02.07.2021 - 14:41 | Son Güncellenme:
DHA
Hakkari Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü'nün (BAP) destekleğiyle 'Hakkari Böğü (Solifugae, Arachnida) Faunasının Araştırılması ve Biyoçeşitliliğe Katkısı' projesi hazırlandı. Projede kentin çeşitli bölgelerinde biyoçeşitlilik araştırmaları yapıldı.
Hakkari Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Melek Erdek'in yaptığı araştırmada, Zap Suyu boyunca karşılıklı lokalitelerde konumlanan yeni böğü türü keşfedildi. Türün, palearktik olarak geniş yayılım gösteren ve en büyük vücut ölçüsüne sahip olan böğü türlerini içeren 'Galeodes' cinsine ait tür olduğu tespit edildi.
Dr. Öğretim Üyesi Melek Erdek, kentin biyocoğrafik olarak çok daha zengin faunaya sahip olduğunu belirtti. Dr. Öğretim Üyesi Erdek, Hakkari'nin İran-Turan ve Saharoarabian elementlerini içeren, biyoçeşitlilik bakımından keşfedilmeyi bekleyen bakir bölge olduğunu anlatarak, "Böğülerin örümcek olmadığını, örümceklerin aksine zehirsiz araknid grubu ve herhangi bir et parçası üzerinden beslenmeyen avcı ve predator canlılar olur. Üniversite bünyesinde kurulan, Hakkari Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (HAKBİYOM) en önemli amacı, kentin biyolojik çeşitliliğini ortaya koyarak bilim dünyasına bu çeşitliliği tanıtmak, söz konusu keşfedilen yeni türlerin tip materyalleri bu merkez bünyesindeki zooloji müzesinde (HAKBİYOM-Zooloji Müzesi) muhafaza edilmektedir" dedi.Bilim dünyasına tanıtılan türe Hakkari'ye atfen 'Galeodes hakkariensis' ismi verildi.
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Osmaniye İl Temsilcisi Veteriner Hekim Ali Laçinbala, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte mevsimsel yaylacıların Amanos Dağları'nın farklı bölgelerine göçe başladıklarını belirterek, "Tabiatın asıl sahipleri olan yabani hayvanlar bazen korkutucu olabiliyor.
Elimizde gördüğünüz bu örümcek de onlardan biri. Sık rastlanmayan bu örümcekler, korkan vatandaşlar tarafından öldürülüyor.
Halk arasında 'Böğ' ve 'Tarantula' diye adlandırılan büyük örümceklerden olan bu canlımız, bilinenin aksine biz insanları rahatsız eden küçük eklem bacaklılarla beslenen faydalı bir böcektir" dedi.
Ali Laçinbala, tabiatın asıl sahiplerine saygı duyup öldürmeyerek doğaya bırakan vatandaşlara teşekkür ederek, "Bu tip böcek ve diğer zararlıları yayla evlerimizde görmemek için evlerinizin etrafına zehir saçmak yerine çok daha ucuz olan kükürtten serpebilirsiniz" diye bilgi verdi.
Tarantula ismi İtalya’nın Güney’indeki Taranto Limanı’ndan geliyor. Taranto’da yapılan tarantella dansının hareketlerindeki kontrolsüz sıçramalar ve kasılmalar, tarantula ısırdığında da insanların aynı tepkileri verdiği düşünüldüğünden bu canlılara tarantula isminin konulmasına neden olmuştur.
Tarantulalar oldukça sakin canlılardır ve çok nadir insanları ısırırlar. Savunma halinde ısırdıklarında, salgıladıkları zehirli sıvı ise bir arınınkinden daha az toksiktir. Yani öldürücü bir etkisi yoktur. Fakat, özellikle alerjik rahatsızlıkları olanlar, çocuklar ve yaşlılar da çok hassas davranılması gereklidir.
Tarantula’ları yetişkin insanlar için çok büyük sorun teşkil etmese de bebekler, çocuklar ve yaşlılar için oldukça tehlikeli olduğundan böyle bir durumun yaşanması halinde daha hassas davranılması gereklidir.
Adıyaman Gölbaşı ilçesinde ceviz bahçesinde çalışan Halis Çoksıkar, yılanı fark etti. Etkisiz hale getirilen yılanın engerek yılanı olduğu öne sürüldü. Halis Çoksıkar, ceviz bahçesinde çalıştığı esnada yılanı gördüğünü ve çok korktuğunu ifade ederek, sopa ile yılanı etkisiz hale getirdiğini söyledi.
Öte yandan Van'ın Hafıziye Mahallesi Gölbaşı Sokak'taki kuaförde, kadın müşteriler yılan olduğunu gördü. Büyük panik yaşayan kadınlar, hemen itfaiyeyi aradı.
Kuaför salonuna gelen İpekyolu İtfaiyesi ekipleri, kanca ve halat yardımıyla yılanı yakaladı. Yaklaşık 45 santimetre uzunluğundaki yılan, doğaya bırakıldı.
Edirne’nin Lalapaşa ilçesinde son haftalarda sayılarında artış yaşanan yılanlar vatandaşları tedirgin ederken, bir vatandaş ise yılanların yanına yaklaşıp video çekiyor. Süloğlu ilçesinde ise yılanların soktuğu 2 kişi hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu oldu.
Lalapaşa’nın Hamzabeyli köyünde yeşilliklerin üzerinde Emecen cinsi olduğu öğrenilen yaklaşık 3 metre uzunluğundaki yılanı fark eden köy halkından Ahmet Toroz, “kerata güneşleniyor” diyerek çektiği videoyu sosyal medyada paylaştı. Yılanın hiçbir şey yapmaması ve Toroz’un soğukkanlı davranıp yılanla konuşmasının bulunduğu video sosyal medya kullanıcıları tarafından ilgiyle izlendi.
Toroz’un paylaştığı video adeta ilçenin gündemi haline gelmişken, Toroz bu kez de zehirli olduğu öğrenilen engerek yılanının köy yolundaki videosunu paylaştı. Köy yolunda seyir halindeyken yılanı fark eden Toroz, zehirli olduğu için yılanı öldürdüğünü belirterek, engerek cinsi yılandan başka yılan öldürmediğini söyledi.
Süloğlu ilçesinin Akardere köyünde ise yılanların soktuğu 2 kişi hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edildiği belirtildi. Köy Muhtarı İlhan Sürgülü, yılan sayısında artış olduğunu bunun sebebinin de son yıllarda bölgede hiç anız yakılmadığını ve doğanın kendine geldiğini söyledi.
Yılanların zarar verip vermediği konusunda tedirgin olan bölge sakinleri ise aynı yol üzerinde birçok yılanın araçlar sebebiyle öldüğünü dile getirdi. Bursa’da ise köpeğe saldıran yılan cep telefonu kameralarınca kaydedildi.
Mudanya ilçesinde köpeklerini gezdiren Aurora Selin'in köpeğine yılan saldırdı. O anları cep telefonuyla kaydeden Aurora, panik yaşasa da soğukkanlılığını koruyarak olay yerinden uzaklaştı.
Aurora Selin, “Her gün köpekleri gezdirdiğim yerlerde karşıma yılan çıktı. Sonuçta doğa onların da evi ve yaz gelmesiyle yılanlarla karşılaşabiliriz.
Ama video çekmeye başladığımda yılanın köpeğime saldırdığını gördüm ve ister istemez tedirgin oldum. Korkulacak bir şey olmadığını gördüm ve birkaç dakika içinde yılan gözden kayboldu" dedi.
Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde 'yılan avcısı' olarak bilenen İsmail Kara (48), evlere giren yılanları eliyle yakalıyor.
Yılan yakalama işini kendine gelir kapısı yapan Kara, "Yılanın metresini 300 TL'den yakalayıp, insanları büyük bir dertten kurtarıyorum" dedi.
Kayseri'de havaların ısınmasıyla birlikte birçok bölgede uzunluğu 1 ile 3 metre arasında yılan görülmeye başladı.
Dün de Sarıoğlan ilçesi Güzelyazı Mahallesi’nde Mustafa Sayit'e ait evin bahçesine yılan girdi. Paniğe kapılan Sayit, yılanı çıkarmak için ilçede 'yılan avcısı' olarak bilinen İsmail Kara'dan yardım istedi.
Kara, bahçeye gelerek paniğe neden olan yılanı elleri ile yakalayarak, ilçe dışında doğaya bıraktı.
Mustafa Seyit, bahçedeki yılan görünce korktuklarını söyleyerek, "Aklıma ilçede 'yılan avcısı' olarak bilinen İsmail Kara geldi. Komşuların yardımı ile telefonuna ulaştığım Kara'yı aradım. Eve geldi ve 15 dakikada yılanı elleri ile buldu" dedi.
'Yılan avcısı' Kara ise, "Ömrüm dağlık alanlarda geçti. Yılanların türünü adım gibi biliyorum. Talep fazla olunca yılanı para karşılığı yakalıyorum.
Yılanı metresini 300 TL'den yakalayıp, insanları büyük bir dertten kurtarıyorum. Hatta Sarıoğlan dışından yakın il ve ilçelere de çağırıyorlar.
Hayvanlar sevildiğini anlayınca insanlara zarar vermez ama bölgedeki bazı yılanlar zehirli olabiliyor" diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı kentlerde son günlerde art arda görülen yılanlar vatandaşlarda tedirginliğe yol açıyor. Uzmanlar ise yılanların görülmesinin mevsimsel olarak normal olduğunu bildiriyor.
Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Doçent Doktor Mehmet Zülfü Yıldız, Türkiye'de 55 türü bulunan ve kış uykusundan uyanan yılanların şu anda güneşlendiğini ifade etti.
Mayıs ve haziran aylarında güneşlenen yılanların, arazide hareket ettikleri için görüldüğünü, bunun sıra dışı olmadığını anlatan Yıldız, "Yılanların güneşlenme dönemi. Kış uykusundan yeni uyandılar ve şu anda aktif durumdalar. Sıcakların artmasıyla yılanlar daha az görülürler"
'Sıcaklıkların yüksek olduğu zamanlarda serin buldukları çalılıklar, kayalıklar ve toprak altında olmayı tercih ederler. 15 gün sonra yani haziran ayı sonuna doğru yılanlar daha az görülecektir" diye konuştu.
Yılanların ağustos ayından kış uykusuna geçiş yapacakları kasım ayına kadar az da olsa görülmeye devam edebileceğine dikkat çeken Yıldız, "Yılanları ağustos ayından itibaren sabah erken saatlerde veya güneş batımına yakın görebileceğiz. Sıcak saatlerde yılan serin yerlere kaçacaktır. Bu kaçışlarını da hızlı yapacakları için görülmeleri daha az olacaktır" dedi.
Yıldız, çiftçinin dostu olan ve ekolojik sistem içerisinde arazide bulunan zararlılar ile beslenen yılanların, kendisine dokunulmadığı sürece insanlara zarar vermeyeceğini de kaydetti.