19.08.2021 - 09:16 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, Kovid-19'un kökenlerine ilişkin vahşi hayvanlardan mı geldiği yoksa bir laboratuvarda üretilip kazayla mı sızdığı konusu geniş çaplı spekülasyonlara sebep oldu.
Çin hükümetinin Güneybatı Çin Yaban Hayatı Kaynaklarını Koruma Ana Laboratuvarı, İngiltere'deki Oxford Üniversitesi ve Kanada'daki British Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, Wuhan'daki çeşitli pazarlardan veri ve Huanan deniz ürünleri pazarından fotoğraflar topladı.
Bir yıldan fazla bir süredir yayınlanamamış ve yeni basılan bir araştırma, koronavirüs taşıdığı bilinen hayvanların 2010'larda canlı hayvan pazarlarında satıldığını ortaya çıkardı.
Bloomberg'in haberine göre, Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, farklı tip koronavirüslerle enfekte olmuş misk kedisi, köpek, vizon, rakun ve daha pek çok türün yıllarca bu pazarda satıldığını buldu.
Bulgular, bilim insanlarının, virüsün insanlara sıçramadan önce, doğada meydana geldiği şeklindeki orijinal teorisini destekliyor gibi görünüyor.
Bloomberg'e göre, bu çalışma aslında yıllar önce Çin'in Hubei eyaletinde yüzlerce kişiyi hasta eden kene kaynaklı bir hastalığın kökenlerini incelemenin bir yolu olarak düşünüldü.
Güneybatı Çin Yaban Hayatı Kaynaklarını Koruma Ana Laboratuvarı'nda bir virolog olan baş yazar Dr. Xiao Xiao, Mayıs 2017 ile Kasım 2019 arasında Wuhan'daki dört pazardan veri topladı.
Doktorlar Ocak 2020'de gizemli bir zatürre benzeri hastalığın Wuhan'ı kasıp kavurduğunu öğrenmeye başladığında, Xiao diğer bilim insanlarıyla işbirliği yaptı ve verilerini taramaya başladı.
.İki buçuk yıllık dönemde, memeliler, kuşlar ve sürüngenler dahil 38 vahşi canlı hayvan türünün, 47 binden fazla işlemden geçtiğini buldular. Yiyecek ve evcil hayvan olarak satılan hayvanlar, kötü hijyen koşullarında tutuluyordu ve hayvandan insanlara sıçrayan çeşitli bulaşıcı hastalıklara yakalandılar.
Bu hastalıklar arasında grip, kuduz ve kuşlardan ve kümes hayvanlarından kaynaklananlar da dahil olmak üzere çeşitli koronavirüsler bulunuyor.
Oxford Üniversitesi'nden Dr Chris Newman, çalışmanın canlı hayvanların salgının merkezinde gıda olarak satıldığını ispatladığını ve bu bilgilerin pandeminin ilk günlerinde yayınlanmış olması gerektiğini vurguladı.
Gazetede, Xiao ve meslektaşları, ziyaret ettiği pazarlarda, hayvanların en az yüzde 30'unun kurşun yarası veya tuzağa yakalanma ile uyumlu yaralanmalar olduğunu yazdı.
Gazete, dört pazardaki 17 dükkandan hiçbirinin bir menşe veya karantina belgesi göstermediğini, 'bu nedenle tüm vahşi yaşam ticaretinin temelde yasa dışı olduğunu' yazdı.
Bloomberg'in bildirdiğine göre, belki de en önemlisi, dükkanlardan yedisinin, Huanan pazarındaki işçiler de dahil olmak üzere belgelenen en erken Kovid-19 enfeksiyonlarından bazılarıyla bağlantılı olmasıydı.
Araştırmacılar, makaleyi iki kez gözden geçirdiklerini ve bir dergiye gönderdiklerini, ancak reddedildiğini söyledi. Makale tekrar revize edildi ve Ekim 2020'de Scientific Reports'a gönderildi. Bloomberg'e göre dergiyi yayınlayan Springer Nature, bir kopyasını da DSÖ'ye gönderdi ancak yanıt alamadı.
Pekin ve DSÖ araştırmacılarından oluşan ve Çin'e gönderilen bir ekip de dahil olmak üzere birkaç ön rapor, salgının Wuhan pazarından kaynaklandığını ima ediyor gibi görünüyordu.
Bununla birlikte, Pekin hükümeti 2020 yazında çark ederek ülkede hayvan pazarlarının bulunduğunu ve virüsün orada satılan vahşi hayvanlardan kaynaklandığı iddialarını reddetti.
Yeni Zelandalılar bugün dünyadaki en sert karantina kısıtlamalarından bazılarına uyandı. Bu kısıtlamalar çoğu işletmeyi kepenk indirmeye zorlarken, çocuğu olan çalışanları bile bir B planı olmadan zor bir durumda bıraktı.
Yeni Zelanda'nın ani tedbirleri, ülkenin Şubat ayından bu yana görülen ilk vakanın ardından Salı günü 23.59'da yürürlüğe girdi. Vakanın görüldüğü Auckland ve Coromandel Yarımadası en az bir hafta karantinaya girecekken, tüm ülke de önümüzdeki üç gün boyunca Dördüncü Seviye karantina kısıtlamaları altında olacak.
Yeni Zelandalılar, zorunlu bir şekilde evlerine kapatılacak, işyerleri kapanmak zorunda kalacak ve bir kişi evden ayrıldığında maske takmak zorunlu olacak.
Başbakan Jacinda Ardern'in Salı gecesi halktan panik yapmamalarını rica etmesine rağmen binlerce kişi gece geç saatlerde süpermarketlere akın etti ve kaosa yol açtı.
Ebeveynler, sert kısıtlamalar altında kapatılan okullar ve çocuk bakım merkezleri ile alternatif çocuk bakımı düzenlemeleri yapmak için uğraştı, birçok çalışanın çocuklarına ise gidecek hiçbir yer kalmadı
Salı gecesi süpermarketler, panikle hücum eden alışverişçilerle dolup taştı. Müşteriler rafları silip süpürürken mağaza girişlerinde ve çıkışlarda uzun kuyruklar oluştu.
Yeni Zelanda İnsan Hakları Komisyonu baş danışmanı Andre Afamasaga, yerel Pak n Save'deki boş ekmek reyonunun bir fotoğrafını paylaştı ve şu tweeti attı:
"Bu akşam alışveriş yapacak parası olmayan ve bu yüzden endişeli olan aileleri düşünüyorum. Başbakanın 4. seviyede süpermarketlerin açık kalacağına dair yorumlarını hatırlayın. Lütfen nazik olun ve başkalarını düşünün."
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve görüntülerde birçok mağazada boş tuvalet kağıdı reyonları ve otoparklarda trafik sıkışıklığı görüldü.
Mağazalara gidemeyen Yeni Zelandalılar, internet alışveriş sitelerinin çöktüğünü ve eve teslimat zaman aralıklarının hızlı bir şekilde rezerve edildiğini bildirdi. Süpermarket devi Countdown, Facebook'ta yaptığı paylaşımda, "Bütün mağazalarımız her zamanki gibi yarın açılacak, ancak akşam 9'da kapanacak" dedi.
Pak n Save, insanlara evde kalmaları, sadece ihtiyaç duyduklarında alışveriş yapmaları ve temel ihtiyaç maddelerini stoklama dürtüsüne direnmeleri için yalvardı.
Perakendeci, "Herkes için bol miktarda yiyecek ve ürün var, birlikte çalışalım ve normal alışveriş yapalım, herkese yetecek kadar olduğundan emin olabiliriz" diye yazdı ve devam etti:
"Belirsizlik zamanlarında biraz nezaket uzun bir yol kat eder. Lütfen rafları dolu tutmak ve ihtiyaçlarınızı karşılamak için gece gündüz çalışan mağaza, tedarik zinciri ve çağrı merkezi ekiplerimize ve diğer alışveriş yapanlara karşı nazik olun. Onlar bizim kahramanlarımız.
Yeni Zelanda Polisi, önümüzdeki günlerde açık kalacak birkaç temel işletmeden biri olan süpermarketlerdeki varlığını artıracak. Polisten yapılan açıklamada, "Hem işçilere hem de halka güvence sağlamak için bu yerlerdeki görünürlüğümüzü artıracağız" denildi.