29.11.2020 - 20:35 | Son Güncellenme:
Son 24 saatte 185 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 15 kişinin Kovid-19 tedavisinin tamamlanmasıyla iyileşenlerin sayısı 400 bin 242'ye yükseldi.
Toplam test sayısı 18 milyon 415 bin 636'ya ulaştı. Hasta sayısı 494 bin 351, vefat sayısı 13 bin 558, ağır hasta sayısı 5 bin 11, aktif hasta sayısı 80 bin 551 oldu.
Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,4, yatak doluluk oranı yüzde 54,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 71,3, ventilatör doluluk oranı yüzde 39,2, ortalama temaslı tespit süresi 11 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,8 olarak kayıtlara geçti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, verilere ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bugün 6.439 yeni hastamız var. Ağır hasta sayısı artmaya devam ediyor. Bu yükü başarıyla göğüsleyen sağlık çalışanlarımıza destek olun. Tedbirlere daha sıkı uyarak mücadeleye güç katın." ifadesini kullandı.
Koronavirüs tedavisinde kullanılan Hidroksiklorokin ve Favipiravir ilaçları tartışma konusu oldu.
Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre; Dünyada ve Türkiye’de bu ilaçların işe yaramadığı iddiaları gündeme geldi. Ancak uzmanlar, “Testi pozitif çıkanlar, doktor verdiyse mutlaka ilaçlarını kullansın” diyor...
Prof. Dr. Levent Akın: Şu anda Hidroksiklorokin ile ilgili çok çeşitli yayınlar var. Bu yayınların çoğunda etkili olmadığı söyleniyor.
Çok sayıda yayın kalp rahatsızlığı olanların dikkatli kullanması ya da kullanmaması gerektiğinin altını çiziyor. Kalbin ritmini etkileyecek, zarar verecek etkileri olabiliyor, bu nedenle yakından takip şart.
Favipiravir etkisinin ise kısıtlı olduğu düşünülüyor. Ancak Favipiravir virüsün sayısını da hastalığın şiddetini de azaltabiliyor.
Tabii ki hastaya uygun dozda verilmeli ve hastalar bu ilacı doğru kullanmalı. Zaten dünyada koronavirüsü doğrudan etkileyen bir ilaç yok.
Prof. Güner Sönmez: En çok sorulan sorulara kısa cevaplar, Favipiravir verildi, kullanayım mı? Evet. Etkili bir antiviral. Bu sıtma ilacı değil, karıştırmayalım.
İlk gün 8+8 şeklinde uygulanır. Kalp krizine neden olmaz. Sadece karaciğer enzimlerini ve üreyi geçici olarak bir miktar yükseltir.
Prof. Dr. Ateş Kara: Bugün dünyada ve Türkiye’de koronavirüse karşı yüzde yüz etkili ilaç yok. Aslında tüm virüsler için ilaç sayısı zaten az.
Ama ‘ilaçların farklı özelliklerini inceleyip, acaba koronadan korur mu, hücreye girişini azaltabilir miyiz, çoğalmasını azaltabilir miyiz’ diye bakıyoruz. Tüm ilaçlar bunları kısıtı oranda yapıyor.
Bu ilaçları yüzde yüz etkili diye düşünmeyelim ama doktor öneriyorsa kullanılması lazım. İlaçların yan etkilerine ve kullanacak kişilerin altta yatan hastalıklarına bakarak öyle kullanılmalı.
Örneğin, kalpte ritim problemi varsa Hidroksiklorokin kullanılmamalı, kişi gebe ya da emziriyorsa doktora sormalı.
COVID-19 hastalarının tedavilerinde kullanılan ilaçların etkinliğinin sağlanması ve yanlış kullanımın önüne geçilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından 81 ile ilaç kullanım broşürleri gönderildi.
Koronavirüs Bilim Kurulunun tanı ve tedavi rehberinde yer alan ilaçların kullanımında en çok karşılaşılan sorun olan “ilaç dozunun karıştırılması” konusuna broşürlerde açıklık getirildi.
Rehbere göre hem “Ayaktan izlenecek komplike olmayan veya hafif-orta pnömonisi olan olası/kesin Covid-19 olgularında” hem de “Yatış endikasyonu olan Covid-19 olgularında” Hidroksiklorokin ve/veya Favipiravir kullanımı öneriliyor.
İki ilacın da mutlaka hekim tavsiyesi ve gözetiminde kullanılması gerekiyor. Erken başlanan ve doğru dozlarda alınan ilaç tedavisinin, hastalığın ilerlemesini büyük ölçüde engellediği ve yoğun bakıma geçiş oranını düşürdüğü biliniyor.
Broşürlerde ilaçların kullanım zamanı ile dozlarına açıklık getiriliyor ve kullanımın uygun olmadığı hallere dikkat çekiliyor. Buna göre Favipiravir’in ilk gün sabah ve akşam 8’er tane, devamında ise 4 gün boyunca yine sabah ve akşam 3’er tane içilmesi gerekiyor. Gebelerde ve emziren annelerde Favipiravir kullanılmıyor.
Hidroksiklorokin’in ise sabah ve akşam 1’er tane olmak üzere 5. günün sonunda toplam 10 tablet alınması öneriliyor. Bu ilaç ise kalp rahatsızlığı ya da ritim bozukluğu olanlarda kullanılmıyor.
Vatandaşlar aldıkları dozu, bu broşürler üzerinden işaretleyerek takip edebiliyor. Broşürde herhangi bir yan etki görüldüğünde veya şikayetler artarsa kişinin hekime başvurması gerektiği de vurgulanıyor.
"Kovid-19 ilaçsız geçer mi?" diye soranlara Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Bünyamin Sertoğullarından, ilaçları kullanmayanların hastalığı daha ağır geçirdiğini söyledi ve ekledi: "Kovid-19'u yaşlılara göre daha hafif semptomlarla geçiren bazı genç hastalar, tedavi edici ilaçları kullanmadıkları için hastalığı bulaştırma oranları daha çok artıyor"
Bu ilaçların tüm dünyada güvenilirliğinin kanıtlandığına dikkati çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Bünyamin Sertoğullarından şunları kaydetti:
"Hastanelerde tedavi gören Kovid-19 hastalarıyla yaptığımız görüşmelerde tedavi edici ilaçları kullanmadıklarını görüyoruz. Özellikle de genç yaştaki Kovid-19 hastaları tedavi edici ilaçları kullanmıyor.
Sosyal medyada, ilaçların sayısının biraz fazla olması nedeniyle yanlış bir bilgilendirme olduğunu görüyoruz.
Kovid-19 sürecinde bu ilaçların kullanılması, vücuttaki viral yükü azaltırken virüsün vücutta çoğalmasını yavaşlatıyor. Bu da bağışıklık sistemimize virüs ile mücadele etmesinde destek sağlıyor.
Tedavi edici ilaçları kullanmayan özellikle genç hastalarda bu hastalık daha ağır seyrediyor. Tedavi süreçlerinde daha çok yoğun bakıma ihtiyaçları oluyor. İyileşseler bile akciğerlerinde ya da vücutlarının farklı organlarında hasarlar bırakıyor."
Kendisine de salgının ilk günlerinde Kovid-19 teşhisi konduğunu belirten Prof. Dr. Sertoğullarından, tedavi edici ilaçları kullanmanın bu süreçte ne kadar önemli olduğuna bizzat şahit olduğunu aktardı.
Hastanelerin yoğun bakım servisinde çok sayıda genç hastanın tedavi gördüğüne dikkati çeken Sertoğullarından, "Belki bazı genç hastalarımız Kovid-19'u yaşlılara göre daha hafif semptomlarla geçiriyorlar ama tedavi edici ilaçları kullanmadıkları için hastalığı bulaştırma oranları daha çok artıyor. Bu ilaçları başta gençler olmak üzere herkes kullanmalı. Vatandaşlarımız, ilaç kullanmayı bu süreçte vatandaşlık görevi olarak görmeli ve böyle davranmalı" dedi.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Kovid-19 salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen denetimlerde ve vatandaşların ihbar veya şikayetleriyle, bazı otel ve konaklama tesislerinin restoran ve lokantalarına gerekli şartları taşımayan kişilerin kabul edildiği, kısıtlamaları aşmak amacıyla içine konaklama da eklenerek müzikli-yemekli eğlence programı paketleri satıldığı belirlendi.
Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı valiliklere, "Konaklama Tesislerindeki Restoranlar" konulu bir genelge gönderdi.
Genelgede, Kovid-19 salgınının yayılımında tüm dünyada ve özellikle Avrupa'da hızlı bir artış yaşandığı, Türkiye'de de vaka sayılarında yükseliş görüldüğü belirtildi.
Daha önce gönderilen genelgelerle, içinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kuralının yanı sıra salgının seyri ve olası riskler göz önünde bulundurularak hayatın her alanına yönelik uyulması gereken yeni kural ve önlemler belirlenerek valiliklere bildirildiği anımsatıldı.
Bu genelgelerle, restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme-içme yerlerinin 10.00 ile 20.00 saatleri arasında sadece "paket servis" veya "gel al" hizmeti verecek şekilde açık olabileceği, restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20.00'den sonra sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilebileceğinin hüküm altına alındığı ifade edildi.
Oteller ve konaklama tesislerinde bulunan restoran ve lokantaların hangi esaslar çerçevesinde faaliyet gösterebileceklerinin de İçişleri Bakanlığınca yayınlanan "Sıkça Sorulan Sorular"ın 9'uncu maddesinde açıklandığı bildirildi.
Buna rağmen bazı oteller ve/veya konaklama tesislerinde restoran ve lokantalar için belirlenen kurallara aykırı uygulamalar yapıldığı, şartları taşımayan kişilerin otel veya konaklama tesisi içindeki restoran veya lokantalara kabul edildiği ya da kısıtlamaları aşmak adına içine konaklama da eklenerek müzikli-yemekli eğlence programı paketlerinin satışa sunulduğu kaydedildi.
Genelgede, yeme-içme yerleri için getirilen kısıtlamalardan istisna tutulan otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranların sadece konaklama yapan müşterilerine yönelik yemek hizmeti verebilecekleri bildirildi.
Otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranların dışarıya paket servisi yoluyla satış yapmalarına müsaade edilmeyeceği, bu yerlere yönelik denetim faaliyetlerinin yoğunlaştırılacağı ve etkinliğinin artırılacağı ifade edildi.
Kolluk kuvvetlerince yapılan denetimlerde, otel ve konaklama tesislerindeki lokanta veya restoranlarda bulunan müşterilerin Kimlik Bildirme Kanunu çerçevesinde bildirimde bulunulan kişiler arasında olup olmadığının muhakkak kontrol edileceği belirtildi.
Kimlik Bildirme Kanunu çerçevesinde yapılan bildirimlerle otel ve konaklama tesislerinin kendi kayıtları arasında tutarsızlık olup olmadığının denetleneceği vurgulandı.
Otel ve konaklama tesislerindeki restoran, lokanta ve diğer salonlarda saat 22.00'den sonra hiçbir koşulda müzik yayını (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) yapılamayacağı kaydedildi.
Vali ve kaymakamlarca belirtilen esaslar doğrultusunda, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 27'nci ve 72'nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınacağı ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyeceği belirtildi.
Genelgede, belirlenen esaslara aykırı uygulama yaptığı veya eğlence yeri şeklinde faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen otel ve konaklama tesislerine yönelik, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun ve Turizmi Teşvik Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince idari işlem yapılacağı, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 195'inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı bildirildi.