14.07.2021 - 13:01 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr Euronews
Küba'da pazar günkü dev protesto gösterisinin ardından devam eden eylemlerde dün bir kişi öldü, yüzlerce kişinin ya gözaltında ya da kayıp olduğu bildirildi. Canlı tutuklama ise ülkeyi ayağa kaldırdı.
İçişleri Bakanı Lazaro Alberto Álvarez Casas ölen kişinin başkent Havana yakınlarındaki bir eylem sırasında polisle çatışmaya giren 36 yaşındaki Diubis Laurencio Tejeda olduğunu açıkladı. Olaylar sırasında bazı kişilerin gözaltına alındığını belirten ancak sayı vermeyen bakan aralarında polis memurlarının da bulunduğu birçok kişinin yaralandığını kaydetti.
Bakan açıklamasında eylemcileri evleri yağmalamak, yangın çıkarmak ve şebeke hatlarına zarar vermekle suçladı, ayrıca eylemcilerin polise ve sivil halka karşı bıçak, taş ve diğer maddelerle saldırdığını da sözlerine ekledi.
Uluslararası Af Örgütü'nün Amerika direktörü Erika Guevara-Rosas sosyal medyadan dün paylaştığı bir mesajda şu ana kadar zorla gözaltına alınan kişi sayısının 115'i geçtiğini ve bu kişiler arasında bağımsız gazetecilerin de bulunduğunu bildirdi.
Sanatçılar, akademisyenler ve alternatif düşünenlerden oluşan Küba özgür ifade hareketi San İsidro ise 144 kişinin eylemlerin ardından ya gözaltında ya da kayıp olduğunu duyurdu. Eylemlerden sonra haber alınamayan kişilerin bazılarının polis tarafından kelepçelenip dövülerek götürüldüğü belirtiliyor.
Öte yandan hükümetin pazar günkü protestoların ülkenin her alanına yayılmasında büyük etkisi olan sosyal medya kullanımını kısıtlama girişiminin sürdüğü belirtiliyor. Londra merkezli Netblocks pazartesi ve salı günü Küba'daki Facebook, WhatsApp, Instagram ve telegram uygulamalarının kısmen engellendiğini açıkladı.
Tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden görüntülerde, polisin Küba'daki evinde canlı bir TV röportajı sırasında bir YouTuber'ı tutukladığı an saniye saniye görünüyor.
Sosyal medya aktivisti Dina Stars'ın hükümet karşıtı protestolar sırasında İspanyol bir televizyon sunucusuyla konuşurken Küba güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Hükümetin önde gelen eleştirmenlerinden biri olan Stars, bu öğleden sonra güvenlik güçleri onu canlı yayında gözaltına aldığında İspanya'nın Cuatro TV istasyonuna konuşuyordu.
Yayının görüntüleri, bir arkadaşının polisin dışarıda olduğu haberini vermek için odasına girdiğini ve sunucu Marta Flich'i uyardığını gösteriyor: "Güvenlik dışarıda… Dışarı çıkmam gerekiyor."
Genç Kübalı güvenlik güçleriyle yüzleşmek için ayağa kalktığında şöyle dedi: “Başıma gelen her şeyden hükümeti sorumlu tutuyorum. Onlarla gitmem için beni zorluyorlar. Gitmek zorundayım."
Protestoları haber yapan Stars, daha önce Havana'daki bir gösterinin videosunu ve hükümet yanlısı protestocuların sopa taşıyan görüntülerini paylaşmasıyla gündeme gelmişti.
Stars'ın Instagram'da100 bine yakın takipçisi var ve hükümeti isyan hareketinin popüler hashtag'i olan #SOSCUBA imzasını bırakmaya çağıran gönderileri paylaşıyor.
Stars'ın tutuklanması, ülkenin korkunç ekonomik durumuna yönelik yaygın öfkenin ortasında başkent Havana'da ve ülke genelinde iki gün süren şiddetli protestoların ardından geldi.
Karayip ülkesi Küba son 27 yılın en büyük protesto gösterileriyle sarsıldı. Başkent Havana'nın yanı sıra birçok şehir ve kasabada binlerce gösterici sokağa indi. Protestocuların hedefinde, ada ülkesinde süren elektrik kesintileri ve gıda krizi vardı. Başkent Havana'da toplanan kalabalık 'Özgürlük istiyoruz' sloganları attı.
Gösterici grup Küba Komünist Partisi Genel Merkezi önünde ABD bayrağı açarak 'Yaşasın ABD' diye bağırdı. Gösterilerin diğer adresi, Holguín, Matanzas, Camagüey ve Santiago de Cuba gibi kentlerdi.
Havana'ya 30 kilometre mesafedeki San Antonio de los Baños kentinde de çoğunu gençlerin oluşturduğu binlerce gösterici yaşam koşullarını protesto etti.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde göstericiler tepkilerini, "Özgürlük, korkmuyoruz" şeklinde dile getirirken, bazı bölgelerde ise yağma olaylarının yaşandığı bilgisi paylaşıldı. Sivil giyimli polisler protestoculara biber gazıyla müdahale etti, çok sayıda gösterici gözaltına alındı. Küba lideri Miguel Diaz-Canel ise, protestolar üzerine televizyondan halka seslendi.
Gösterilerin merkezi durumundaki San Antonio de los Baños kentine giden Diaz Canel, "Bu ulusun egemenliği ve bağımsızlığından vazgeçmeyeceğiz. Devrim dikte etmeye çalışıyorsanız cesedimizi çiğnemeniz gerekecek" dedi.
Diaz Canel, "Ülkenin tüm devrimcilerini, tüm komünistleri sokağa çıkmaya, provokasyonlara kararlı ve cesur bir şekilde karşı koymaya, devrimi savunmaya çağırıyoruz" ifadesini kullandı. Bu çağrı üzerine rejim destekçileri de sokağa indi. Hükümet destekçileri başkent Havana'daki Maximo Gomez anıtının etrafında buluştu.
Fidel Castro ve Küba Devrimi'nin önderlerinin pankartlarını taşıyan göstericilerin bazılarının sopalar taşıdığı görüldü. Gözlemciler, Küba'da 1994 yılından bu yana en büyük protestoların görüldüğünü kaydediyor.
Küba'daki protestoculara ABD Miami'den de destek geldi. ABD'de en fazla Kübalının yaşadığı eyalet olan Florida'da binlerce kişi ellerinde bayraklarla gösteri düzenledi.
Gösterilere ABD'den üst düzey tepki geldi. Başkan Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, twitter hesabından yaptığı paylaşımda "ABD'nin Küba'nın tamamında düşünce ve toplanma özgürlüğünü desteklediğini, haklarını kullanan barışçı göstericilere yönelik her türlü şiddet ve saldırıyı en şiddetli bir şekilde kınadıklarını" kaydetti.
Miguel Diaz-Canel'in Nisan 2018'de Küba'nın başına geçmesiyle 60 yıl süren Castro'lar dönemi sona ermişti. İktidardaki Komünist Partisi'nin lideri olan Raul Castro da bu yılın Nisan ayında görevini devredeceğini açıkladı.
Donald Trump döneminde getirilen ağır ABD yaptırımlarıyla boğuşan Küba, tarihinin en büyük ekonomik darboğazlarından biriyle yüz yüze. Koronavirüs salgınıyla birlikte kriz daha derinleşti.
Pazar günü ülkedeki vaka ve ölüm sayısı yeni bir zirveye ulaştı; yetkililer 6 bin 923 yeni vaka ve 47 ölüm kaydedildiğini duyurdu. İlaç ve elektrik sıkıntısı yaşandığını kabul eden Diaz Canel, mevcut durumda evde kalmanın daha doğru olacağını da söyledi.