01.05.2021 - 13:40 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
En az bin tane göçmen kuş, California'daki evlerine tatil ziyaretine gelen bir aileyi şaşkına çevirdi. Los Angeles banliyösündeki aile, akşam yemeğinden sonra eve döndüğünde evlerinin muazzam bir baca ebabili sürüsü tarafından işgal edildiğini gördü.
Kuşlar, yıllık göçleri sırasında bölgeden geçerken evin etrafında toplanıp bacadan aşağıya doğru ilerlemişti. Daha sonra ev sahipleri tüm pencereleri ve kapıları açtığı ama kuşlar mülkü terk etmeyi reddetti.
KTLA'ya konuşan ve adını Kerri olarak veren ev sahibi "Açıklaması çok zor. Kendi gözlerinizle görmeden asla inanamazsınız" ifadelerini kullandı.
Kerri, "800'den sonra saymayı bıraktık" dedi. Ev sahibi, geceyi bir otelde geçirmek zorunda kalan ailenin tüm kuş dışkılarını temizlemesinin iki gün sürdüğünü de ekledi.
Baca ebabillerinin göçleri sırasında ve öncesinde yüzlerce veya binlerce kuştan oluşan gruplar halinde bacalarda bir geceliğine tünediği biliniyor.
Kuşlar federal Göçmen Kuş Anlaşması Yasası kapsamında koruma altında ve bir bacadan yasal olarak çıkarılamıyor. ABD'ye martta gelirler ve kasımda tekrar ayrılırlar. Yuvalama da normalde mayıs ve ağustos arasında gerçekleşir.
Pençeleri yalnızca bacalar gibi dikey yüzeylere tutunmaya uygun olduğundan çoğu kuşun aksine tüneklere veya dallara oturmazlar. Ev sahiplerine sezon boyunca baca menfezlerini kapatmaları önerildi.
Benzer bir istila da Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde yaşandı. Shoalhaven bölgesinde kaydedilen bir görüntü, koronavirüs salgını sırasında birçok istilaya tanık olan dünyada şok etkisi yarattı.
Corella adıyla bilinen beyaz papağanların bir sokakta yol açtığı kabus, yerel medyadaki haberlerde Alfred Hitchcock'un efsanevi filmi Kuşlar'a benzetildi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, yaklaşık 35 bin nüfusa sahip Nowra ilçesi sakinleri binlerce papağanın gürültüsüyle uykularından uyandı.
Sydney'e çok da uzak olmayan banliyö bölgesi Shoalhaven'daki istila sırasında, beyaz papağanlar sokakta yaşayanları evlerinde kalmaya zorladı.
Dev sürü çatıların yanı sıra kaldırım ve yollara kondu, Avustralya medyası Corella'ların inanılmaz derecede yok edici olabileceğini yayınlarında aktardı.
Yiyecek arayan beyaz papağanlar özellikle Avustralya'daki çiftçilerin baş belası. Sürüler halinde hareket edip bahçeler ve zirai mahsulleri yağmalıyorlar.
Sydney Üniversitesi'nden vahşi yaşam uzmanı Prof. David Phalen, yeni bir yiyecek alanı bulan sürünün harekete geçmeden önce Nowra semalarında toplanmış olabileceğini söylüyor:
"Beyaz papağanlar temelde göçebe. Yalnızca yiyecek aramak için giderler. Nowra'da kaydedilen videodaki gibi bir yer bulduklarında, hepsi inişe geçer."
Sonbaharı yaşayan Avustralya'da adanın doğusundaki şehirleri vuran son 50 yılın en kötü sel felaketi yaşandı, korku filmlerini aratmayan sahneler ortaya çıktı.
Felaketin ardından dünyanın en zehirli örümceği sel sularıyla birlikte evleri istila etti, sosyal medyada paylaşılan görüntülerde duvarlarda binlerce örümceğin olduğu görüldü.
Ayrıca söz konusu örümceklerin sel sularının üstünde ilerlemeye çalıştığı fotoğraflar da yayınlandı. Huni yuvalı örümceklerin ısırdığı insanlar, 10 dakikada ölebiliyor.
Felaket ayrıca yüzlerce yılanın evlere kaçmasına neden oldu, minderlerin altından yılanların çıktığı sosyal medya görüntüleri büyük ses getirdi.
Sosyal medya bu olayı konuşuyor... Bir kadın, kapının altından evine doğru hızla süzülen zehirli dev tarantulanın ürkütücü görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaştı.
Siyah ve büyük örümceğin görüntüleri, 35 binden fazla kişi tarafından izlendi. TikTok kullanıcısı Avustralyalı kadın tarafından paylaşılan görüntüler, kısa sürede binlerce yorum aldı. Bir kullanıcı, "Onu incitmeden yakaladığın için çok cesursun" diye yorum yaptı.
Bir diğer sosyal medya kullanıcısı ise, örümcek için "sekiz bacaklı bir köpek yavrusu" yorumunda bulundu. TraceLovesCake kullanıcı adını kullanan cesur kadın, örümceği eşinin ve oğlunun görmesi için yakaladığını ifade etti.
Queensland eyaletin kuzey kıyısında oldukça yaygın olan ve bacak açıklığı 20 santimetreye kadar ulaşabilen bu tarantulalar, Avustralya'daki en büyük örümcek olarak biliniyor.
Normalde yuvalarından uzaklaşmazlar ve zehirli olsalar da ısırıkları insanlar için ölümcül değildir, ancak uzun süreli mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir.
Bundan yalnızca birkaç gün önce, yine Avustralya'dan zehirli yılanlarla ilgili korkutucu bir haber gelmişti. Queensland eyaletinde yaşayan yılan bakıcısı, evinde beslediği yılan tarafından neredeyse öldürülüyordu. Brisbane kentinden yılan uzmanı, zehirli yılan tarafından ısırıldı.
Avustralya ve Tazmanya'ya özgü, son derecede zehirli olan kahverengi renkteki kaplan yılanı tarafından elinden ısırılan Ben Avery, anında semptomlar geliştirmeye başladı.
Olay sırasında hayvanı besemekte olan Avery, baş parmağından ısırıldı. Dakikalar içinde kusmaya başladı ve nöbet geçirmeye başladı. Ben'in karısı Melissa zaman kaybetmeden harekete geçti.
Kaplan yılanının ne kadar tehlikeli olduğunu bilen çiftin, Ben'in ısırılması halinde ne yapmaları gerektiğine dair hazırda bir planı vardı.
Melissa, saatin tam olarak kaç olduğuna bakarak kocasının ne zaman ısırıldığını ve tedavi olmak için ne kadar zamanı olduğunu tespit etti. Hemen bir bandaj aldı ve Ben'i oturttu.
Hastaneye gittiklerinde Ben'in böbreklerinde hasar oluşmuştu bile. Ancak doktorların acil müdahalesi sayesinde hayata tutunmayı başardı. Doktorlar Ben'in yaşamasının bir mucize olduğunu söyledi.
Kaplan yılanı, Avustralya'daki en ölümcül üçüncü yılan türü olarak biliniyor ve bu yılan tarafından ısırılan insanların yüzde 60'ı hayatını kaybediyor.
Avery, "Hayatımda hiç bu kadar hasta hissetmemiştim. Kolum sanki bir mengenede sıkışmışgibi hissettim. Anında soğuk terler dökmeye başladım. Kabus gibiydi" ifadelerini kullandı.
Yine Queensland eyaletinde yaşanan bir olay, geçtiğimiz hafta yetkilileri harekete geçirmişti. Bir kadın, evinin bahçesinde karşılaştığı manzara nedeniyle günler boyu uyku uyuyamadı.
Buderim bölgesinde yaşayan kadın, evinin çatısından kapısının önüne doğru sarkan metrelerce uzunluktaki yılan derisini gördüğünden beri gözüne uyku girmiyor.
Dün sabah deriyi çatısından sarkarken bulan kadın, korkunç sürüngenin hala çatıda saklanıyor ya da evinin yakınlarında olabileceği korkusuyla yetkililere haber verdi.
Olay yerine gelen yılan avcısı Stuart McKenzie, yılan derisinin bir pitona ait olduğunu söyledi. "Umarım onu buluruz" diyen McKenzie, bunun hayatında gördüğü en uzun yılan derisi olduğunu ekledi.
Yılan derisinin yaklaşık dört metre uzunluğunda olduğunu söyleyen McKenzie, yılanın hala çatıda saklanma olasılığının düşük olduğunu, ancak yine de onu bulmaları gerektiğini söyledi.
McKenzie çatı boşluğunu aradı ve çevredeki alanları kontrol etti, ancak yılanı bir türlü bulamadı. "Bu serinin sahibini bulamadık" diyen yılan avcısı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birisi bu duruma benzer bir şekilde yılan derisi bulursa, bu, mülkünüzde kısa süre öncesine kadar bir yılan olduğu anlamına gelir. Şu anda yılan bir yere kıvrılmış ya da hareket halinde olabilir."
McKenzie, yılanın artık ev sahibi için bir tehdit olmadığına ve muhtemelen çevredeki çalılıklara geri döndüğüne inandığını söyledi.
Bu gibi durumlarla sık sık karşılaştıklarını söyleyen yılan avcısı Stuart McKenzie, yılanın devasa boyutuna rağmen bir tehlike oluşturmadığınu düşündüğünü de aktardı.
Bundan birkaç gün önce yine Avustralya'dan gelen bir haber dünyayı şaşkına çevirmişti. Küçük bir çocuk, ünlü market zincirinden satın aldığı marul paketinin içerisinde zehirli canlı bir yılan olduğunu gördüğünde tam anlamıyla dehşete düştü.
Avustralya'da gerçekleşen akılalmaz olayda, çocuğun annesi Sydney'nin Mosman bölgesindeki marketten aldıkları marul paketinin ve içerisindeki yılanın görüntülerini sosyal medyadan paylaştı.
Karşılaştıkları manzara karşısında hayatının şokunu yaşayan çocuk ve annesi, paketin içindeki yılanın kurtarılması için vahşi yaşam uzmanlarından yardım istedi.
Fotoğrafları internette yayınlayan Lesley Kuhn, marketlerden paketlenmiş marul satın alırken başkalarını da dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Lesley Kuhn, “Paketlenmiş marulları dikkatlice kontrol edin. Dün gece oğlum, marol paketinde canlı bir yılan bulunca korkudan ne yapacağını şaşırdı" ifadelerini kullandı.
Süpermarket zincirinden yapılan açıklamada, yılanın marul paketinin içerisine nasıl girdiği araştırıldığı ifade edildi. Açıklamada, "Olayın nasıl yaşandığını araştırmak için ürün tedarikçimizle iletişim halindeyiz" denildi.
Şoke eden bir olay da, geçtiğimiz günlerde Güney Afrika'da yaşandı. Yılan avcısı Nick Evans, ölümcül bir kara mamba yakalamaya çalışırken korkudan tir tir titrediğini itiraf etti. Saldırgan ve zehirli yılan 2,6 metre uzunluğundaydı ve Nick'in kendi deyimiyle "çok zorlayıcıydı".
Güney Afrika'nın Durban kentinde yaşayan bir yılan uzmanı olan Nick Evans, bir eve yardım için çağrıldıktan sonra zehirli hayvanı yakalamaya çalışırkenki çabalarını sosyal medya hesabından paylaştı.
National Geographic'e göre kara mamba, dünyanın en ölümcül yılanı olarak kabul ediliyor ve birçok insanın ölümünden sorumlu tutuluyor. Eğer yılanın ısırığı tedavi edilmezse yüzde 100 ölümcül oluyor ve ölüm genellikle altı saat içinde gerçekleşiyor.
Nick, "Bellair bölgesindeki bir ev sahibi CCTV kamerasında kara mambayı gördükten sonra beni aradı. Görüntüler iki horozun yanındaki 2.6 metre uzunluğundaki yılan görülüyor. O an için iki horozun da korkmadığı görülse de yılan daha sonra da ikisini de öldürüyor.
Görüntüler, Nick'in yılanla boğuştuğunu ve onu saklandığı yerin altından çıkarmayı başardığında rahatlayarak gülümesediğini gösteriyor. Nick, yılanın kafasını elinde tutarak "Bu çok büyük" diyor.
Yılanı yakalamaya çalışırken gerçekten korktuğunu itiraf eden Nick, "adrenalin pompalıyordu ve gerçekten zorlayıcıydı" ifadelerini kullandı. Yanlışlıkla elektrikli çite değdiğinde ortağı ve arkadaşı Dr Cormac Price'ın yılan tarafından ısırıldığını düşündüğini de sözlerine ekledi.
Sosyal medyada paylaşılan ve yüz binlerce kez izlenen görüntüler, herkesin kanının çekilmesine dehşete düşmesine neden oldu.
California'daki Sürüngen Hayvanat Bahçesi'nin sahibi Jay Brewer, çürüme riski taşıyan yumurtalarını koruyan dev bir piton tarafından neredeyse yüzünden ısırılıyordu.
Ne olduysa Jay Brewer, saklamak için dev pitonun yumurtalarından bazılarını toplamaya çalışırken oldu. Jay Brewer'ın iki buçuk milyona yakın takipçisi, adamın paylaştığı görüntülerle tam anlamıyla dehşete kapıldı.
Brewer'ın Instagram hesabında paylaştığı video, hayvanın dişlerini açığa çıkardığını ve doğrudan adamın gözlerine doğru çok hızlı bir şekilde fırladığını gösteriyor.
Jay hayvanın saldırısından kıl payı kaçtı ve ve şaşkınlıkla kameraya baktı. Dev pitonun saldırısından ne kadar kıl payı kurulduğunu ve ucuz atlattığını fark etti.
Pitonlar her ne kadar zehirli olmasa da inanılmaz derecede güçlü olurlar ve ölümcül bir güçle saldırırlar. Hatta birkaç insanı öldürdükleri de biliniyor.
Jay videoyu Instagram'a yükledi ve "rahat davranmak için dev yılana fazla yakın" olduğunu söyledi. Jay daha sonra ne olduğunu açıklayan bir güncelleme de paylaştı.
"Bu yılanın huysuz olduğunu söylediğimde ciddiydim, gerçekten çok huysuz" dedi ve ekledi: "Elinden çok zor kurtuldum. Çünkü sahip olduğu birkaç iyi yumurtayı kurtarmaya çalıştığımı bilmiyor."
Jay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onları oradan almasam iyi yumurtalar bile çürürdü. Bu yüzden bebekleri kurtarmak için risk almaya hazırım."
Jay'in paylaştığı çılgın görüntüler, 700 binden fazla kez izlendi. Binlerce yorum alan video ile ilgili sosyal medya kullanıcıları, "Yüreğimiz ağzımıza geldi" ifadelerini kullandı.
Bir sosyal medya kullanıcısı, Jay ile şakalaşarak "Atıştırmalık gibi görünüyordun" diye yazdı. Bir başka takipçisi ise ünlü boksöre atıfta bulunarak "Floyd Mayweather'dan daha iyi kaçıyorsun" ifadesini kullandı.
Bir diğeri ise "Ben senin yerinde olsam çoktan kalp krizi geçirmiştim" diyerek ne kadar korktuğunu anlatmaya çalıştı.
Sürüngen Hayvanat Bahçesi, 10 Temmuz 2009'da kurulduğundan bu yana, dünyanın dört bir yanından sürüngenlere, amfibilere ve örümceklere ev sahipliği yapan bir eğitim tesisi olarak hizmet veriyor.
Buradaki hayvanların her birinin kendi hikayesi var; bazıları kurtarıldı, çoğu hayvanat bahçesinde doğdu ve diğerleri özel koleksiyonların parçasıydı.
Sürüngen Hayvanat Bahçesi'ne gelen konuklar, etkileşimli ekranlar ve sunumlarla bu nadir hayvanlar hakkında ilk elden bilgi edileniliyor.
Yılanlar zaman zaman hava koşullarına bağlı olarak insanların evlerini de istila edebiliyor. Avustralya'da şiddetli rüzgarlar ve yağış sonrası, yer altından çıkan yılanlar ev ve iş yerlerini istila etmeye başladı. Ülke, sürüngen istilasına karşı alarma geçti.
Avustralya'nın Güney Doğu Queensland ve Yeni Güney Galler eyaletlerindeki sürüngen istilası, halk arasında korku ve paniğe neden oldu. Bölge, hafta sonu boyunca yıkıcı rüzgarlar, anormal derecede yüksek gelgitler ve şiddetli yağmurlara maruz kaldı.
Bazı bölgelere 48 saat içinde 70 santimetreyi aşan yağış düşmesinin ardından, ülkede iki eyalette birden sürüngen istilası başladı. Sağanak, yılanların doğal yaşam alanlarını sular altında bıraktı ve ölümcül sürüngenleri banliyölere doğru kaymaya zorladı.
Avustralya'nın Noosa bölgesi merkezli yılan avcısı Luke Huntley, Daily Mail gazetesine yaptığı açıklamada "Biraz yağmur yağdığında, yılanlar yeraltına iniyor ve saklandıkları deliklerde yağmurun gitmesini bekliyor." dedi.
Huntley, "Ama çok fazla yağmur yağdığında tüm bu delikler suyla dolar, o zaman yılanlar açıkta kalır ve sıcak ve kuru bir yer bulmaları gerekir." diyerek sözlerine devam etti. Böyle sakinleri yağmurlu havanın yılanları çalılıklardan insanların evlerine sürdüğü konusunda pencerelerini kapatmaları konusunda uyarılıyor.
Daily Mail'de yer alan habere göre, Queensland ve Yeni Güney Galler'de yaşayan Avustralyalılara, kötü hava koşulları nedeniyle ortaya çıkan yılanların ev ve iş yerlerine girmemesi için pencere, kapı ve açıklıkların kapatılması uyarısı yapıldı.
Raporlara göre, sürüngenler insanların evlerini istila ederken, bölgedeki Avustralyalı yılan avcıları birçok yardım çağrısı aldı. Huntley, sadece bir günde altı yardım çağrısı aldığını ve bölgedeki evlere giderek yılanları yakalayarak doğal yaşam alanlarına saldığını anlattı.
Huntley, sadece bir günde altı yardım çağrısı aldığını ve bölgedeki evlere giderek yılanları yakalayarak doğal yaşam alanlarına saldığını anlattı. Bir başka yılan avcısı olan Stu da, yılanların aralık bırakılan bir can ya da kapı aralığından evlere girdiğini, çok sıcak ya da çok yağışlı havadan kaçtıklarını söyledi.
Stu, "Ayrıca garaj kapılarının etrafından veya kapıların altındaki boşluklardan da içeri girebilirler." diye ekledi. Huntley ise, yılanların halkı korkuya sürüklemesini istemediğini, sadece ılık ve kuru bir ortam istediklerini söyledi.