10.02.2022 - 12:33 | Son Güncellenme:
Avustralya'da bir eve tamire giden tesisatçılar, 44 milyon dolar değerine uyuşturucu ve 1,1 milyon dolar nakit para buldu. Yeni Güney Galler eyaletinin başkenti Sidney'de tuvalet tesisatını tamir etmek için bir eve giden tesisatçılar, kapakları açık halde bırakılmış bir dolabın içinde çantalar dolusu metamfetamin ve nakit parayla karşılaştı.
Tesisatçılarn polise ihbarda bulunmasıyla olay yerine gelen ekipler, evde ve apartmanın altındaki garajda arama yaptı. Polisler aramada toplamda 44 milyon dolar değerinde 220 kilogram uyuşturucu ve 1.5 milyon dolar nakit para buldu.
Ekipler ayrıca 95 gram MDMA ve 35 gram kokaine de el koydu.Yeni Güney Galler Polis Teşkilatı Başkomiser Vekili Dedektif Stuart Gordon, "Hiçbir işçi çalışmaya gittiğinde yüzlerce kilo uyuşturucu ve nakit parayla karşılaşmayı ummaz. Kesinlikle anlatılacak iyi bir hikaye bu" dedi.
Gordon, operasyonda ele geçirilen uyuşturucu ve nakit paraların organize bir suç çetesine ait olduğunu belirterek "Organize suça bulaşan ve bu kadar fazla miktarda uyuşturucuyu dolaşıma sokan kişiler her gün topluma karşı bir risk oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
Yetkili, dairenin çete tarafından uyuşturucu ve uyuşturucu üretiminde kullanılan kimyasal maddelerle nakit paraları saklamak için kullandığı bir "güvenli ev" olduğunu söyledi.
Geçen yıl Temmuz ayındaki arama ve uyuşturucu ele geçirme olayından bu yana, soruşturma başladı ve bugün polis, soruşturmalara yardımcı olabileceğine inandıkları bir adamın güvenlik kamerası görüntülerini yayınladı. Görüntülerdeki adam, 9 Temmuz günü akşam saat 20.10'da Canterbury'deki Minter Caddesi boyunca yürüyor. Polis, adamın yaklaşık 170 cm boyunda ve muhtemelen 25-30 yaşları arasında Asyalı olabileceğine inanıyor. Soruşturma devam ediyor.
Geçtiğimiz aylarda ise dünya bir uyuşturucu liderinin yakalanması ile çalkalanmıştı. Yeryüzünün en ünlü suçlusu El Chapo Guzman'ın Meksika'da yakalanmasının ardından bu kez Kolombiya'dan gelen haber dünya çapında dalga dalga yayıldı.
Pablo Escobar'dan bu yana Kolombiya'da uyuşturucu kartellerine en büyük darbe vuruldu, Otoniel adıyla bilinen Dairo Antonio Usuga bir kasabada yakayı ele verdi.
Kolombiya'nın en çok aranan ismi olan Otoniel'i yakalamak için ordu birlikleri, hava kuvvetleri ve polis ekipleri Necocli kasabasında ortak operasyon gerçekleştirdi.
Osiris adı verilen operasyonun adresi, Kolombiya'nın Panama sınırına yakın eyaleti Antioquia'ydı. Hedefinde ise Clan del Golfo kartelinin yöneticisi, bütün Kolombiya'yı korkudan titreten ünlü Otoniel vardı.
2012'de öldürülen kardeşi Juan de Dios'un yerine geçip Clan Del Golfo'yu yönetmeye başlayan Otoniel, telefon kullanmaması ve kırsaldaki güvenli evleriyle biliniyordu.
El Tiempo gazetesi, 22 helikopterin destek verdiği ve 500 özel kuvvetler askerinin katıldığı operasyondan iki hafta önce yetkililerin Otoniel'in bulunduğu konumu belirlediğini bildiriyor.
Gazetenin haberine göre, ABD ve İngiliz ajanları da arama çalışmasına destek verdi, kartel liderinin hareketleri uydularla takip edildi ve 50'yi aşkın sinyal kullanıldı.
Yerel medya, Necocli yakınlarındaki bir gizli eve yapılan baskında çatışma çıktığını ve silah seslerinin yükseldiğini de aktarıyor. Operasyonda bir polis hayatını kaybetti.
Kolombiyalı yetkillerin yayınladığı fotoğraflarda, dünyanın en tehlikeli suçlusu Otoniel'in yakalandığı sırada üstünün çıplak olduğu ve yüzüstü yatırılıp kelepçe takıldığı görüldü.
Askerler tarafından yakalanıp Otoniel, helikopterle başkent Bogota'ya getirildi. Dünyanın beklediği haber ise, bugün Kolombiya tarafından resmen duyuruldu.
Bogota yönetimi, ABD tarafından başına 5 milyon dolar ödül konulan Otoniel'in yargılanması için iade edileceğini açıkladı. Haber dünya gündemine bomba gibi düştü.
Amerikan uyuşturucu ajansı DEA tarafından yıllardır aranan 53 yaşındaki kartel liderinin, 2003-2014 yılları arasında ABD'ye 73 ton kokain sokmakla suçlanıyordu.
Kolombiya'nın söz konusu iade hamlesi, Meksikalı Sinaloa Karteli'nin lideri El Chapo Guzman'ın ABD'ye gönderilmesinden bu yana en büyük adım niteliği taşıyor.
Kolombiya, son yıllarda binlerce askerin katıldığı çok sayıda devasa operasyon düzenlemiş ve her seferinde ülkenin en çok aranan ismi Otoniel kaçmayı başarmıştı.
Kolombiya lideri Ivan Duque, Otoniel'in yakalanmasının 2 Aralık 1993'te öldürülen Pablo Escobar'dan bu yana örgüt elebaşlarına vurulmuş en büyük darbe olduğunu açıkladı.
BBC Güney Amerika muhabiri Katy Watson, analizine "Kolombiyalı yetkililer birkaç yıldır Otoniel'i yakalamaya çalışıyordu. Körfez Karteli, büyük bir güce sahip, zorlama ve şiddet içeren bir organizasyon" cümlesiyle başlıyor: "Pablo Escobar ile yapılan karşılaştırmalar da anlaşılabilir. Otoniel herkesin bildiği bir isim ve özellikle ülkenin kuzey batısında çok güçlü hale geldi.
Kilo: Inside the Cocaine Cartels (Kilo: Kokain Kartellerinin İçinden) kitabının yazarı Toby Muse, 'Güney Amerika'da daha büyük bir kokain kaçakçısı yok. Kokainin altın çağında yaşıyoruz, her zamankinden daha fazla kokain üretiyoruz - bu bir gerçek' diyor.
Ama paralellikler burada bitiyor. Otoniel, Kolombiya dışında pek tanınmıyor ve ülkede Pablo Escobar'ın gücünün zirvesinde olduğun dönemi yaşayan insanlarla konuşun, birçoğu o zamanların daha korkutucu olduğunu düşünüyor.
Soru şu ki, Otoniel'in yakalanması yasadışı uyuşturucu ticaretini etkileyecek mi? Şimdiden bunu bilmek zor. Önümüzdeki aylarda ne olacağını görmemiz gerekecek ancak çoğu uzman, kokain talebinin güçlü kalmasına rağmen, onun yerini alacak yeni 'capo'ların yükseleceğini düşünüyor."
1970'lerin başında Antioquia'da doğan Otoniel, önde gelen Marksist-Leninist isyancı grup Farc (Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri) ve aşırı sağ paramiliter ve uyuşturucu kaçakçılığı çetesi olan Kolombiya Birleşik Öz Savunma Güçleri (AUC) dahil olmak üzere birkaç gerilla ve paramiliter grup arasında gidip geldi.
Otoniel, AUC 2005'te dağıldığında, daha sonra Körfez Klanı olarak tanınacak olan Urabeños'un başkanı Don Mario olarak bilinen uyuşturucu baronu Daniel Rendón Herrera için çalışmaya başladı.
Otoniel daha sonra örgütün önceki lideri olan kardeşinin, yaklaşık 10 yıl önce bir Yılbaşı partisine düzenlenen baskında polis tarafından öldürülmesinin ardından, örgüt liderliğini üstlendi.
Birçok ilde faaliyet gösteren ve geniş uluslararası bağlantıları bulunan çete, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, yasadışı altın madenciliği ve gasp ile uğraşıyor.
Örgütün, çoğunlukla aşırı sağ paramiliter gruplardan edinilen yaklaşık 1800 silahlı üyeye sahip olduğuna inanılıyor. Üyeler Arjantin, Brezilya, Honduras, Peru ve İspanya'da tutuklandı.
Çete, Kolombiya'dan ABD'ye ve Rusya'ya kadar uyuşturucu kaçakçılığı yapmak için kullanılan birçok yolu kontrol ediyor. Ancak Kolombiya hükümeti, örgüt üyesi sayısının son yıllarda büyük ölçüde azaldığına ve önde gelen birçok üyenin, ormandaki uzak bölgelerde saklanmak zorunda kaldığına inanıyor.