19.05.2021 - 13:13 | Son Güncellenme:
DHA
Müzede bazı hayvanların orijinal iskeletleri, bazılarının da tahnitleri bulunuyor. Müzede yer alan örneklerin tamamı Trakya'da hastalık veya otomobil çarpması sonucu telef olmuş hayvanlardan oluşuyor.
Üniversite öğrencileri doğada göremedikleri hayvanları müzede görerekeğitim alıyor. Trakya Üniversitesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi ve Kuş Bilimci Mustafa Kaya, AA muhabirine, Türkiye'deki 484 kuş türünden 333'ünün Trakya'da, 237'sinin Edirne'de de görüldüğünü söyledi.
Üniversitede yaklaşık 10 yıl önce kurulan Omurgalılar Müzesi'nde bu kuş türlerine ait birçok örneğin yer aldığını dile getiren Kaya, müzeye ilginin her geçen gün arttığını belirtti.
Müzede 90 türe ait 150'den fazla kuş ile omurgalı hayvana ait çok sayıda iskelet bulunduğunu, bu türler arasında nesli tükenme tehlikesi altında ve doğada az bulunanların da yer aldığını anlatan Kaya, "Öğrencilerimizin ya da müzeyi ziyarete gelenlerin bu kuşları doğada görmeleri pek kolay değil."
"Burada kuşları görüp bilgi sahibi oluyorlar. Doğada nesli tükenme tehlikesi olan bir kuş gördüklerinde de sahip çıkıyorlar, koruyorlar. Kısacası öğrencilerimiz doğada göremedikleri hayvanları müzede görüyorlar." diye konuştu.
Öte yandan Kent merkezinde 9 müzenin bulunduğu, "müzeler kenti" olarak da bilinen Edirne'ye yeni bir müze daha kazandırılıyor. Trakya Üniversitesi bünyesinde kurulacak Doğa ve Tarih müzesi, kent turizmine kazandırılacak.
Osmanlı'da sağlık alanındaki çalışmalar ve tıp eğitiminin anlatıldığı ödüllü Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi ile yine Osmanlı'da sosyal devlet anlayışının aktarıldığı İmaret Müzesi'nin bulunduğu komplekse Doğa ve Tarih Müzesi kurulacak. Çalışmaların sürdürüldüğü müzede çok sayıda tahnit edilmiş omurgalı ve omurgasız hayvan ile yüzlerce bitki türü, önemli fosil örnekleri sergilenecek.
Müze çalışmalarında yer alan Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trakya'nın bitki ve hayvan türleri açısından çok zengin bir bölge olduğunu, özellikle de Edirne'de bin 678 bitki türü ile 2 bin 34'te hayvan türünün bulunduğunu belirtti.
Trakya'nın Avrupa ve Asya arasında geçiş noktasında olduğu için çok zengin bir faunaya sahip olduğunun altını çizen Çamlıtepe, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde bu zenginliğe ait pek çok hayvan ve bitki türünün müzede sergilendiğini söyledi.
Daha geniş kapsamlı bir sergileme alanı ve daha çok kişiye ulaşmak için uluslararası çapta bir müze için çalıştıklarını belirten Çamlıtepe, Trakya Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi'nin yıl içerisinde kapılarını açacağını ifade etti. Müzede önemli fosillerinde sergileneceğini anlatan Çamlıtepe, müzenin sadece Türkiye'de değil, Balkanlar ve Avrupa ülkelerinden gelecek ziyaretçilerinde ilgisini çekeceğini umduklarını vurguladı.
Edirne'yi her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiğini anımsatan Çamlıtepe, müzenin kurulmasıyla kente gelen turistlerin gezeceği mekanlarında çeşitlilik kazanacağını belirtti.
Bu tür müzelerin Avrupa'da büyük ilgi gördüğünü, Londra'da yer alan British Müzesi'nin de bunun en güzel örneği olduğunu işaret eden Çamlıtepe, "Türkçe ve İngilizce sunuma hazırladığımız ve yıl sonuna doğru tarihi binada açmayı planladığımız müze sadece Türkiye'den değil, Balkanlar'dan ve Avrupa'dan gelen ziyaretçilerinde büyük ilgi göstereceği bir yer olacak" dedi.