02.06.2020 - 10:57 | Son Güncellenme:
AA
Gelen son dakika haberlerine göre; ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki şiddet olaylarına müdahale etmek için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendirdiğini duyurdu.
Trump, Beyaz Saray'ın bahçesinde, ülkede siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu yaşamını yitirmesine karşı başlayan ve şiddet eylemlerine dönüşen protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının başında ABD başkanı olarak görevinin ülkeyi ve halkını korumak olduğunu vurgulayan Trump, "Ülkemizin kanunlarını korumak için bir yemin ettim. George Floyd'un gaddarca öldürülmesinden haklı olarak rahatsız olan Amerikan halkı için bu sözümü tutacağım. Yönetimim Floyd ve ailesi için adaletin yerini bulması sözünü yerine getirecektir. O bir hiç uğruna ölmedi." dedi.
Öte yandan sokaklardaki şiddet olaylarına dikkati çeken Trump, "Haklı haykırışların ve barışçıl gösterilerin, kızgın kalabalıklar tarafından bastırılmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
Bazı eyalet yönetimlerini ve yerel idarecileri, şiddet eylemlerinde bulunanlara karşı "gerekli önlemleri almamak"la suçlayan Trump, insanların iş yerlerinin yağmalandığını, yeni tip koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanlarının korkudan evlerinden çıkamadığını, Washington DC'deki önemli yapıların ve kiliselerin hasar gördüğünü anlattı.
Trump, "Tüm bu olanlar, barışçıl protestolar değil, iç terör eylemleri, masum canların yok edilmesi. Masum bir insanın kanının dökülmesi insanlığa karşı utanç ve tanrıya karşı bir suçtur. Amerika'nın, yok edilmeye değil oluşuma, kibre değil operasyona, anarşiye değil güvenliğe, nefrete değil iyileşmeye, kaosa değil adalete ihtiyacı var." dedi.
Olaylara karşı başarı kazanacağını ve bu konuda yeni adımlar attıklarını duyuran Trump, "Mevcut tüm federal, sivil ve askeri kaynakları, yağmaları, yakıp yıkmaları bitirmek ve kanunlara uyan Amerikan halkının haklarını korumak için seferber ediyorum." ifadesini kullandı.
Trump ilk hedeflerinin ülkedeki yağma ve gayrimeşru eylemleri durdurmak olduğuna dikkati çekerek, "Her valiye yeterli sayıda Ulusal Muhafız görevlendirmesi yönünde güçlü tavsiyede bulunuyorum. Valiler ve belediye başkanları, şiddet olayları bitene kadar çok sayıda güvenlik gücü varlığı göstermelidir. Bir şehir ya da eyalet, sakinlerinin hayatlarını ve mallarını korumak için gerekli önlemleri almayı reddederse ABD askerini görevlendireceğim ve sorunu hızlıca çözeceğim." dedi.
Başkent Washington DC'deki olaylar için de adım attığını belirten Trump, "Burada konuşurken, yağmaları, yakıp yıkmaları durdurmaları için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendiriyoruz." bilgisini paylaştı.
Trump, göstericilere kentte yerel saatle 19.00'da başlayan sokağa çıkma yasağına da uymaları uyarısında bulunurken, "Masum hayatlara ve mallara tehdit oluşturanlar, gözaltına alınacak, tutuklanacak ve tam hukuk kapsamında yargılanacaktır. Bu terörün elebaşlarının şunu bilmesini istiyorum, sert cezalar ve uzun hapislerle karşı karşıyalar. Bu gruplar, Antifa ve bu şiddetleri yönlendiren diğer kişiler." dedi.
Halkını ve haklarını koruyacağının altını çizen Trump, "Hukuk olmadığında fırsat da olmaz, adalet olmadığında özgürlük olmaz, güvenlik olmadığında gelecek olmaz. Asla öfkeye ve nefrete kapılmamalıyız. Hainlik ve şiddet hüküm sürerse hiçbirimiz özgür olmayız." mesajını verdi.
ABD Başkanı Donald Trump, sokağa çıkma yasağı ilan edilen başkent Washington'da gösterileri sürdüren protestoculara adeta meydan okudu.
Beyaz Saray'dan protestocuların polis müdahalesiyle uzaklaştırdığı Lafayatte Park'a yürüyen Trump, parkın hemen yanındaki 200 yıllık kilisenin önüne geldi ve elinde İncil'le açıklamalarda bulundu.
ABD Başkanı daha sonra yine yürüyerek Beyaz Saray'a döndü.
Siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddetiyle yaşamını yitirmesinin ardından başlayan protestoların yoğunlaşması üzerine ABD'nin başkenti Washington DC'de pazartesi ve salı günleri 21.00-06.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Washington DC Belediye Başkanı Muriel Bowser, kentte son iki gündür devam eden protestolar ve şiddet olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Özellikle dün geceki protestolarda birçok iş yerinin yağmalandığını ve bazı yerlerin ateşe verildiğini anımsatan Bowser, "Anayasanın 1. ek maddesi gereği protestocuların gösteri düzenleme hakkı var ama bunu yaparken şehrimizi yakıp yıkmamalılar." ifadesini kullandı.
Bowser, güvenlik güçlerinin kent genelinde asayişi sağlamaya çalıştıklarına dikkati çekerek, "Bu akşamdan geçerli olmak üzere Washington DC'de iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan ediyoruz." dedi.
Sokağa çıkma yasağının kapsamı ve detayları, yayımlanan kararnameyle belirlendi.
Buna göre, 21.00-06.00 saatlerinde geçerli olacak yasaktan belirli alanlarda çalışanlar ile basın mensupları etkilenmeyecek.
Bu arada, 3 Kasım'daki başkanlık seçimleri için yarın Washington DC'de ön seçim düzenlenecek.
Kararnamede sokağa çıkma yasağının ön seçimleri etkilemeyeceği, sandıkların sabah 08.00'de açılacağı kaydedildi.
46 yaşındaki George Floyd, pazartesi günü dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te gözaltına alınırken bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği açıklanmış, yoldan geçenlerin cep telefonlarıyla kaydettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere birçok şehirde protestolara yol açmıştı.
Eyalette acil durum ilan edilirken olayları kontrol altına almaları için Ulusal Muhafızlar görevlendirilmişti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, valileri, ülkede siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu ölmesinin ardından protestolardaki şiddet eylemlerinde "zayıf davranmakla" suçladığı bildirildi.
Trump, salıdan bu yana devam eden Floyd gösterileri ve yaşanan şiddet olaylarına ilişkin eyalet valileri ile telekonferans görüşmesi yaptı.
Amerikan basınının görüşmenin ses kayıtlarına dayandırdığı haberlere göre, Trump valileri "zayıf davranmakla" suçlayarak, "Olaylarda baskın taraf siz olmalısınız, olmuyorsanız da vaktinizi boşa harcıyorsunuz demektir." ifadesini kullandı.
Göstericiler konusunda valilerin çok daha sert adımlar atması gerektiğinin altını çizen Trump, "Bunlar bir hareket, şimdi olanları durdurmazsanız daha da kötü yerlere gider." değerlendirmesinde bulundu.
Trump konuşmasında, "İnsanları tutuklamalısınız, hareketlerini takip etmelisiniz, 10 yıl hapse atmalısınız. Böyle yaparsanız, bu tarz bir durumu bir daha yaşamazsınız." ifadelerine yer verdi.
ABD’de George Floyd’un öldürülmesi nedeniyle protestoların patlak verdiği Minneapolis’i de kapsayan Minnesota eyaletinin valisi Tim Walz, George Floyd’un cenaze töreninin Perşembe günü düzenleneceğini açıkladı.
Vali Walz düzenlediği basın toplantısında, kentteki protesto eylemleri ile ilgili de bilgi verdi.
“İkinci gece de, caddelerimizde emniyet ve düzen vardı. Çok zor bir hafta oldu” diyen Walz, sokağa çıkma yasağının bir gün daha uzatıldığını ancak sadece yerel saatle 22.00 ve 04.00 arası uygulanacağını açıkladı.
Vali Waltz, “Bunun bittiği şeklinde bir resim çizmek istemiyorum. İyimserlik havasının geri döndüğünü hissedebiliyorsunuz” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın valiler için “zayıf” kelimesini kullandığını doğrulamayı reddeden Vali Walz, “Sanırım sözleri bunlardı” dedi.
Trump’ın, “dünyanın onlara güldüğünü” söylediği de Amerikan basınında çıkan haberlerde yer almıştı.
Walz, bu sözlere ilişkin, “Kimsenin burada güldüğü yok. Acı içindeyiz” dedi.
ABD merkezli yayın kuruluşu CBS News’un elde ettiği ses kaydına göre, Trump "zayıf" kalmakla suçladığı valilere protestolara karşı daha sert önlemler almaları talimatını verdi.
ABD'nin Arkansas Senatörü Cumhuriyetçi Tom Cotton, Minnesota'da polis tarafından öldürülen siyahi George Floyd için düzenlenen protestolardaki şiddet olaylarına karşı Irak ve Afganistan işgalinde kullanılan birliklerin müdahale etmesini istedi.
Cotton, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, "Anarşi, isyan ve yağma bu gece bitmeli. Yerel kolluk kuvvetleri yetersiz kalır ve destek isterse, bakalım bu ANTİFA teröristleri 101'inci Hava İndirme Tümeni ile karşı karşıya kaldığında ne yapacak. Bu yıkıma tahammülümüz yok." ifadesini kullandı.
Senatör Cotton, daha sonra "Düzeni tekrar inşa etmek için, 10'uncu Dağcı Komando Tümeni, 82’nci Hava İndirme Tümeni, 1’inci Süvari Tümeni, 3’üncü Piyade Tümeni ne gerekiyorsa kullanılmalı. İhtilalcilere, anarşistlere, yağmacılara ve isyancılara yer yok." paylaşımında bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump, Cotton'a Twitter'dan destek vererek "Yüzde yüz doğru. Teşekkürler Tom." notuyla Cotton'un paylaşımını tekrar paylaştı.
Cotton'un atıfta bulunduğu Tümenler Afganistan ve Irak'ın işgalinin yanı sıra ABD'nin dışarda düzenlediği birçok operasyonda kullanılan birlikler olarak biliniyor.
Sosyal medyada Cotton'un paylaşımlarına ilişkin "ABD'li senatörün Amerikan vatandaşlarının öldürülmesi çağırında bulunuyor" diye yorumlandı.
Diğer taraftan Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham da kolluk kuvvetlerinin yetersiz kalması durumunda federal güçlerin kullanılmasını desteklediğini belirtti.
Graham Twitter'da yaptığı paylaşımda, "Floyd'un ölümünden sorumlu olanların hukuk devleti çerçevesinde adaletin önüne çıkarılacağına güvenim tam ama şu anda hukuk devletinin şu anda Floyd'un öldürülme trajedisini suistimal eden ve toplumumuzu yıkan isyancılara ve provokatörlere müdahale etmesinin zamanıdır." ifadesini kullandı.
ABD'li senatör ayrıca "Sokaklardaki kanunsuzluk (Floyd'un ölümüne) bir yanıt değildir. Gerekirse düzeni tekrar sağlamak için federal güçlerin kullanılmasını destekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Trump daha önce şiddet olayları konusunda orduya teyakkuz emri verdiğini açıklamıştı.
Pentagon ise ABD Kuzey Saha Komutanlığının teyakkuza geçirildiğini duyurmuştu. Trump'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley'yi protestolar konusunda görevlendirdiğini söylemişti ancak bu görevlendirmeye ilişkin net bir detay vermemişti.
Ayrıca Trump daha önce Anti Fasşist Hareket olarak bilinen ve Suriye'de ABD destekli YPG/PKK ile işbirliği yapan Antifa'yı terör örgütü ilan edeceğini ifade etmişti.
Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany, siyahi George Floyd'un ölümünün ardından düzenlenen protestoların amacından saptırıldığını savunarak, "Olanlara baktığımızda daha fazla adımın gerekli olduğunu görüyoruz. Ülkedeki valiler harekete geçmeli ve Amerikan toplumunu korumak için daha fazla Ulusal Muhafızı görevlendirmeli." dedi.
McEnany, düzenlediği basın toplantısında ülkedeki protestolara ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gösterilerin amacından saptığını ve şiddet eylemlerine dönüştüğünü belirten McEnany, "Her şey açık ve net. Bu olanlar protesto değil suç. Anayasamız barışçıl protestoları destekliyor ancak dün gece Washington DC'de ve ülkenin diğer yerlerinde gördüklerimiz barışçıl protestolar değildi." diye konuştu.
ABD'de şu anda 24 eyalette 17 bin Ulusal Muhafızın harekete geçirildiğini kaydeden McEnany, "Olanlara baktığımızda daha fazla adımın gerekli olduğunu görüyoruz. Ülkedeki valiler harekete geçmeli ve Amerikan toplumunu korumak için daha fazla Ulusal Muhafızı görevlendirmeli." dedi.
McEnany, ABD Başkanı Donald Trump'ın "sessiz kaldığı" eleştirilerini de Trump'ın son günlerde olaylara ilişkin yaptığı açıklamalara işaret ederek reddetti. Sözcü, "Trump'ın her gün üst üste yapacağı açıklamalar anarşiyi durdurmayacak. Anarşiyi durduracak şey eyleme geçmektir ve Trump da şu anda bu konuda çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın bu sabah ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Adalet Bakanı William Barr ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley'in de katılımı ile 2 brifing aldığına işaret eden McEnany, "Olaylara müdahale için ülke genelinde daha fazla fedaral unsur görevlendirilecek. Ayrıca eyalet ve yerel yönetimlerle bağlantılı merkezi bir komuta merkezi kurulacak. Bu merkezde Esper, Barr ve Milley de yer alacak." dedi.
McEnany, Trump'ın defalarca barışçıl protestoları desteklediğini söylediğini anımsatarak, "Anarşistler ve Antifa sahaya indiği zaman gerçek bir utanç oluşuyor. Bu gruplar, protesto için meşru bir nedeni olan göstericilerin sesini bastırıyor." şeklinde konuştu.
ABD'deki birçok güvenlik gücünün halkın güvende kalması için çabaladığını vurgulayan McEnany, "Trump, (Floyd'un ölümünden sorumlu) 4 Minnesota polisinin korkunç eylemlerinin, bizim polisimizin tamamını temsil ettiği fikrini reddediyor." ifadesini kullandı.
Washington DC'de dün geceki gösterilerde Lincoln Anıtı ve St. Johns Kilisesi'nin göstericiler tarafından hedef alınmasına da tepki gösteren McEnany, "George Floyd'un anısına saygı gösterilmiyor. Artık amaç bu değil. Anarşistler ve Antifa, insanların acısından yararlanıyor. Bu, affedilemez. Kiliselerin yakılması ve Lincoln Anıtı'nın tahrif edilmesine karşı birlik olmalıyız." çağrısında bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump, artan protestolar ve şiddet olayları nedeniyle tüm ülkede asker ve Ulusal Muhafız güçlerinin devreye sokulacağını açıkladı.
ABD’nin Minnesota eyaletine bağlı Minneapolis şehrinde siyahi George Floyd’un polis tarafından tutuklandığı sırada öldürülmesinin ardından başlayan protestolar etkisini arttırarak devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Savunma Bakanı Mark Esper, Genelkurmay Başkanı Mark A. Milley ve Adalet Bakanı William Barr ile artan protestolar hakkında bugün bir görüşme yaptı.
Trump, yaptığı açıklamada ülkede yapılan protestolarda şiddet olaylarının artması nedeni ile asker ve Ulusal Muhafız güçlerini tüm ülkede devreye sokmayı planladığını duyurdu.
Trump, sokaklarda yeniden düzeni sağlamak amacıyla ülke genelinde Ulusal Muhafızlar, yerel polisler ve askeri güçlerin konuşlandırılacağını ifade etti.
Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany ise, eyalet ve belediye başkanları ile birlikte şiddet eylemlerini durdurmak için özel bir yapı oluşturulacağını duyurdu.
New York Valisi Andrew Cuomo, siyahi George Floyd’un gözaltında öldürülmesi üzerine New York’a da sıçrayan protestolar yüzünden yeni tip corona virüs (covid-19) salgını ile mücadelenin tehlikeye girebileceğini bildirdi. Vali Cuomo, bugün yaptığı basın açıklamasında, ırkçılık ve toplumsal eşitsizlikle mücadele eden göstericilerle aynı fikirde olduğunu belirtti.
Salgını önlemek için iki aydan beri ortaya konulan sosyal ve ekonomik fedakarlıkların heba olabileceği yönündeki endişelerini dile getiren Cuomo, "Protestocuların şiddet içeren eylemleri, verdikleri doğru mesaja gölge düşürüyor. Değişiklik yapmak istemeyen güçlerin elini güçlendiriyor." ifadelerini kullandı.
Cuomo, Floyd vakasının ABD’deki düzinelerce vakadan sadece biri olduğunu vurgulayarak protestoculara, "Bu anı kamu desteğini canlandırmak için kullanın, bu öfkeyi ciddi bir değişiklik yapmak için kullanın." çağrısında bulundu.
Protestocuların başvurduğu yağma ve taşkınlıkları engellemek için sokağa çıkma yasağı uygulayabileceklerini ifade eden New York Valisi, "ABD genelinde George Floyd'un ölümü üzerine yapılan protesto gösterileri, polis memurlarının aşırı güç uygulamalarına ulusal bir yasak getirmesinin önünü açmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Demokrat Vali, ulusal muhafızları, acil gelişmeler için hazırda beklettiğini belirterek, potansiyel yasak kararı ile ilgili New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ile konuşacağını söyledi. Öte yandan, Kovid-19 vakalarının hafta sonu da düşmeye devam ettiğini belirten New York Valisi Cuomo, 8 Haziran’da New York şehir merkezinde, ekonomik faaliyetlerin aşamalı olarak başlayabileceğini söyledi.
Günlük ölüm vakalarının pazar günü itibari ile 54’e düştüğünü bildiren Cuomo, rakamlar düşmeye devam ettikçe normalleşme hızlarının da artacağını, ilk etapta açılan işyerlerine yüzde 50 kapasite hakkı ve maske kullanımı gibi kuralların uygulanmasını zorunlu kılacaklarını ifade etti. Worldometer kayıtlarına göre bugün 850 yeni Kovid-19 vakası ve 51 ölüm tespit edildi. Aynı kaynağa göre, New York'ta ilk günden bu yana koronavirüsten ölenlerin sayısının ise 29 bin 969 olarak kayıtlara geçti.
Gelen son dakika haberlerine göre; ABD'yi ölümüyle ayağa kaldıran George Floyd'un otopsi raporu açıklandı.
Bağımsız bir heyet tarafından yapılan ve sonuçları Minneapolis'te açıklanan ilk otopsi sonucuna göre George Floyd'un boğulma sonucu öldüğü belirlendi
BBC Türkçe'nin haberine göre bağımsız bir heyet tarafından yapılan otopsi sonucu George Floyd'un, boğularak öldüğü açıklandı.
Adli patoloji uzmanı Dr. Michael Baden, devam eden bir kalp sorununun Floyd'un ölümünde etkili olmadığı sonucuna varıldığını açıkladı.
İlk otopsi sonucu Minneapolis'te açıklandı.
Terrence Floyd, kardeşi George Floyd’un Minneapolis’te bir hafta önce öldürüldüğü ve şimdi taziye alanına dönüştürülen olay yerine gitti.
Oldukça duygulandığı gözlenen Terrence Floyd, burada diz çökerek dua etti. Protestoculardan barışçıl kalmalarını isteyen Floyd, kardeşinin onun adına şiddet eylemlerinin düzenlenmesini istemeyeceğini ve bunların kardeşini geri getirmeyeceğini söyledi.
Floyd, “Benim ailem barışçıl bir aile. Benim ailem Tanrı’dan korkar” dedi.
Gelen son dakika haberlerine göre; New York Valisi Andrew Cuomo, siyahi George Floyd’un ölümü ile ilgili protestoların artması üzerine New York şehir merkezinde sokağa çıkma yasağı kararı aldıklarını açıkladı.
WAMC isimli radyo kanalının canlı yayınında bu gece yerel saat ile 23.00'te sokağa çıkma yasağının başlayacağını duyuran Vali Cuomo, ''New York Belediye Başkanıyla (Bill de Blasio) konuştum.
Bu gece Belediye Başkanı ve ben şehir çapında sokağa çıkma yasağı uyguluyoruz. New York'ta faydalı olabileceğini düşündüğümüz bir sokağa çıkma yasağı olacak.'' ifadesini kullandı.
New York şehrindeki polis gücünü de artıracaklarını belirten Vali, 4 bin olan görevli polis sayısını da 8 bine çıkarma kararı aldıklarını belirtti.
Cuomo, sokağa çıkma yasağının pazartesi 23.00 ile salı 05.00 arasında uygulanacağını ancak uygulamanın salı gecesi devam edip etmeyeceği hakkında henüz karar vermediklerini söyledi.
"Protestocuların ve mesajlarının arkasında duruyorum, fakat maalesef dikkat dağıtmak ve bu olayı itibarsızlaştırmak isteyen insanlar var." ifadesini kullanan Cuomo, şiddet ve yağmanın protestocuların haklı davasını baltaladığını belirtti.
George Floyd'un ölümünün ardından New York'ta da devam eden protestolardaki barışçıl yürüyüşler, dün havanın kararması ile yerini şiddet ve yağmaya bırakmış, bazı lüks mağazaların camları kırılıp vitrinlerdeki mallar çalınmıştı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, New York'un Manhattan ve Brooklyn kentlerinde protestocular ve polis arasında şiddetli çatışmalar sonucu, çok sayıda kişi yaralanmış ve yüzlerce gösterici gözaltına alınmıştı.
Gece boyunca birçok bölgede iş yerlerine zarar veren göstericiler, bazı polis araçlarını da ateşe vermişti.
Protestocuların New York'ta gösterilere devam etmek üzere Times Meydanı da dahil 8 ayrı noktada buluşma kararı aldıkları biliniyor.
Gelen son dakika haberlerine göre; ABD Başkanı Donald Trump'ın 1807'de çıkarılan isyan veya iç karışıklıklarda Başkan'a Amerikan topraklarında askeri güç kullanma yetkisi veren "İsyan Yasasını", protestolara karşı kullanabileceği bildirildi.
Amerikan ordusum, ulusal muhafız ve askeri polis birliklerini ülkede siyahi George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesiyle başlayan protestolar için valiliklerin emrine verdi. Ancak Başkan Trump'ın ülkedeki iç karışıklığa karşı daha kapsamlı bir güç kullanma hazırlığında olduğu öne sürüldü.
Amerikan NBC televizyonuna konuşan 4 ABD'li yetkili, Trump'ın 1807'de çıkarılan İsyan Yasası kapsamındaki yetkilerini kullanmayı değerlendirdiğini öne sürdü.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, Trump'ın danışmanlarının son birkaç gündür bu yasanın devreye sokulabileceğini dile getirdiklerini iddia etti.
Bu yasa daha önce 29 Nisan 1992 tarihinde ABD’nin Los Angeles şehrinde siyahi Amerikan vatandaşı Rodney King’i darbetmekle suçlanan 4 Los Angeles polisinin mahkemede suçsuz bulunarak salıverilmesi üzerine başlayan olaylarda kullanılmıştı.
Pentagon bu konuda açıklama yapmaktan çekinirken, Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany, İsyan Yasası'nın da seçenekler arasında olduğunu belirtmişti.
Ayrıca Amerikan ordusu, önümüzdeki iki gün için ilan edilen sokağa çıkma yasağı öncesinde North Carolina'daki Fort Bragg Kışlasından bir Tabur (200-250 kişilik) askeri polis birliğini Washington DC'ye sevk ettiği iddia edildi.
Asker sevkiyatı ile ilgili resmi bir açıklama yapmayan Pentagon daha önce, Amerikan ordusunun çeşitli birliklerinin teyakkuza geçirildiğini ve valiliklerin talep etmesi durumunda bu birliklerin sevk edileceğini açıklamıştı.