26.04.2021 - 11:51 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Yaklaşık 54 milyon insanın yaşadığı Güney Asya ülkesi Myanmar'da, ordu 1 Şubat'ta sivil yönetimi devirip darbe yaptı. Cunta, geride kalan 85 günde ortalama her 24 saatte dokuz protestocuyu öldürdü.
Darbenin birkaç gün sonrasında başlayan gösteriler, ülkenin büyük kentleri Yangon, Mandalay ve Nepido'dan tüm şehirlere yayılıp kitlesel hale büründü.
Ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'yi gözaltına alıp sokağa çıkma yasağı ilan eden darbecilerin çabası, protestoların önünü kesemedi.
Myanmar ordusu sokağa dökülen darbe karşıtlarına silah doğrultmakta bir beis görmedi, ülkeden her gün kitlesel ölüm haberleri gelmeye başladı.
Uluslararası haber ajansları,sokaklarından silah seslerinin dinmediği Myanmar'da gözünü kan bürüyen ordunun bugüne kadar 751 protestocuyu öldürdüğünü bildiriyor.
Cunta beklendiği gibi gösterilere katılanları kitlesel olarak gözaltına aldı, bir yıl olağanüstü hal ilan edilen ülkede halihazırda 3 bin 400'den fazla protestocu gözaltında.
Darbecilerin gözaltı yelpazesinde Myanmar'ın en tanınmış komedyeni Zarnagar'dan güzellik kraliçesi Han Lay'a, model Paing Takhon'dan yazar Tu Tu Tha'ya çok sayıda sanatçı ve ünlü de vardı.
Kasım 2020'deki seçimleri ordunun desteklediği parti kaybedince 'hile' bahanesiyle darbe yapan cunta, ABD ve Batılı ülkelerin yaptırım tehditlerine rağmen şimdiye kadar geri adım atmış değil.
Çin'in desteğini alan darbeciler gözaltında tuttukları siyasileri askeri mahkemelerde yargılarken, hafta sonu gerçekleşen Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) zirvesinde krizin çözümü için beş maddede anlaşma sağlandı.
Endonezya'nın başkenti Cakarta'daki ASEAN zirvesinden, Myanmar'daki şiddetin bir an önce durdurulması ve örgütün atayacağı temsilcinin taraflarla diyaloğa geçmesi gibi maddeler çıktı.
Ancak ASEAN zirvesinde alınan kağıt üstündeki kararlar darbecilerin katliamını durdurmadı, son 24 saatte en az altı göstericinin daha yaşamını yitirdiği duyuruldu.
Pazartesi günü Myanmar'ın birçok şehrinde darbe karşıtları yine sokaklara çıktı, ülkenin en büyük kenti Yangon'da göstericiler 'Yangon grevi tüm düşmanları yenecek' pankartı taşıdı.
Reuters, ASEAN zirvesindeki anlaşmayı kabul etmeyen darbe karşıtlarının cuntayı devirmek için Pazartesi günü yeni bir kampanya başlattıklarını bildiriyor.
Buna göre cuntayı çaresiz bırakmak için elektrik faturaları ve tarım kredileri ödenmeyecek, darbe karşıtları çocuklarını okullara göndermemeye devam edecek.
Myanmar'ın Tayland sınırını kontrol eden Karen National Union (KNU) adlı silahlı grup ise, darbeyi tersine çevirmek için protestoculara eğitim vermeye başladı.
Reuters haber ajansının dünyaya servis ettiği karelerde, yaşları hayli genç olan erkek ve kadınlara milisler tarafından silahlı eğitim verildiği görülüyor.
Yerel medyadaki haberlerde, ordunun kıyımı sürerken bazı protestocuların silahlanmaya karar verdiğini ve söz konusu kamplara katıldığını yazdı.
Yerel medya, sınırdaki eğitime katılanlar arasında Mandalay'daki üniversite öğrencileri veya Yangon'da yaşayan şehirli gençlerin bulunduğunu aktarıyor.
Myanmar'daki darbe karşıtı protestoları sürükleyen gençler, esprili pankartlarıyla dünyada haber oldu: 'Eski sevgilim kötüydü ama ordu daha kötü!'
Birleşmiş Milletler, protestoculara silah doğrultan Myanmar ordusunun kendi halkına savaş açtığını belirtiyor. Sınırdaki yeni görüntüler, ülkenin kanlı bir iç savaşa sürüklenebileceğinin işareti.
BBC Güney Doğu Asya muhabiri Jonathan Head, cuntanın başındaki General Min Aung Hlaing'in ilk kez ulusa seslendiği tarih olan 8 Şubat'taki analizine 'Gidişat hayra alamet değil' başlığını atmıştı:
"Cunta, devlet televizyonu aracılığıyla halkı, kamu güvenliğini ve hukukun üstünlüğünü tehdit edilmesi durumunda harekete geçeceği konusunda uyardı. 2007'de Safran Devrimi sonrası da cunta karşıtı protestolarda yetkililer benzer uyarıları yapmış, ardından da gerçek mermilerle göstericilerinee ateş açmıştı. Çok sayıda kişi protestolar sırasında hayatını kaybetmişti.
Bu elbette farklı bir dönemdi. Sosyal medya, internet ya da cep telefonları yoktu. Bu kez ise sosyal medya kanallarına erişimin engellenmesine rağmen gösteriler Facebook'da canlı yayımlanıyor. Peki ordu gücünü yeniden göstermek adına silahlı gücünü kullanabilir mi?
Gidişatın pek hayra alamet olduğu söylenemez. İktidarı ele geçiren generaller, Aung San Suu Kyi'yi koltuğundan indirerek doğru şeyi yaptıklarına inanıyor gibi görünüyor. Hatta kendileri yerine göstericilerin disiplinsizlikleriyle demokrasiye zarar verdiklerini düşünüyor."
Jonathan Head'in bu satırları yazmasından birkaç gün sonra ordu göstericilere ateş açmaya başladı, Myanmar sokaklarında tüyler ürpertici görüntüler ortaya çıktı. Darbecilerin sınırdaki askeri eğitime nasıl tepki vereceği ise şimdilik belirsiz.
Bağımsızlığını ilan ettiği 1948'den itibaren sivil yönetimle idare edilen Myanmar, 1962'deki darbenin ardından yaklaşık 50 yıl boyunca askerin perde arkasında dizginleri elinde tuttuğu bir ülkeydi.
2011 yılında ilk sivil hükümet kurulduğunda bile, parlamentonun dörtte birini askerler oluşturuyordu. 10 yıl sonra, 1 Şubat 2021 tarihinde Myanmar karanlık günlere geri döndü.