Doktorlardan gelecek güzel haberi bekleyen acılı baba, “Bununla çok mahkemelik olduk biz. Ben şikâyetçi oldum. Kızım şikâyetçi oldu. Çalıştığı iş yerinde kızımı rahatsız etti. Hem telefonla hem de taksiyle. Yolda, çarşıda, pazarda nerede gördüyse kızıma hakaretler etti. Aileme, bana, çocuklarıma hakaret etti. Bizi pompalı tüfekle vuracağını söyledi. Bizi de tehdit ediyordu. Ben eve giderken camdan çıkıp bana hakaret etti. Nasıl bir insafsızsa ben ona hayvan bile diyemem. Ben hastayım. Daha 4 gün oldu safra kesemi aldılar. Hastaneden yeni çıktım, bir de başıma bu geldi. Allah diyorum başka bir şey demiyorum. Eve geldim polisler gelip kapıyı açtı. Benim içime şüphe düştü. Kızımı aradım telefona cevap vermedi. Bir daha aradım. Polis memuru ‘tıp fakültesine gelin’ dedi. Akşam saat 18.00 sularıydı. Beyinde ödem oluşmuş. Beyinde kanama olmuş. Tansiyonu falan düşmüş. Kanın durmasını bekliyorlar. Yüzde yüz ölüm durumu var. Çünkü satırla kafasına iki sefer vurmuş ve beyin dışarı çıkmış. Beyin hava alınca ödem oluşmuş. Yüzüne de satır vurmuş dudağına kadar. Elleri ve kolları paramparça. Belki 20 kere şikâyet ettik. Sürekli git gel. Sürekli şikâyet ettik. Söylediği kelimeleri gidip inkâr ediyor. Şahidimiz olmadığı için takipsizlik kararı geliyor” ifadelerini kullandı.