11.06.2020 - 11:30 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Libya'da Türkiye'nin sahaya inmesiyle iyice köşeye sıkışan savaş ağası General Halife Hafter ve müttefikleri, hezimeti durdurmak için son kozlarını oynuyor.
Fransız Hava Kuvvetleri'ne ait bir C-135FR savaş uçağının Libya'ya indiği ortaya çıktı. Ateşkes çağrısı Türkiye tarafından çöpe atılan Mısır'daki darbeci general Abdulfettah Sisi ise, Libya sınırında tehlikeli manevralara girişiyor. Cufra yakınlarındaki bir yerel dükkanda alışveriş yapan Rus paralı askerler Wagner Grubu üyelerinin görüntülerini paylaşan Ruslan Trad, bu sabah Mısır-Libya sınırında hareketlilik olduğunu duyurdu.
Yerel kaynaklara göre, Marsa Matruh'tan Mısır askeri ekipmanları Libya'ya giriş yaptı ve Rus sosyal medya hesapları bölgede uçan helikopterlerin fotoğraflarını paylaştı. Benzer haberler geçen ay da gündeme gelmiş ancak anında Kahire tarafından yalanlanmıştı.
Başkent Trablus çevresinde bozguna uğrayan Hafter milislerinin kaçarken geride bıraktıkları da ortaya çıkıyor. Terhune kenti yakınlarında bir alt geçide sıkışan Mi-35 savaş uçağı bulundu.
Petrol sahalarını kapatarak Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) zarara uğratmayı planlayan Hafter'e, bir darbede aşiretlerden geldi. Güneydeki Tebu aşiretleri, petrol sahalarını geri almak için Murzuk kentinde askeri birlikler kurdu.
Sahada bunlar yaşanırken, Mısır Cumhurbaşkanı darbeci Sisi ABD lideri Donald Trump'la Libya'yı görüştü. Beyaz Saray, Washington ve Kahire yönetimlerinin ateşkes görüşmelerinin sürdürülmesi ve yabancı güçlerin Libya'yı terk etmesini masaya yatırdığını duyurdu.
Sisi, geçen hafta sonu 8 Haziran Pazartesi günü itibarıyla Libya'da ateşkes ilan edilerek Cenevre'de barış görüşmelerinin başlatılmasını öngören yeni bir girişim açıklamıştı ancak bu talep Ankara'dan kabul görmedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün "Ateşkes çağrısı ya da ortak açıklama bize göre ölü doğmuştur" dedi.
Libya'dan ayrıldığı yönünde iddialar ortaya atılan General Halife Hafter, dün Bingazi'de Almanya'nın Libya Büyükelçisi Oliver Owcza'la ile görüştü. Owcza, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla görüşmeden bir fotoğraf paylaştı.
Owcza, "General Hafter ile bugün yaptığımız toplantıda, askeri çatışmaların devam etmesinden ve bunun sivil halk üzerindeki endişe verici etkilerinden duyduğum kaygıyı dile getirdim. 5+5 formatında yapılan görüşmelerin güvenilir bir ateşkesin sağlanmasına ve buna bağlı olarak yapısal güvenlik kaygılarının giderilmesine yönelik yapıcı bir şekilde yeniden başlatılmasına teşvik ettim" dedi. Büyükelçi'nin bahsettiği ve geçtiğimiz aylarda üzerinde mutabık kalınan 5+5 formatında, Libya'da savaşın iki tarafının beşer temsilciyle masaya oturarak, ateşkes koşullarını belirlemek amacıyla görüşmelere başlaması öngörülüyor.
Hafter'e bağlı Libya Ulusal Ordusu, kendi sosyal medya hesaplarında Hafter ile Owxca'nın görüşmesinin Bingazi'de yapıldığını duyurdu. Ayrıca Libyalı bazı sosyal medya kullanıcıları da sabah saatlerinde Hafter'in uçağının Bingazi'ye dönüşüne ait olduğunu söyledikleri bazı fotoğraflar paylaştı. Bu fotoğraflarda Hafter'i taşıdığı söylenen uçağa dört savaş uçağının eşlik ettiği görülüyor. Ancak bu görüntüler, güvenilir kaynaklardan henüz teyit edilmiş değil.
İngiliz Independent gazetesi ise, daha önce onlarca milyon dolar dolandırılan Halife Hafter'in yeni maceralarını sayfalarına taşıdı. Habere göre, Hafter bir saldırı helikopteri, bir keşif uçağı ve bir deniz devriye gemisi için 55 milyon dolar harcadı.
Hafter, değeri 14 milyondan fazla olmayan ve istemediği altı eski helikopter aldı. Habere göre, bir başka olayda ise Amerikalı bir iş adamına deniz devriye gemisi için 6,5 milyon dolardan fazla para ödedi ancak gemi Libya'ya hiç ulaşmadı.
Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan gizli bir BM soruşturmasına göre ise, Hafter 20 kişilik yabancı paralı asker grubunun her birine 120'şer bin dolar ödedi. Paralı askerlerin görevi, Türkiye'den Libya'ya gidecek gemilerin durdurulmasıydı. Ancak ekip Libya'ya vardıktan birkaç gün sonra iki şişme botla Akdeniz'deki ada ülkesi Malta'ya kaçtı, söz konusu operasyon için 80 milyon dolar harcandı.
Hafter'in ekibinde yer alan Abdusselam el Bedri ise, İsrail'den yardım istedi. Makor Rishon gazetesine konuşan Bedri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya mesaj gönderip "Hiçbir zaman Tel Aviv'in düşmanı olmadık ve olmayacağız. Bize destek olmanızı umut ediyoruz. Şu ana kadar şartlar aramıza engeller koydu" dedi, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır ve Lübnan'ın katıldığı yeni siyasi girişime dahil olmaya çağırdı.
İsrail Jerusalem Post gazetesi yazarı ve askeri analist Seth Frantzman, Rus hava savunma sistemlerini Suriye ve Libya'da yok eden Türk silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Ortadoğu'da stratejik bir rol oynayabileceğini yazdı.
Bayraktar TB-2 ve Anka-S'lerin Mayıs ayı başında Libya'da gövde gösterisi yaptığını belirten Frantzman, İsrail, İran ve bölgedeki diğer ülkelerin droneların savaştaki başarısını yakından izlediğini aktardı. Analiste göre, Rusya yenilgiye uğrayan Pantsir hava savunma sistemlerini güncellemek zorunda.
Libya'daki meşru yönetime önemli bir destek geldi. Kanada Dışişleri Bakanı François-Philippe Champagne, Trablus merkezli UMH'yi desteklediklerini belirtti, tarafların siyasi müzakerelere başlayarak ateşkese varmasını istedi.
Libya'da son günlerde çatışmalar Sirte önünde yoğunlaşmış durumda. Türkiye destekli Libya ordusunun Sirte önlerine kadar geldiğini aktaran Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Akdeniz kıyısındaki kentin kurtarılmasıyla doğu kapısının tamamen açılacağını belirtiyor.
Peki son aylarda Libya'da dengeler nasıl değişti? New York Times, Mayıs ayında yayınladığı bir haberde, Türkiye destekli güçlerin Libya'da elde ettiği zaferlerin General Halife Hafter'in planlarına büyük darbe vurduğunu bildirmişti. Haberde, söz konusu zaferlerin Türkiye'nin Libya'da mücadele eden yabancı ülkeler arasında belirleyici bir güç olarak yerini alışına işaret ettiği vurgulanmıştı. Haberde ayrıca Hafter güçlerinin eline yeni ulaşan Rus hava savunma sistemlerinin SİHA'larla yok edildiği kaydedilmişti.
NYT'nin haberi şöyle devam ediyordu: "Zaferler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak'ta asker ve SİHA'lar göndermesine kadar, zayıf ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış görünen Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi. Bu, Türkiye'nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi."
Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin bir brifinginin 'Artık Türkiye'nin Libyası oldu' başlığını taşıdığını söyleyen New York Times, Hafter'in bir yıldan uzun süre önce Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattığını ve aralarında Rusya'nın da bulunduğu destekçilerini Libya'nın geleceğinde önemli bir rol oynama konumu sağladığını vurgulamıştı..
Ancak gazete, Mayıs ayında Trablus hükümetine sadık güçlerin ele geçirdikleri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin satın aldığı, Rus malı bir hava savunma sistemiyle geçit töreni yaptıkları ve bunun Hafter'in en güçlü iki dış destekçisini hedef alan bir aşağılama olduğunu kaydetmişti.
New York Times, Türkiye'nin Libya'daki başarılarının darbeci Abdülfettah El Sisi'nin önderliğindeki Mısır'da kaygı yarattığını ve Ankara'nın yeni nüfuzunu Libya'da daimi bir askeri varlık elde etmek için kullanma ihtimalinin, Kahire'de alarm zillerinin çalmasına yol açtığını belirtmişti.
Libya ordusu, yaklaşık 1 yıllık kuşatmayı tamamen bitirmek ve Hafter güçlerini yenilgiye uğratmak için geçen ay Öfke Volkanı Operasyonu'na girişmişti. Ordu birlikleri, 18 Mayıs'ta ülkenin batısındaki stratejik Vatiyye Üssü'nü Hafter'den kurtarmış ve birçok ilçe ile yerleşim yerini milislerden temizlemişti.
Türk üretimi silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Hafter'e Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından verilen Rus hava savunma sistemi Pantsir'leri imha etmesi ise, tüm dengeleri alt üst etti.
Ne yapacağını bilemeyen savaş ağası Hafter, bu kez doğrudan Rusya'dan yardım istedi ve Suriye'den havalanan sekiz Rus savaş uçağı Libya'ya indi. Hafter'e verilen altı Mig-29 ve iki Su-24 savaş uçaklarından biri ise, Cufra Hava Üssü'ne indikten sonra Amerikan uyduları tarafından görüntülendi.
Bir açıklama yapan Amerikan ordusu ise, yeni fotoğraflarla Rusya'nın Libya'ya savaş uçakları gönderdiğini resmen duyurdu. ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), söz konusu uçakların paralı askerler Wagner Grubu'na taarruz desteği için Suriye'den Libya'ya uçtuğunu bildiriyor.
Açıklamada, "Rus uçakları, Rusya'daki bir hava üssünden gelip Rusya menşeli olduğunu kamufle etmek için Suriye'de tekrar boyanarak Libya'ya geçti" denildi.
AFRICOM'un açıklamasındaki en dikkat çekici bölümlerden biri, Rusya'nın uzun süredir Libya'da oynadığı rolü inkar ettiğini ancak şimdi bunu inkar edemeyeceği oldu. AFRICOM Komutanı Orgeneral Stephen Townsend ise, Libya'da yaşananların adını tam olarak koydu: "Rusya uzunca bir zaman Libya'daki çatışmalara müdahalesinin tam boyutunu inkar etti ancak artık inkar yok.
Rusya dördüncü nesil savaş uçaklarını oraya gönderirken adım adım izledik. Rusya'dan devlet desteği olmadan ne Hafter güçleri ne de özel güvenlik şirketleri o uçakları silahlandırıp kullanamaz. Dünya, Hafter'in bir hava operasyonu düzenleyeceğini ilan ettiğini duydu. Bu, Rus paralı pilotlarının Libyalıları bombalamak için kullanacağı Rus uçaklarıyla yapılacak."
ABD Avrupa ve Afrika Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Jeff Harrigian da, Rusya'nın sonraki adımlarına işaret etti: "Rusya, Libya'da kıyılardaki üsleri ele geçirirse bir sonraki adımı uzun menzilli Geçişe Kapatma ve Alan Hakimiyeti (A2AD) silahlarını (hava savunma sistemleri) oraya yerleştirmek olacaktır. O gün geldiğinde, Avrupa'nın güney kanadı için büyük bir güvenlik kaygısı söz konusu olacaktır" dedi.
İç savaş ülkesi, Libya, Türkiye ve Trablus yönetimi arasında Kasıma ayında imzalanan bir anlaşmayla dünya gündemine girdi. Söz konusu anlaşma, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirliyordu. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı şoka uğratan anlaşma, beklendiği gibi bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti. Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi ve çıkan sonucun ardından Türk birlikleri Libya'ya gitmeye başladı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı. Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı. Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu. Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti. Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi. Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor. Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor. Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75’inden daha fazlasına karşılık geliyor. OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika’da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü. 1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.