10.01.2022 - 07:56 | Son Güncellenme:
Omicron varyantı nedeniyle otomotiv üreticilerinin fiziki katılımı düşük olsa da, ABD'de düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı (CES 2022), markaların teknoloji savaşına sahne oldu. Zira katılmayanlar bile, katılanlardan geri kalmamak için düzenledikleri sanal tanıtımlarla yarışta olduklarını hatırlattı.
İklim değişikliği krizi ve buna yönelik alınan kısıtlayıcı kararlar nedeniyle elektrikli araçlara geçiş hızlanırken, elektrikli araçların menzil sorunlarına çözüm bulunması ve bu tip otomobillerin tüketicilere sevdirilmesi için de teknolojik yeniliklere ağırlık verilmeye başlandı.
Nitekim üreticiler, kendi farklarını, araçlarında kullandıkları teknolojiler ve donanımlarla ortaya koymaya çalışıyor. Hatta yeni teknolojilerle adeta birbirlerine "gözdağı" vermeye çalıştıklarını söylemek de mümkün.
CES 2022, tam da bu anlamda biçilmiş kaftan oldu. "Togg", bu amaçla yeni sedan modelini buradan dünyaya tanıtırken, otomobilin "sıradan bir araçtan fazlası" anlamına geldiğini en çok vurgulayan şirketlerden biri oldu.
Zira yeni dünyada otomobillerin sadece elektrikli ulaşım aracından daha farklı algılanacağı, özellikle de araç sahibi olma konusunda çekingen davranan "Z kuşağı"nın taleplerinin bu yönde olacağı konuşulup tartışılıyor.
Uzmanlar, otomotiv dünyasının, şu sıralar elektrikliye geçiş, otomasyon ve kişiselleştirilmiş araçlar konularına eğildiğini söylerken, bu amaçla önemli markaların elini çabuk tutmaya çalıştığını vurgulamak gerekiyor.
Çünkü otomotiv üreticilerine elektronik dünyasından rakipler geliyor. Huawei'nin ardından Apple da elektrikli araç işine girmeye niyetli olduğunu yeniden gündeme getirirken, Sony, kendi prototip araçlarını CES'te tanıtıverdi. Tesla'nın elektrikli araç piyasasındaki ağırlığını saymıyorum bile.
İşte bu nedenlerle General Motors, Ford, Volvo Cars gibi üreticiler, tıpkı Togg gibi teknoloji şirketleri ve startupları ile iyice yakınlaşmaya yönelirken, çip üreticileri de, yavaş kalabilen çiplerin yerine merkezi bilgisayar mantığına geçişin sinyallerini verdi. Çok fazla uzatmadan, uzaktan da olsa dikkatimi çekenleri aktarayım isterim...
Ford’un ardından General Motors markalarından Chevrolet de, elektrikli pickup modasına uyarken, bu alanda yeni bir rekabetin başladığına dikkat çekti. Zira Tesla ve Rivian’ın ciddi hazırlıkları var. Chevrolet Silverado EV, tek şarjla 650 km’den fazla yol gidebilecek, gerçek manada “eller serbest” sürüş imkânı sunacak “Super Cruise” donanımına sahip olacak. Bunun, sınıfında ilk olduğu belirtilirken, araç kendiliğinden durk-kalk trafikte yol alabilecek, sollama bile yapabilecek.
BMW, elektrikli araçlarda “kişiselleştirmenin ucu açık” mesajını verdi adeta. “E Ink” firmasıyla birlikte ilk kez bir otomobile uygulanan renk değiştirme teknolojisi, “iX”i “Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane” bilmecesine benzetmiş. Aracın dış yüzeyinde bulunan ve insan saç telinin kalınlığına eş değer çapta milyonlarca mikrokapsülden meydana gelen “bütün”, elektrikle çalışıyor. Açıklandığına göre seçilen renge bağlı olarak bu E Ink teknolojisi, elektrik alanı oluşturarak aracın renginin siyah ya da beyaza dönüşmesini sağlıyor. Bunun, hava sıcaklığına bağlı olarak aracın iç mekanının daha az enerjiyle ısıtılıp soğutulmasına olanak sağlayacağı belirtiliyor.
Cadillac’ın CES’te sergilediği geleceğe yönelik vizyon, biraz konfora yönelik. Nitekim “InnerSpace” adını verdiği iki kişilik elektrikli lüks konseptin panoramik cam tavanı, sürücü ve yolcu için muhteşem manzaranın yanı sıra artırılmış gerçeklik sayesinde rahatlama ve eğlence sunan LED görüntüleme sisteminin de parçasını oluşturuyor. Araç, kullanmalık değil, seyahat etmelik zaten. Fotoğrafta terlik bile gördüm sanki.
Japon elektronik devi Sony, elektrikli araçlar için “Sony Mobility” şirketini kurduğunu duyururken, elektrikli crossover prototipini de ilk kez gözler önüne serdi. Ancak Sony, bu aracın tam olarak ne zaman piyasaya sunulacağını, özelliklerinin ne olduğunu açıklamaktan kaçınmış.
Mercedes’in tanıttığı “Vision EQXX” konsepti, tüketicilerin yüzde 100 elektrikli araçlara soğuk davranmasına neden olan menzil problemine önemli bir çözüm getirmiş. Şirketin açıklamasına göre, EQXX, tek şarjla 1000 kilometrenin üzerinde yol gidebilecek.
Koreli Hyundai, CES’te “otonom otomobiller”den çok otonom araçlardan oluşan “mobilite tarzı”nı tanıtmış. Otonom yani kendiliğinden gidebilen teknelerden “hastabakıcı robotlara” kadar pek çok şey tanıtan Hyundai, bunu, bir süre önce satın aldığı Boston Robotics şirketinin de desteğiyle yapmış. Stratejik satın almalar ya da iş birlikleri yapılmasının ne kadar hayati olduğunu hatırlatmış rakiplerine...