23.12.2019 - 18:49 | Son Güncellenme:
AA
Son dakika haberine göre; öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısıHatice Cengiz,, Kaşıkçı cinayetine ilişkin Suudi mahkemesince alınan kararı AA muhabirine değerlendirdi. İşre Cengiz'in açıklamaları...
Herhangi bir yargı süreci işletilmeden karar alındığını, sanıkların ifadelerinin gizli tutulduğunu kaydeden Cengiz, "Böylesine rastgele karar kesinlikle kabul edilmez ve hukuka aykırı. Aynı zamanda bu kararlarla, olayın hızlı bir şekilde kapatılmasının amaçlandığını da düşünüyorum." dedi.
İdamların infazı durumunda cinayetle ilgili bilgisi bulunanların susturulacağını kaydeden Cengiz, kararda emri kimin verdiğine değinilmediğine işaret etti.
Cengiz, "Kararda 15 aydan beri sorulan 'neden bu iş yapıldı', 'emri kim verdi' ve 'ceset nerede' sorularına cevap verilmiyor. Kararın kabul görebilmesi için bunların cevaplarının açıklanması gerekiyor. Bu sorulara cevap verilmeden insanlara ceza verilmesini anlamak mümkün değil. Kesinlikle kabul etmiyorum." diye konuştu.
Adaletin sağlanması için uluslararası kamuoyundan harekete geçmesini isteyen Cengiz, "Bu hükümleri asla kabul etmemeleri gerekiyor. Ayrıca ilgili ülkeye yapılabilecek en büyük siyasi baskının uygulanmasına ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.
Karar
Suudi Arabistan Başsavcılığı, İstanbul'daki konsolosluk binasında Ekim 2018'de vahşice öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıklamıştı.
Kaşıkçı cinayetini yöneten isim olarak bilinen Suud el-Kahtani'ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi.
Suudi Arabistan Başsavcılığı, Kaşıkçı cinayetinde parmağı olan Suudi Arabistan'ın eski İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi'ye de suçlama yöneltmedi.
Başsavcılık, Kaşıkçı cinayetinde görev alan eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin serbest bırakıldığını açıkladı.
'ADALETLE ÖRTÜŞMEYEN GÜLÜNÇ BİR KARAR'
Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilmesi kararına, ''Emri verenler özgürce dolaştığı gibi, soruşturma ve yargılama sürecine bile dahil edilmediler, adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar.'' ifadeleriyle tepki gösterdi.
Callamard, Kaşıkçı davasında sanıklar hakkındaki kararın açıklamasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, soruşturma, kovuşturma ve yargı sürecindeki ''gülünçlüğün'' devam ettiği değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası hukuk kuralları gereği kamuya açık olması gereken duruşmaların kapalı kapılar ardında yapıldığına dikkati çeken Callamard, 18 Suudi yetkilinin ise Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda 10 gün boyunca olay yerindeki delilleri ortadan kaldırarak Minnesota Protokolü'ne göre ''adaleti engellediklerini'' ifade etti.
Uluslararası insani hukuka göre, Kaşıkçı'nın ölümünün yargısız infaz olduğunu ve bundan Suudi Arabistan devletinin sorumlu tutulması gerekirken hiçbir şekilde sorumluluk atfedilmediğini belirten Callamard, Kaşıkçı cinayetinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman gibi cinayete izin veren ve göz yumanlar ile emir komuta zinciri hakkında soruşturma yürütülmediğini kaydetti.
''Adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar''
Mahkemenin Kaşıkçı cinayetinin kasıtlı değil, kaza olduğuna hükmettiğini ancak katillerin ceseti parçalara ayırdığı ve bunun planlama gerektirdiği göz önünde bulundurulduğunda bu karara varmanın gülünç olduğunu ifade eden Callamard, şu değerlendirmede bulundu:
''Veliaht Prens, bunun kaza olduğunu savunmuştu, hakimin de kimi dinlediği ortada. Tetikçiler idama mahkum edildi, emri verenler ise özgürce dolaştığı gibi, soruşturma ve yargılama sürecine bile dahil edilmediler, adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar. Bir gazetecinin öldürülmesinin cezasız kalması politik baskı, yolsuzluk, görevin kötüye kullanılması, propaganda ve hatta uluslararası suçları ortaya koyuyor ve bunların hepsi Cemal Kaşıkçı cinayetinde mevcut.''
'KAŞIKÇI CİNAYETİ KARARI ÖRTBAS KARARIDIR'
Uluslararası Af Örgütü, Suudi Arabistan mahkemesinin gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkındaki kararını "adaleti ve gerçeği getirmeyen örtbas kararı" olarak nitelendirdi.
Örgütün Ortadoğu Araştırmalar Direktörü Lynn Maalouf, internet sitesinde yapılan açıklamada, Suudi Arabistan’da 5 kişinin idama, 3 kişinin de 24 yıl hapse çarptırıldığı Kaşıkçı cinayeti kararını eleştirdi.
Maalouf, “Bu karar, Cemal Kaşıkçı'ya ve sevdiklerine adalet ve gerçeği getirmeyen bir örtbas kararıdır. Duruşmalar, soruşturmanın nasıl yapıldığına dair hiçbir bilginin paylaşılmadığı şekilde, kamuya ve bağımsız gözlemcilere kapalı olarak yapıldı.” ifadelerini kullandı.
Kararın, Suudi makamların bu yıkıcı suça karışmalarını ele almadığını ve Kaşıkçı’nın kalıntılarının nerede olduğuna dair bir netlik sağlamadığını vurgulayan Maalouf, şunları kaydetti:
“Suudi Arabistan mahkemeleri rutin olarak sanıkların avukatlara erişimini reddetmekte ve ağır haksız yargılamaların ardından insanları ölüme mahkum etmektedir. Suudi makamlarındaki şeffaf olmayan uygulamalar ve bağımsız bir yargının bulunmadığı dikkate alındığında, Cemal Kaşıkçı cinayeti için yalnızca uluslararası, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma adalet sağlayabilir.”
Suudi Arabistan Başsavcılığı, İstanbul'daki konsolosluk binasında Ekim 2018'de vahşice öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıklamıştı.
Kaşıkçı cinayetini yöneten isim olarak bilinen Suud el-Kahtani'ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi.
Suudi Arabistan Başsavcılığı, Kaşıkçı cinayetinde parmağı olan Suudi Arabistan'ın eski İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi'ye de suçlama yöneltmedi.
Başsavcılık, Kaşıkçı cinayetinde görev alan eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin serbest bırakıldığını açıkladı.
İNGİLTERE, KAŞIKÇI CİNAYETİNE KARIŞAN HERKESTEN HESAP SORULMASINI İSTİYOR
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinde rolü olan herkesten hesap sorulmasını talep etti.
Raab, Suudi Arabistan'da mahkemenin Kaşıkçı davasında hükme varmasının ardından yazılı açıklama yaptı.
Kaşıkçı'nın öldürülmesinin korkunç bir suç olduğunu vurgulayan Raab, "Kaşıkçı'nın ailesi, vahşi cinayetiyle ilgili adaletin sağlandığını görmeyi hak ediyor. Suudi Arabistan, sorumluların hepsinden hesap sormalı ve böyle bir vahşetin bir daha asla yaşanmamasını temin etmeli." ifadesini kullandı.
Dominic Raab, İngiltere'nin, idam cezası uygulanmasını kınadığı da belirtti.
Suudi Arabistan Başsavcılığı, Kaşıkçı'nın İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülmesine ilişkin davada, 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıklamıştı.
Veliaht Prens Bin Selman'a yakınlığıyla bilinen Suud el-Kahtani'nin yanı sıra eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'ye herhangi bir suçlama yöneltilmemişti.
SUUDİ AKTİVİSTLERDEN 'KAŞIKÇI DAVASINDA ÜST DÜZEY İSİMLERİN CEZA ALMAMASINA' TEPKİ
Suudi Arabistanlı muhalif insan hakları aktivistleri, gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a yakın üst düzey isimlerin ceza almaması ve serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
Suudi aktivistler tarafından yönetilen "Düşünce Tutukluları" adlı Twitter hesabından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan yargısının Kaşıkçı davasında aldığı kararlar eleştirildi.
ABD istihbaratının, "suikast öncesi, suikastın işlendiği sırada ve suikast sonrası Suud el-Kahtani ile Muhammed bin Selman arasında yazışmaların bulunduğu yönünde" bir yıl önce rapor yayımladığı hatırlatılan açıklamada, Suudi Arabistan yargısının, suçun ön planlama yapılmadan gerçekleştirildiğini iddia ettiği ve Kahtani'yi temize çıkardığı vurgulanarak, "Bu hangi bağımsız yargı!" ifadeleri kullanıldı.
Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili yargı sürecinin eleştirildiği açıklamada, Başsavcılığın, cinayetle alakalı kayıtları ve uluslararası tüm raporları görmezden geldiğine dikkat çekildi.
"Suud el-Kahtani, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'nin temize çıkarıldığı ve yargılama adı verilen bu komik tiyatroyu reddediyoruz." ifadesi kullanılan açıklamada, yargı sürecinde şeffaflığın olmadığı, yasaların ihlali durumunun sürdürüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, ülkedeki yetkili makamların, düşünce tutukluları hakkında da istediği gibi davranmaya, yayınlanan raporlar uyarınca cinayete karıştığı konusunda şüphe bulunmayan Suud el-Kahtani gibilerin de beraat etmeye devam edeceği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini veren ve olaya karışan herkesin yargılanması talep edildi.
Suudi Arabistan Başsavcılığı, İstanbul'daki konsolosluk binasında Ekim 2018'de öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında bugün, 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıklamıştı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yakın üst düzey isimlerin serbest bırakıldığını aktaran Başsavcı Sözcüsü Şelan eş-Şelan, Kraliyet Danışmanı Suud el-Kahtani, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'ye herhangi bir suçlama yöneltilmediğini söylemişti.