17.12.2020 - 00:10 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ savaşının sona ermesinin ardından ilk kez ateşkesin bozulduğu Hadrut çevresindeki çatışmanın detayları ortaya çıkarken, bir fotoğraf gündeme bomba gibi düştü.
Bölgeye yerleşen Rus barış güçleri, 13 Aralık'ta haritayı değiştirip bir gün sonra Köhne Tağlar ve Çaylaggala köylerini Azerbaycan'da gösteren eski haline çevirdi.
BBC, Rus yetkililerin harita değişikliği hakkında yorum yapmadığını ancak Azerbaycanlı milletvekillerinin söz konusu değişikliği eleştirdiğini bildiriyor.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov yaptığı açıklamada, Dağlık Karabağ'da ateşkes ihlalinin endişe verici olduğunu ancak çok çabuk çözüldüğünü söyledi.
"Bu barış gücü askerleri için ek bir yük" diyen Peskov'a göre, taraflarla derhal temasa geçildi. Peskov, RIA Novosti'nin bildirdiğine göre, mevcut durum hakkında çok az şey bilindiğini de dile getirdi.
Hocavend'e bağlı iki köy çevresindeki çatışmaların ardından, Ria Novosti yerleşimlerin Azerbaycan özel kuvvetlerinin kontrolüne geçtiğini duyurdu.
Azerbaycan medyası, 10 Kasım anlaşmasına göre boşaltılması gereken köylerdeki Ermeni milislerin Azerbaycan özel kuvvetleri tarafından temizlendiğini aktardı.
Ermenistan medyası ise, Hadrut çevresindeki Köhne Tağlar ve Çaylaggala köylerinde yaşayan Ermeni işgalcilerin tahliye edildiğini ve köylerin iadesinin tamamlandığını yazdı.
Medyadaki haberlere göre, köye gelen Rus barış güçleri Azerbaycan tarafı ile görüşmeler yürüttükten sonra bölgeden ayrılıp Hankendi'ye gitti.
Çatışmalardan günler sonra ise detaylar ortaya çıkmaya başladı. Ermenistan tarafı, Çarşamba sabahı Köhne Tağlar ve Çaylaggala çevresindeki mevzilerde bulunan askerlerle irtibatın kaybolduğunu açıkladı.
Ermenistan Savunma Bakanlığı, çok sayıda askerin gece yarısından bu sabaha kadar arandığını bildirdi. Gerçek ise 160 kadar Ermenistan askerinin esir alındığıydı.
Hadrut çevresinde Azerbaycan ordusu tarafından esir alınan askerlerin görüntüsü sosyal medyada yayınlandı. Askerlerin karlı bir arazide beklediği görülüyor.
Ele geçirilen çok sayıda askeri kamyon ve diğer silahlar ise Azerbaycan tarafına nakledildi. Bu görüntüler de yine sosyal medyada paylaşıldı.
Günler sonra ilk kez savaş esirlerini taşıyan uçağın indiği havalimanında ortaya çıkan Ermenistan'ın bile tanımadığı kağıt üstündeki Dağlık Karabağ yöneticisi Arayik Harutyunyan, gün içinde askerlerin esir düştüğünü resmen kabul etti. Esir askerlerin bırakılması için Ruslarla birlikte çalıştıklarını belirten Harutyunyan, savaşın ardından istifa etmeye hazır olduğunu ancak birçok ciddi sebep nedeniyle görevini bırakamadığını savundu.
Askerlerin esir alındığı haberi Ermenistan'da bir öfke patlamasına yol açtı, BBC kayıp asker yakınlarının başkent Erivan'da Ermenistan Savunma Bakanlığı önünde toplandığını ve bakanlığın kapısını kırarak binaya girdiğini duyurdu.
Bakanlık önünde yaşananları ekrana getiren yerel medya ise, göstericilerin Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan'la görüşmek istediklerini aktardı.
İstifa baskılarına direnen Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'a karşı bugün yeni bir gösteri vardı. Ermenistan medyası, Gümrü-Erivan yolunun kapatıldığını bildiriyor.
Keti köyü yakınlarında kapatılan yola ilişkin görüntüler önce sosyal medyada yer aldı, ardından yerel medya tarafından haberleştirildi. Göstericilerin Azerbaycan'ın son olarak 160 askeri daha esir alması nedeniyle yolu kapattığı aktarılıyor.
10 Kasım anlaşmasına imza attıktan sonra ülkesinde 'hain' ilan edilen Başbakan Paşinyan'a karşı dün akşam da protestolar vardı.
Ateşkesin Ermenistan'ın aleyhine olduğuna savunan muhalefet, bir kez daha Paşinyan'ın istifası için başkent Erivan'da sokağa çıktı.
10 Kasım'da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan anlaşmayla silahlar sustu, işgalciler 1 Aralık itibariyle Kelbecer, Ağdam ve Laçın'ı terk etti. BM kararlarına göre Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan tarafından işgal altında tutuldu.
Anlaşmayla silahlar sustu, çatışma hatları ve Laçın koridorundaki 23 ayrı noktaya 1960 Rus barış gücü askeri konuşlandırıldı,
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.