07.10.2020 - 10:55 | Son Güncellenme:
AA
Türk SİHA'larının Suriye'den sonra Karabağ'da da etkili olmasından rahatsızlık duyan Kanada, skandal bir karara imza attı. Dışişleri Bakanı Champagne, ülkesinin Türkiye'ye yönelik bazı ihracat izinlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Champagne, açıklamasında, "Son birkaç gündür Kanada teknolojilerinin Dağlık Karabağ'daki askeri çatışmalarda kullanıldığına ilişkin bazı iddialar ortaya atıldı. Bu iddiaları duyar duymaz Kanada Dışişleri Bakanlığına bu iddiaları inceleme talimatı verdim. Kanada'nın sıkı ihracat kontrol rejimine uygun olarak ve devam eden çatışmalardan dolayı, daha derinlikli incelemeye zaman bırakmak üzere Türkiye'ye verilen ihracat izinlerini askıya aldım." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı, Kanada'nın, Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde devam eden çatışmalarda kullanıldığı iddiasıyla ülkesinin bazı teknolojiler için Türkiye'ye verdiği ihracat iznini geçici olarak durdurduğuna ilişkin açıklamaya, "Kanada’nın, bu yüzyılın en büyük insanlık dramlarından birinin yaşandığı Yemen’deki krize askeri olarak müdahil olan ülkelere silah ihraç etmekte herhangi bir beis görmezken ve Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarınca hazırlanan raporlarda dahi eleştiri konusu olan bu silah satışlarını bölgesel güvenliğe katkı olarak takdim ederken, bir NATO müttefikine savunma ürünleri ihracatını engellemesinin herhangi bir izahatı olamaz." ifadeleriyle tepki gösterdi.
Bakanlık, Kanada’nın bazı askeri ürünlerin Türkiye'ye ihraç izinlerinin askıya alındığına ilişkin açıklamasına karşılık yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Kanada’nın Azerbaycan’ın 30 senedir Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak için verdiği haklı mücadeleyi gerekçe göstererek, bazı askeri ürünlerin Türkiye'ye ihraç izinlerinin askıya alındığına ilişkin açıklamasının bu ülkenin çifte standartlı yaklaşımının göstergesi olduğu vurgulandı.
"Kanada’nın, bu yüzyılın en büyük insanlık dramlarından birinin yaşandığı Yemen’deki krize askeri olarak müdahil olan ülkelere silah ihraç etmekte herhangi bir beis görmezken ve BM uzmanlarınca hazırlanan raporlarda dahi eleştiri konusu olan bu silah satışlarını bölgesel güvenliğe katkı olarak takdim ederken, bir NATO müttefikine savunma ürünleri ihracatını engellemesinin herhangi bir izahatı olamaz." ifadelerine yer verilen açıklamada, Kanada'nın özellikle Türkiye'nin, Barış Pınarı Harekatı’nı başlattığı dönemden bu yana, müttefiklik ruhuna uymayacak şekilde, Türkiye'ye yönelik askeri malzeme ihracat izinleri konusunda engeller çıkardığını ve işbirliğinden uzak bir tutum sergilediğine dikkati çekildi.
"Türkiye kapsamlı bir ihracat kontrol rejimine sahiptir ve söz konusu rejimlerden kaynaklanan yükümlülüklerini de titizlikle uygulamaktadır. Kanada’dan beklentimiz, çifte standartlardan uzak bir politika izlemesi, ülkesindeki Türkiye karşıtı çevrelerin etkisi altında kalmadan ve dar siyasi çıkar hesaplarına hapsolmadan hareket etmesidir."
Kanada Dışişleri Bakanı François-Philippe Champagne, Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde devam eden çatışmalarda kullanıldığı iddiasıyla ülkesinin bazı teknolojiler için Türkiye'ye verdiği ihracat iznini geçici olarak durdurduğunu açıklamıştı.
Champagne, açıklamasında, "Son birkaç gündür Kanada teknolojilerinin Dağlık Karabağ'daki askeri çatışmalarda kullanıldığına ilişkin bazı iddialar ortaya atıldı. Bu iddiaları duyar duymaz Kanada Dışişleri Bakanlığına bu iddiaları inceleme talimatı verdim. Kanada'nın sıkı ihracat kontrol rejimine uygun olarak ve devam eden çatışmalardan dolayı, daha derinlikli incelemeye zaman bırakmak üzere Türkiye'ye verilen ihracat izinlerini askıya aldım." ifadelerini kullanmıştı.
Kanada'nın Dağlık Karabağ'daki çatışmalardan endişe duyduğunu belirten Champagne, "Sahadaki durumu derhal istikrara kavuşturmak için tüm tedbirlerin alınması ve bu çatışmanın barışçıl ve müzakereli bir çözümden başka bir alternatifi olmadığı çağrısında bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Hürriyet gazetesinden Uğur Ergan'ın haberine göre; Kanada bazı askeri ürünlerin Türkiye’ye ihraç izinlerini askıya aldı. Bunların başında Türk SİHA’ların kullandığı görüntüleme sistemleri var. Türk yapımı SİHA’ların Karabağ çatışmalarındaki rolü sebebiyle alınan bu karara Dışişleri’nden ‘Çifte standart’ tepkisi geldi. Savunma sanayi, yerli SİHA gözü sistemlerinin ise seri üretimine başladı.
Kanada, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan Türk yapımı Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA), Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalardaki rolü sebebi ile Türkiye’ye askeri malzemelerin satışını askıya aldı. Edinilen bilgiye göre Türkiye’nin ana İHA üreticilerinden Baykar ve TUSAŞ, silahlı ve silahsız insansız hava araçları için Kanadalı yapımcı Wescam’in elektro-optik (EO) ve kızılötesi (IR) kamera sistemlerini kullanıyor.
“İHA/SİHA’ların gözü” olarak bilinen bu sistem Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2 İHA’lar ile TUSAŞ’ın ANKA İHA’larına yerleştiriliyor.
Barış Pınarı Harekatı sırasında da benzer tutum takınan ancak daha sonra ambargoyu kaldıran Kanada’nın her an yeniden ambargoyu gündemine alabileceği olasılığına karşı, Türk İHA/SİHA üreticileri uzun süredir söz konusu sistemle ilgili millileştirme çalışmalarına başlamış durumda.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Yemen hatırlatması yapılarak Kanada’nın tavrı ‘çifte standartlı yaklaşım’ olarak vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kanada, özellikle Barış Pınarı Harekatı’nı başlattığımız dönemden bu yana, müttefiklik ruhuna uymayacak şekilde ülkemize yönelik askeri malzeme ihracat izinleri konusunda engeller çıkarmakta, işbirliğinden uzak bir tutum sergilemektedir.
Türkiye kapsamlı bir ihracat kontrol rejimine sahiptir ve söz konusu rejimlerden kaynaklanan yükümlülüklerini de titizlikle uygulamaktadır. Kanada’dan beklentimiz, çifte standartlardan uzak bir politika izlemesi, ülkesindeki Türkiye karşıtı çevrelerin etkisi altında kalmadan ve dar siyasi çıkar hesaplarına hapsolmadan hareket etmesidir.”
Baykar grubunda yeterli stok bulunduğu belirtilirken, ASELSAN’ın İHA/SİHA, helikopterler ve uçaklar dahil sabit kanatlı veya döner kanatlı hava platformları için geliştirilmiş olan, yüksek performanslı bir elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi CATS’ler bulunuyor. CATS’lerin ANKA’ya takıldığı ve deneme amaçlı kullanılmaya başladığı öğrenildi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Silahlı İnsansız Hava Aracı’na (SİHA) takılıp kullanıma alınacak CATS kameralarında seri üretime geçileceğini açıkladı. İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Savunma Sanayiimiz engelleme ve ambargo kararlarına aldırmadan yoluna devam ediyor. SİHA´larımıza takılıp kullanıma alınacak CATS kameralarımız seri üretime geçiyor, emeği geçenlere teşekkürler. ASELSAN’da bir üst modeli geliştirme çabalarımızı da hızlanarak devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.
3-5 mikron bandında çalışan çoklu algılayıcıya sahip CATS, üzerinde 1920x1080 çözünürlüğe sahip renkli gündüz kamerası, 640x512 piksel dedektöre sahip yüksek çözünürlüklü 3’üncü nesil IR kamera ve 650x480 piksel çözünürlüğe sahip çok dar bakış açılı düşük ışık kamerası için tek bir optik sensör yer alıyor.
Lazer Mesafe Bulucu ve Hedef İşaretleyici ile Lazer Aydınlatma Birimi ve Lazer Noktalama Birimine de sahip CATS’in daha birçok ileri düzeyde teknik özelliği bulunuyor. CATS’lerin Bayraktar’a monte edilebilmesi için gövdede çok ufak çaplı bazı değişikliklerin yeterli olabileceği belirtiliyor.
Ukrayna ve Sırbistan, Türkiye’den SİHA ve İHA alacağını duyurdu. Belgrad’daki Sırbistan Sarayı’nda gazetecilerle buluşan Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, “Burada bahsi geçen insansız hava araçları oldukça iyi.
Türk üreticilerin hakkını vermem gerekiyor” dedi. Ukrayna devlet silah ticaret şirketi Ukrspetseskport Genel Müdürü Vadim Nozdriya da, Bayraktar TB2 SİHA’ların Ukrayna’da ortak üretimiyle ilgilendiklerini belirtti ve SİHA kompleksi satın almayı planladığını açıkladı. Nozdriya, her kompleksin 4 SİHA ve 1 yer kontrol istasyonundan oluştuğunu vurgulayarak “48 adet SİHA almayı planlıyoruz” dedi.