11.07.2020 - 13:56 | Son Güncellenme:
'İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa'daki en büyük katliam' olarak nitelendirilen Srebrenitsa soykırımının üzerinden 25 yıl geçti. Sadece birkaç gün içinde en az 8 bin 372 Boşnak'ın katledildiği Srebrenitsa'da şu ana kadar 6 bin 643 kurbanın kimlikleri belirlendi.
Bu yıl kimlikleri tespit edilen dokuz kurban daha bugün P0toçari Mezarlığı'na defnedilecek, böylece sonsuzluğa uğurlanacak kurbanların sayısı 6 bin 652'ye yükselecek.
Bu yıl defnedilecek soykırım kurbanlarının en genci öldürüldüğünde 23 yaşında olan Salko İbisevic, en yaşlısı ise 70 yaşında katledilen Hasan Pezic.
Sırp katiller, suçlarını örtmek için toplu mezarları sonradan açıp, cesetlerin farklı kısımlarını alarak bunları başka mezarlara gömmüştü.
Aralarında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu birçok dünya lideri, söz konusu programa görüntülü mesajla katılıyor.
Yugoslavya İç Savaşı sırasında Bosna Hersek'in Srebrenitsa kasabasında 13-18 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8 bini aşkın genç ve yetişkin Müslüman erkek, Bosnalı Sırp güçler tarafından katledildi.
Birleşmiş Milletler (BM) 1993 yılında Srebrenitsa'yı Boşnaklar için 'güvenli bölge' ilan etmişti. Bosnalı Sırpların iki yıl süren kuşatması sonrası Temmuz 1995'de Srebrenitsa düştü.
25 bin Boşnak erkek, kadın ve çocuk, Srebrenitsa'nın hemen dışındaki Potoçari'de bulunan Hollandalı askerlerin denetimindeki BM barışgücü karargahına sığındı.
Hollandalı askerler karargaha sığınanlara burada güvende olacaklarını söyledi. Ancak askerler Bosnalı Sırp güçlerin kampı kuşatması üzerine binlerce Boşnakı Sırplara teslim etti.
Bu tarih itibariyle Müslümanları hedef alan tecavüz ve katliamlar başladı. 12 ve 13 Temmuz'da kadınlar, kızlar ve yaşlılar otobüslere bindirilerek Müslüman Boşnakların kontrolü altındaki bölgelere gönderildi.
13 Temmuz ila 17 Temmuz tarihleri arasında da Sırp birlikleri 8 binden fazla genç ve yetişkin erkeği katlederek toplu mezarlara gömdü.
Olaylar öncesinde BM tarafından güvenli bölge ilan edilen kasabada, civardaki çatışmalardan kaçan çok sayıda sivil bulunuyordu.
Srebrenitsa'da hayatını kaybedenlerin büyük kısmı halen Bosna Hersek'in doğusundaki toplu mezarlarda yatıyor.
Soykırımın unutulmayan karelerinden biri. Srebrenitsalı genç kadın Feride Osmanoviç, Tuzla havalimanındaki BM üssünün yakınında kendini bir ağaca asmıştı. Eşi ve yakınlarını katliamda kaybeden kadın, canına kıymıştı.
Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan en korkunç insanlık trajedisinin yaraları halen sarılamadı, tüm suçlular da hakim karşısına çıkartılamadı.
Uluslararası toplumun, Avrupa ülkelerinin bu soykırımı neden önlenemediği ile ilgili pek çok soru da yanıtsız kaldı.
BM'nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı 2007'de, kasabada yaşananları 'soykırım' olarak nitelendirmiş ancak sorumlusunun Sırbistan olmadığına hükmetmişti.
Oysa ki, Sırp güçlerin Mart 1995'de katliamın stratejik planlamalarına başladıkları Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde ortaya çıkarılmıştı.
Rusya ise 2015'te BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan ve kasabada yaşananları 'soykırım' olarak nitelendiren bir karar tasarısını veto etmişti.
Uzun yıllar yakalanmamak için kaçan, soykırımın başkomutanı Radovan Karaciç ve yardımcısı Ratko Mladiç, yakalandıktan sonra Hollanda'nın Lahey kentinde eski Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldılar.
Mahkeme, Karaciç ve Mladiç'i soykırımdan, insanlığa karşı suç işlemekten ve Srebrenitsa katliamından suçlu buldu ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak çoğunluğu Sırbistan'a kaçan faillerin büyük bir bölümü halen yakalanamadı.
Aradan 25 yıl geçti ve Sırbistan ve Sırp halkının büyük bir çoğunluğu katliamı soykırım olarak nitelendirmeyi reddediyor.
Hala savaş suçluları Mladiç ve Karaciç'in ismini taşıyan sokaklar, okullar, yurtlar var. Katliama doğrudan ya da dolaylı olarak katılmış pek çok isim bugün siyasetçi ya da şirket sahibi.
Saraybosna'daki tarih Profesörü Husnija Kamberoviç'e göre Srebrenitsa'da yaşananların unutulmasını isteyenler var: "Artık pek çok insan Srebrenitsa'yı ancak yıldönümlerinde hatırlıyor. Belki de yabancı ülkeler, utanç verici bir rol oynadıkları için de, Srebrenitsa'da yaşananları unutmak istiyordur…"
Bosnalı Lamia Bravo, soykırımdan çeyrek asır sonra "Neler yaşandığını unutmamalısınız. Çünkü unutulursa, yaşananlar tekerrür eder. Oysa kimse yeni bir Srebrenitsa yaşamamalı" diyor, Balkan gençleri adına uluslararası kamuoyuna yaptığı çağrıda.
Peki ya Avrupa'nın sorumluluğu? Balkanlar konusunda en tecrübeli Alman diplomatlardan biri olan eski büyükelçi Gudrun Steinacker, Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, "Avrupa, Srebrenitsa konusunda çok büyük bir başarısızlık sergiledi" diyor:
"Dört yıl süren savaş, etnik temizlik, toplama kampları, kitlesel yerinden etme ve kitlesel tecavüzlerden sonra, nelerin olabileceği, bilinmeliydi."