11.07.2021 - 13:00 | Son Güncellenme:
DHA
Merkez Kocasinan ilçesi Saraycık Mahallesi'nde görülen örümcekler, bölgede tedirginliğe neden oldu. Özellikle akrep, kertenkele, hatta fare ve kendinden büyük memelilerle bile beslenebilen, güçlü çeneleri sayesinde et parçalarını kolayca koparıp yiyebilen sarıkız örümcekleri, mahallede endişeye neden oldu.
Sarıkız örümceği Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, dünyada da yoğun olarak Afrika ve Namibya'da bulunmaktadır. Beslenme şekillerinden dolayı diğer iri örümcek türlerinden farklıdır. Sarıkız örümceği türlerinin hemen hemen hepsi etle beslenmektedir.
Görsel olarak akrep türünün sarısı gibi görünüme sahip olan sarıkız örümcekleri, akrep dahil birçok hayvanı yiyerek beslenebilir. Boyları 8-10 santim olan sarıkız örümceği, avlarını dişleriyle ovuşturduğu için ısırdığını fark edemezler.
Gözleri ışıktan rahatsız olduğu için yalnızca geceleri hareket eder. Saatte 1,5 kilometre katedebilir ve 1 metre yüksekliğe zıplayabilir. Zehirli olmadıkları fakat kuvvetli çenelerinin ısırıklarının oldukça fazla can yaktığı söyleniyor.
Hakkari Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü'nün (BAP) destekleğiyle 'Hakkari Böğü (Solifugae, Arachnida) Faunasının Araştırılması ve Biyoçeşitliliğe Katkısı' projesi hazırlandı. Projede kentin çeşitli bölgelerinde biyoçeşitlilik araştırmaları yapıldı.
Hakkari Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Melek Erdek'in yaptığı araştırmada, Zap Suyu boyunca karşılıklı lokalitelerde konumlanan yeni böğü türü keşfedildi. Türün, palearktik olarak geniş yayılım gösteren ve en büyük vücut ölçüsüne sahip olan böğü türlerini içeren 'Galeodes' cinsine ait tür olduğu tespit edildi.
Dr. Öğretim Üyesi Melek Erdek, kentin biyocoğrafik olarak çok daha zengin faunaya sahip olduğunu belirtti. Dr. Öğretim Üyesi Erdek, Hakkari'nin İran-Turan ve Saharoarabian elementlerini içeren, biyoçeşitlilik bakımından keşfedilmeyi bekleyen bakir bölge olduğunu anlatarak, "Böğülerin örümcek olmadığını, örümceklerin aksine zehirsiz araknid grubu ve herhangi bir et parçası üzerinden beslenmeyen avcı ve predator canlılar olur. Üniversite bünyesinde kurulan, Hakkari Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (HAKBİYOM) en önemli amacı, kentin biyolojik çeşitliliğini ortaya koyarak bilim dünyasına bu çeşitliliği tanıtmak, söz konusu keşfedilen yeni türlerin tip materyalleri bu merkez bünyesindeki zooloji müzesinde (HAKBİYOM-Zooloji Müzesi) muhafaza edilmektedir" dedi.Bilim dünyasına tanıtılan türe Hakkari'ye atfen 'Galeodes hakkariensis' ismi verildi.
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Osmaniye İl Temsilcisi Veteriner Hekim Ali Laçinbala, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte mevsimsel yaylacıların Amanos Dağları'nın farklı bölgelerine göçe başladıklarını belirterek, "Tabiatın asıl sahipleri olan yabani hayvanlar bazen korkutucu olabiliyor.
Elimizde gördüğünüz bu örümcek de onlardan biri. Sık rastlanmayan bu örümcekler, korkan vatandaşlar tarafından öldürülüyor.
Halk arasında 'Böğ' ve 'Tarantula' diye adlandırılan büyük örümceklerden olan bu canlımız, bilinenin aksine biz insanları rahatsız eden küçük eklem bacaklılarla beslenen faydalı bir böcektir" dedi.
Ali Laçinbala, tabiatın asıl sahiplerine saygı duyup öldürmeyerek doğaya bırakan vatandaşlara teşekkür ederek, "Bu tip böcek ve diğer zararlıları yayla evlerimizde görmemek için evlerinizin etrafına zehir saçmak yerine çok daha ucuz olan kükürtten serpebilirsiniz" diye bilgi verdi.
Tarantula ismi İtalya’nın Güney’indeki Taranto Limanı’ndan geliyor. Taranto’da yapılan tarantella dansının hareketlerindeki kontrolsüz sıçramalar ve kasılmalar, tarantula ısırdığında da insanların aynı tepkileri verdiği düşünüldüğünden bu canlılara tarantula isminin konulmasına neden olmuştur.
Tarantulalar oldukça sakin canlılardır ve çok nadir insanları ısırırlar. Savunma halinde ısırdıklarında, salgıladıkları zehirli sıvı ise bir arınınkinden daha az toksiktir. Yani öldürücü bir etkisi yoktur. Fakat, özellikle alerjik rahatsızlıkları olanlar, çocuklar ve yaşlılar da çok hassas davranılması gereklidir.
Tarantula’ları yetişkin insanlar için çok büyük sorun teşkil etmese de bebekler, çocuklar ve yaşlılar için oldukça tehlikeli olduğundan böyle bir durumun yaşanması halinde daha hassas davranılması gereklidir.