Şili'de metro zammının ardından başlayan protestolar sonrası ülkenin büyük kentlerinde hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine karşın, yağmalamalar sürüyor. Başkent Santiago yakınlarında bir konfeksiyon fabrikasının yağmalanması sonucu 5 kişi öldü. Cuma gününden bu yana çatışmaya dönüşen gösterilerde hayatını kaybedenlerin sayısı 8'e çıktı. Santiago'nun yakıldığını bildiren Reuters haber ajansı, otobüslerin, metro vagonlarının, bankaların ve iş merkezlerinin ateşe verildiğini aktarıyor. Santiago'nun birçok bölgesinde protestocular polisle çatıştı. Askerler ve polis göstericilere karşı biber gazı ve tazyikli su kullandı. Göstericiler, polis ve askerin gerçek mermilerle ateş açtığını söylüyor. Reuters, şehirden yükselen ateş ve dumanların polisin kullandığı biber gazı ve tazyikli suya karıştığını belirtiyor. Reuters ve AP haber ajansları, yağmalanmış çok sayıda süpermarket ve dükkan fotoğrafı servis etti. Reuters foto muhabiri Juan Gonzalez, bir dükkana girmiş yağmacıların yakalanmasına objektifiyle tanıklık etti. Güneydeki Concepcion kentindeki olayda askerler dükkana girmiş yağmacıları gözaltına aldı. Başkent Santiago'daki bazı dükkanların önünde de askerler nöbet tutarken görüldü. Concepcion kentinde ise, bir süpermarketin içinde insanlar alışveriş yaparken askerler nöbet tuttu. Santiago'nun özellikle yoksul kesimlerinde halk, evlerini ve dükkanlarını yağmacılara karşı korudu. Cumartesi günü iki süpermarketin kundaklanması sonucu üç kişi yaşamını yitirmişti. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, yağmacıların hukuk önünde hesap vereceklerini söyledi. Pinera, Ülkemiz, insan yaşamına ya da mülküne saygısı olmayan güçlü ve amansız bir düşmanla savaşıyor dedi. Üç günde polis ve askerlerin gözaltına aldığı protestocuların sayısı ise 1400'den fazla. Reuters, Augusto Pinochet diktatörlüğünün 1990'da devrilmesinden bu yana ilk kez sokaklarda askerlerin göründüğünü bildiriyor. BBC, başkent Santiago'nun yanı sıra diğer büyük kentlere de tankların konuşlandırıldığını belirtiyor. Uluslararası haber ajansına konuşan 74 yaşındaki Carmen Araya, Sokaklarda askerleri görmek, 1973'e göre dönmek gibi. Bunu daha önce yaşadım ifadesini kullanıyor. Şili hükümeti başkent Santiago'nun yanı sıra Valparaíso, Coquimbo ve Biobío'da akşam saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etmişti. Pinera, Cuma günü 5 bölgede olağanüstü hâl (OHAL) etmiş, bu bölgelerde halkın hareket ve toplanma hakkı sınırlandırılmıştı. Şili'nin başkenti Santiago'da geçen hafta metro bileti fiyatları 6 Ekim'de iş saatlerinde 800 peso'dan (1,13 dolar) 830 peso'ya (1,17 dolar) çıkarıldı. Otobüs bileti fiyatları da benzer oranda artırıldı. Hükümet zamma gerekçe olarak enerji fiyatlarının artmasını ve peso'nun değer kaybetmesini gösterdi. Lise ve üniversite öğrencilerinin turnikelerden atlamasıyla başlayan eylemler, hafta başında tüm kente yayılan protestolara dönüştü. 136 metro istasyonun tamamına yakınında kapılar ve turnikeler kırılırken, bazı binalar ve arabalar ateşe verildi, eylemcilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, Cumartesi günü zammı askıya aldı. Santiago'da toplu taşıma neredeyse tamamen durmuş durumda. Uluslararası Santiago Havalimanı'nda da tüm uçuşlar iptal edilmişti. Reuters'a konuşan antropoloji öğrencisi Karian Sepulveda, gösterilerin yalnızca son zamlarla ilgili olmadığını söylüyor. Fakirlikle geçen yılların biriktirdiği öfkenin taştığını belirten Sepulveda,Şili modeli illüzyonu bitti. Düşük ücretler, sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi konular insanları yordu diyor.