Doğru olan test kitlerinin varyant bazlı değil, etken bazlı olması. Brezilya ve Güney Afrika varyantları sıklıkla saptanmazken, bulunduğumuz hafta itibarı ile Güney Afrika ve Brezilya varyantlarını da şüpheli pozitif olarak saptamaya başladık” dedi.
“Antikor testi yaptırmak adeta moda haline geldi. Ancak çoğu vatandaşımız doğal olarak bu ölçüm ve testlerin sadece adını biliyor. Virüse karşı antikor yanıtı olup olmadığını anlamak için koşul, test kitinin nötralizan yani virüsü bloke edecek antikorların varlığını gösterip göstermeme özelliğidir.
Birçok kişi titrasyon yani bir değer vermeyen antikor testlerini yaptırıp neticede, baktırdığı test sonucu hakkında fikir sahibi olamıyor veya çelişkide kalıyor. Bir de hızlı test dediğimiz 10 dakika içinde sonuç veren Kovid-19 test kitleri vardır. Ancak bu testlerin de yanılgı payının daha yüksek olabildiği unutulmamalı.”
“Yaptırdığınız antikor testinin rakamsal değer vermesi gerekir. Bunun dışında sadece ‘pozitif veya negatif’ şeklinde sonuç veren testlerin değerlendirilmesi klinik açıdan anlamsız olabilir. Asıl önemli olan sonucu değerlendirirken hastada çalışan antikor test kiti ile bu değerin 50’nin ne kadar üstünde olmasının önemidir.”
“İngiltere varyantı son birkaç aydır baskın tür olarak hastalığın yayılmasına neden oluyor. Şu an için bizim gözlemlediğimiz hastaların yüzde 70’den fazlasının İngiltere varyantı olduğu şeklinde. Brezilya ve Güney Afrika varyantlarını da bu hafta itibariyle pozitif olarak saptamaya başladık.
Elde ettiğimiz ve bizde saptanan şüpheli pozitif varyant verilerini ve klinik örnekleri doğrulama amacıyla Ankara’daki Halk Sağlığı Kurumu’nda gönderiyoruz. Sonuç doğrulamaları veya gen dizilimleri tamamen Halk Sağlığı Kurumu’nda incelenmekte.”
“65 yaşı üzeri aşılanan grupta hastane yatışları eskiye kıyasla minimum seviyede. Normalleşme sonrası hastalığa yakalanıp yatırılanların çoğu daha genç, aşısız grup. Çin veya Alman aşısı gibi bir ayrım yapılması doğru değil. Aşı karşıtlığı Kovid-19’dan önce de vardı. Milyonlarca insanı aşılıyorsunuz.
Birkaç ekstrem yan etki görüldü diye aşı karşıtlığının mantıkla izah edilir bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Sinovac aşısı, geleneksel yöntemle üretilen ölü bir aşı olup, yan etki riski en az olan aşı türü. Aşının fayda sağladığını hastane yatışlarındaki yaş ortalamasından da anlıyoruz. Biontech aşısı yeni yöntemlerle üretilmiş bir aşı. Gözlemlediğimiz kadarı ile antikor yanıtı da oldukça yüksek.”
“Alınan örneklerin genetik dizilimlerine bakılmalı. Türkiye’ye özgü bir varyant vardır veya yoktur diyecek durumda değiliz. Bunu kanıtlamak için moleküler testleri yapan araştırma merkezlerinin çaba sarf etmesi ve araştırma yapması gerekiyor.”
“Bu olasılık sıfır değil ancak laboratuvar araştırmaları virüsün insan eliyle değil, mutasyon sonucu tıpkı geçmişteki salgınlar gibi ortaya çıktığını gösteriyor.
Dünya varoldukça virüs ve salgınlar da olacak. Kovid-19 etkeni virüs ileride mutasyon geçirip ortadan da kaybolabilir. Virüsün bundan daha öldürücü bir mutasyona uğramasını beklemiyoruz.”
“Aşı olanlar bile toplumun yüzde 70’i bağışıklık kazanana kadar maskesini çıkarmayacaklar. Şuan için en az aşı kadar koruyucu silahımız maske. Hatta kapalı ve kalabalık alanlarda çift maske öneriyoruz. Toplumsal bağışıklık olmadan ‘maskesiz gezelim’ demek milyonlarca ölüm anlamına geliyor."
“Aşı tutmadı’ şeklindeki yorumların da bilinmeden yapıldığını düşünüyorum. Bu çok nadir görülen bir durumdur kişinin altta yatan başka hastalıklar olabilir. Ayrıca, aşı tedariki veya transferinde soğuk zincirde aksaklık yaşanmış veya depolama da hata yapılmış olabilir.
Bazı kişilerde de aşıların antikor oluşturup koruyucu özellik göstermesi zayıf olabilir. Örneğin, kişinin bağışıklık mekanizması düşük veya immün sistemi baskılanmış olabilir.
Bu kişilerde antikor yanıtı düşüktür. 65 yaş ve üzerindeki bir kişinin vücudunda oluşan antikor yanıtı ile 30 yaşındaki bir kişinin antikor oluşma oranı aynı olmaz.”