Rahmi Koç, yeni kitabında tuhafına giden şeyleri anlattı İş dünyasının renkli ismi Rahmi Koç'un bugünlerde iki ilginç kitabı çıktı. Milliyet gazetesi köşe yazarı Meral Tamer yazısını Koç'un bu kitaplarından birine ayırdı. Tamer'in yazısında yer verdiği, ‘Tuhafıma Giden Şeyler’ kitabında dikkatini en çok çeken anekdotlar şöyle: - Gittiğimiz 5 ev davetinden 4’ünde aynı catering firmasının bulunması, dolayısıyla menülerde fazla bir değişikliğin olmaması - Sofrada özellikle hanımların 2 dirseklerini masaya dayaması - Masadaki çiçek arajmanının, karşınızda oturan misafiri görmenizi engelleyecek kadar yüksek olması - Yanınızdaki misafirin ısrarla tabağından size yemek tattırmak istemesi - Eşini veya çocuklarını hiç durmadan metheden ebeveynler - Devamlı davetlere, ziyafetlere gidip hiç karşılık vermeyen çiftler - Kokteyllerde mamullerinizden şikâyetçi olmayı âdet haline getirenler - Kokteyllerde sizi esir alan dostlar (anlatırlar da anlatırlar, kaçamazsınız) - Bazı düğün yahut büyük davetlerde içki firmaları sponsor olurlar. Cici cici hanımlar, ellerinde tepsilerle dans edenlere içki ikram ederler. Dolayısıyla misafirler de bir elinde içki, bir elinde damları dans ederler. Bu da çirkin bir manzara arzeder - Nikâhlarda yakınlarını memnun etmek için 2’den fazla şahidin bulunması - Hayatta başarılı olmuş, isim yapmış, para kazanmış kişilerin, okul ve askerlik arkadaşlarına snob davranmaları, onlarla görüşmemeleri ve yardım etmemeleri - Çocuklarını şımartan aileler; bilhassa tek evlatlı ailelerde onlara namütenahi maddi ve manevi imkân sağlayan büyükler - Kırmızı ışıkta camınızı silmeye çalışan çocuklar - Otellerde yorgan ve battaniyenin sıkı sıkıya yatağın dört tarafına sıkıştırılması - Otel faturalarınızda yemediğiniz yahut almadığınız servislerin yazılmış olması - Tuvaletlerdeki plastik çiçekler - Soğuk ve sıcağı ters çalışan ve ayrı olan musluklar - Hanımlarda yüz karakterini değiştirecek kadar yüzlerinin çekilmiş olması, dudakların fazla botoksla şişirilmesi - Elbiselerde göğüs dekoltesinin derin olması - Yaşını başını almış hanımefendilerin 18-20 yaşındaki ‘çıtırlar’ gibi giyinmeleri - Hanımların spor yaparken pırlanta yüzük veya gerdanlık takmaları - Bazı Kuzey ülkesi hanımlarının bacak kıllarının çoraplarının üzerine çıkması - Âdet yerini bulsun diye dans etmeyi teklif ettiğinizde nazlanan hanımlar - Muhallebici gibi tamamen beyaz giyinen erkekler (takım elbise, gömlek, kravat, çorap ve ayakkabı, hep beyaz) - Takım elbise altına çorapla sandalet giymek (Orta ve Kuzey Avrupalılarda görülür) - Erkeklerde çok sivri ve kalkık burunlu ayakkabılar - Hiç tatil yapmayan, dinlenmeyen ve bunu devamlı dile getiren idareciler - Bıyıklı ve sakallı idareciler - Şirketle çok sıkı pazarlık ettikten sonra mal sahibini arayarak ilave tenzilat isteyenler - Aile ile olan samimiyetlerini şirket idarecilerine aksettirerek istismar eden bayiler - İşi gücü bırakıp yan teknedeki hanımları süzen, gözetleyen, dikizleyen denizciler - Bütün sene yan gelip yatıp maaş alan, yazın 2 ay çalışırken devamlı şikâyet eden yat personeli.”