20.04.2021 - 15:20 | Son Güncellenme:
Muğla'da boksör sevgilisi Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından vahşice katledilen 24 yaşındaki Zeynep Şenpınar davasında bugün üçüncü duruşma gerçekleşti. Şenpınar'ı önce darp eden ardından da göğsünden bıçak darbesiyle öldüren cani Kemaloğlu, tutuklu yargılandığı davada yeniden Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin önüne çıktı.
Sabah gazetesinden Hayrettin Şaşmaz'ın haberine göre, Mahkeme heyeti, sanık Kemaloğlu'nu 'Adam öldürmek' suçundan müebbet hapsine mahkûm etti. Bilindiği gibi, davanın ikinci duruşması Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüştü. Dava sanığın Adli Tıp Kurumundan "ceza ehliyeti raporunun" gelmemesi nedeniyle 20 Nisan'a ertelenmişti.
Beklenen rapor geçtiğimiz günlerde gelmiş, katil Kemaloğlu'nun akıl sağlığı raporu tamamlanmıştı. Kurum, Kemaloğlu'nun suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunu kaydetti. Yapılan değerlendirme şunlar belirtilmişti: "…Cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestlisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkür suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyuta bir akli anzanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Selim Ahmet Kemaloğlu'nun 24 Mayıs 2020 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur"
Şüphelinin spor salonlarında veya özel dersler vererek boks antrenörlüğü yaptığı, Zeynep'in 2019 yılında aynı üniversitenin Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü'nden mezujn olduğu, KPSS'ye hazırlandığı kaydedilmişti.
İddianamede, Zeynep'i 2020 yılının Ocak ayında darp etmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ve tedbir kararı verildiği, ancak Zeynep'in şikayetten vazgeçmesi üzerine dosyanın takipsizlikle sonuçlandığı, tedbirlerin de kaldırıldığı belirtildi. Şüphelinin Zeynep'i daha sonra da birkaç kez darp ettiğinin ifadelere yansıdığı, ancak bu olayların adli makamlara yansımadığı yer almıştı.
Ayrıca Zeynep'in şüphelinin tavırlarından dolayı korktuğu, yaşadığı bir şiddet olayı sonrası arkadaşına Ahmet'in kendisine 'ben seni öldürmekten korkuyorum, eğer sana şiddet uygulamaya kalkarsam benden uzaklaş' dediğini ama yanında da gitmesine izin ermediğini ağlayarak anlattığı ve arkadaşıyla dertleştiği belirtilmişti.
Şüphelinin hakkında açılan bu dosyalardan 3 tanesinde hakkında dava açıldığı ve ceza aldığı, bu cezalardan ikisi hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verildiği, bir tanesinin ise para cezası olduğu anlatılmıştı.
İddianamede, 24 Mayıs 2020 tarihinde şüphelinin kendi kullandığı hat üzerinden 112'yi arayarak 'ölü var' dediği ve ambulans istediği, 112 ile şüpheli arasında 1 dakika içerisinde 3 görüşme daha yapıldığı, bu görüşmeler sırasında şüpheli konuşurken ara ara arkadan inleme şeklinde bir kadın sesinin geldiği, bu tespite göre Zeynep'in aramalar sırasında halen hayatta olduğu kaydedilmişti.
İddianamede, 112 ekinin 4 dakika sonra geldiği, kapının kapalı olması ve açılmaması üzerine polis çağrıldığı, içeriden bir erkek sesinin geldiği, kapının kilitlendiği, polislerin evin camından eve girdikleri kaydedildi. Bu sırada Zeynep ve Selim Ahmet'i buldukları, Selim Ahmet'in kendi göğsüne sapladığı bıçağı çıkararak 112 görevlisinin üzerine yürüdüğü kaydedilmişti.
İddianamede, Zeynep'in bıçaklanma sırasında giymiş olduğu, üzerinde kan lekesi ve bıçak izi bulunan kıyafetlerinin ve iç çamaşırlarının olay sonrası değiştirildiği, vücudunun temizlendiği, temiz kıyafetler giydirildiği ifade edildi. Zeynep'in olay sırasında giydiği kıyafetlerin ise evde bulunduğu belirtilmişti.
Şüphelinin ayağa kalkıp giriş kapısına yöneldiği, görevlilere 'gelmeyin, gelmeyin' diye bağırdığı, evi dış kapısını kapatmaya çalıştığı, bu sırada evin dışına çıkan polislerin birinin kapının kapanmasına engel olduğu ve yaralı Selim Ahmet'in yere düştüğü, polislere 'Ben vurdum, bırakın ben de öleyim' dediği kaydedilmişti. Bu olaylar sırasında Zeynep'e müdahalenin gecikti.
Zeynep'in olay sırasında evden kaçtığının, şüphelinin peşinden giderek yakalayıp bıçaklayarak eve geri getirdiğinin belirlendiği kaydedildi. Zeynep'in kaçmaya çalışırken sol ön dizinde büyük bir sıyrık oluştuğunun değerlendirildiği belirtilmişti.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlanarak, Kemaloğlu hakkında 'Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek' suçundan iddianame hazırlanmıştı.
Anne Aruz Şenpınar, geçen Ramazan Bayramı'nın birinci günü olan 24 Mayıs'ta öldürülen kızı Zeynep'in Bölükçam Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret etti. Anne Şenpınar, gözyaşları içinde, "Zeynep senin yerin burası değil. Zeynep sen nasıl katile inandın? Zeynep senin doğum günün oldu 17'sinde, sen yoktun" dedi.
Kızının mezarını temizleyip, mezar taşını öpen Aruz Şenpınar, Pınar Gültekin'in öldürülmesine de isyan ederek, "O kızı niye bidona koyup yaktılar? O Pınar'ı niye benim Zeynep'im gibi öldürdüler? Zeynep kemiklerin sızlamasın, katilin için müebbet hapis istediler. İnşallah katil yattığı yerden çıkamaz" diye konuştu
Anne Şenpınar, Selim Ahmet Kemaloğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmesiyle ilgili olarak da "Hiç çıkmasından oradan. Bu yönden ben bütün büyüklerimden yardım istiyorum.
Başka hiçbir şey istemiyorum, bu katili ömür boyu bırakmasınlar. Benim yüreğim yanıyor. Pınar'ın annesi de babası da şimdi benim gibidir. Allah yardım etsin. Pınar için de çok üzüldüm aynı benim kızım gibi oldu" şeklinde konuştu.
2 gün önce kızının öldürüldüğü Muğla'daki eve gittiğini belirten Şenpınar, şöyle devam etti:"Kızımın evine gittim. Kızım kanları evin her tarafındaydı, kurumuş kalmış. Bütün her taraf kan. Zor dayandım, polisler ve avukatımın yardımcı oldu. İlk başta içeri girmeme izin vermediler 'Görme' dediler. Katil niye böyle yaptı, niye kesti?
Kızım çok çabalamış, çok direnmiş ama kendisini kurtaramamış. Her tarafta kan vardı. Kapılarda, buzdolabında kızımın kanı vardı. Duvarlarda kanlı ellerinin izi vardı. Eve girdiğimde kızım sanki yeni ölmüş gibiydi. Yemeğini yapmış ama yiyememiş, katil yedirmemiş. Zeynep'in suçu neydi ki öldürdü? Pınar'ı niye öldürdüler, Zeynep'i niye öldürdüler? Kadınlar ölmesin artık "
Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak ilk duruşmaya ailece katılacaklarını da ifade eden Aruz Şenpınar, "İlk duruşmaya ben de katılacağım, ağabeyleri de katılacak. Orada katile soracağım, 'Kızım sana ne yaptı ki öldürdün?', 'Sen Zeynep'i ne için öldürdün, ne yaptı sana? 'Sen, Zeynep'i öldürürken sana ne dedi?' diye soracağım. Allah onun belasını versin. Zeynep'i öldürdü, kendisini de öldürseydi. Niye kendini öldürmedi, kendi canına kıymadı? Zeynep ne yapmıştı kendisine? Zeynep'in suçu neydi ki öldürüldü? Zeynep öğretmen olacaktı, görevine gidecekti, talebelerini okutacaktı" dedi.