26.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN - FERİT ZENGİN
Kızı ekranda kahvesi elinde
Koronavirüsle mücadele kapsamında 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlıkları bulunanlar için getirilen sokağa çıkma yasağının ardından 68 yaşındaki Nihal Kencebay da evde kendini koruma altına aldı. Sekiz ay önce eşini kaybeden, 12 yıllık dostu Bekir ve 2 yaşındaki İffet isimli kedileriyle yalnız yaşayan Nihal Kencebay, kahvesini tek başına içemediği için kahve vakti geldiğinde kızını görüntülü arayarak içtiklerini söylüyor.
Kencebay evde sıkılınca ise bir radyo programının mesajlaşma uygulamasından edindiği arkadaşlarıyla sohbet ettiğini, buradan şarkı isteklerinde bulunduklarını ve birbirlerine moral verdiklerini belirtiyor. Nihal Kencebay, evde geçen günlerini şöyle anlattı:
‘Görüntülü arıyoruz’
“İki çocuğum, üç torunum var. Sokağa çıkma yasağından sonra günlük ihtiyaçlarımı kızım getirmeye başladı. Salgından önce her gün dışarıya çıkardım. Şimdi sabah kahvaltıdan sonra Kuran’ımı okuyorum. Laptopumu açıp, Türkiye’nin gündemini takip ediyorum. Yemek yapıyorum. Telefonumdan oyun oynuyorum. Hava bazen çok güzel oluyor. O zaman camı açıp bahçeyi seyrediyorum. Yaşıtlarım olan kız arkadaş grubum var, her gün birbirimizi görüntülü arayarak konuşuyoruz. Yalnız başıma kahve içmeyi sevmediğim için kahve vaktinde kızımı görüntülü arayarak onunla karşılıklı kahve içiyoruz. Salgına kadar çok gezdim. Salgınla birlikte kurallara uyup eve kapandım. Dışarıya adımımı dahi atmadım. Yasak kalkınca ilk işim eşimin mezarına gitmek olacak. Sonra arkadaşlarımla buluşup dışarıda doya doya gezeceğim.”
‘İnşallah çiçeklerle konuşmayız’
Koronavirüs nedeniyle 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlıkları bulunanlar için getirilen sokağa çıkma yasağına uyanlardan biri de kronik kalp hastası Osman Çakar. İstanbul, Küçükçekmece’de yalnız yaşayan Çakar, eşini dört yıl önce kaybetmiş. Eşinin ölümünden sonra ev işlerine gelininin yardımcı olduğunu anlatan Çakar, virüs nedeniyle artık onun da eve girmediğini söylüyor. Salgın başlar başlamaz alışveriş yaptığını dile getiren Çakar, evdeki günlerini şöyle anlattı:
Telefonla sipariş
“Erzak bitince, telefondan sipariş veriyorum. Çocuklar ve gelin getirip kapının koluna asıyor. Yemeğimi yapıyorum. Çamaşırı da makine yıkıyor. Ben aslında yasak kararından 2-3 gün önce market alışverişimin büyük kısmını yapmıştım. Ama yalnızlığın çaresi yok. Sabah, akşam yemeğimi yapıp yedikten sonra ilaçlarımı alıp inzivaya çekiliyorum. Kitap okumaya çalışıyorum ama kafa artık almıyor. Bazen balkona çıkıp çiçekleri suluyorum.İnşallah çiçeklerle konuşmaya başlamadan yasak biter. Eşimin vefatından sonra evimdeki en uzun gün ve geceleri yaşıyorum. Bu eve kapanmayla eşimi çok özlediğimi anladım. Evin her tarafı eşimi hatırlatıyor bana. Ama yapacak bir şey yok.”