim dalını kapatmış oluyoruz. Endokrinolojide 4 öğretim üyesi var ama 1’i raporlu. Bir kişiyi gönderdiğimizde işin içinden çıkılmaz hale gelecek. Anesteziyolojiden görevlendirme yaparsak tüm hizmetimiz aksar. Kafkas Üniversitesi’nin 100 yataklı hastanesine, toplam 94 öğretim üyesi talep ediliyor. Altyapısı oluşmamış hastanede nasıl hizmet sunulacak? Onlar hizmet sunamayacak, bizim hizmetlerimiz aksayacak.
Prof. Dr. Halil Yanardağ (İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı): İstanbul Tıp Fakültesi’yle ortak bir çalışma yapıyoruz. Hangi anabilim dalında daha fazlaysa orası öncelik kazanacak. Öğretim üyeleri arasında sıkıntı yaşanıyor. Sonuçta düzeni, sistemi bozuluyor.
Marmara Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Bereket: Kararın mantıksızlığı ortada. Üniversitedeki tek kadrolu pediatrik endokrinolog benim. Belli ki bu liste hazırlanırken nerede kaç kişi var bakılmamış. Eğer bakılmış olsaydı Ankara’da iki büyük üniversitede her birinde 4’er tane çocuk endokrinoloğu olduğu görülürdü, ama onlar istenmemiş.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ: Uygulamada olanaksız ve zor olan kısımlar var. Bize göre yanlış olan kısımlar var. Bunu YÖK’le paylaşacağız. Gözü kapalı uygulayamayız. Bazı alanlarda görevlendirme yapmamız imkânsız.