12.01.2020 - 12:17 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dünya, beklenen gelişmeyi uluslararası ajanslarının gece yarısı 00.28'de 'son dakika' koduyla geçtiği haberle duydu. Verilen sürenin dolmasına yalnızca 32 dakika vardı.
Türkiye ve Rusya'nın ateşkes çağrısında bulunduğu Libya'daki isyancı güçlerin başındaki General Halife Hafter, silahların sustuğunu sosyal medyadan görüntülü mesajla duyurdu.
12 Ocak tarihinde yerel saatle 00.00'dan itibaren ateşkesin başlayacağıni ilan eden Hafter'in sözcüsü Ahmed el Mismari, muhtemel bir ihlal durumunda karşılık vereceklerini söyledi.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, aylar sonra ilk kez Libya topraklarında silahların sustuğunu, ateşkeste Türkiye ve Rusya'nın rol oynadığını bildiriyor.
Reuters haber ajansı ise, Nisan ayından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen meşru hükümeti devirmeye çalışan Hafter'in ilan ettiği ateşkesin başkent Trablus çevresini de kapsadığını aktarıyor.
Ateşkese ilişkin ilk tepki, Türkiye ve Katar'la birlikte Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) destekleyen İtalya'dan geldi.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, ateşkesin kabul edilmesini siyasi çözüme yönelik atılmış ilk adım olarak niteledi, çözüm için daha çok adım atılması gerektiğini söyledi.
Twitter hesabından mesaj paylaşan Conte, "Hafter güçleri ateşkesi kabul etti. Bu, siyasi çözüm arayışında ilk adım. Hala bu konuda katedilmesi gereken çok yol var ama yön doğru" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, Twitter hesabından "Cumhurbaşkanımızın yoğun çabalarıyla devreye giren Libya ve İdlib ateşkes anlaşmaları, Türkiye’nin izlediği barış diplomasisinin somut neticeleridir. Diplomasi bir süreç yonetimidir. Amaç, ülkemizin ve bölgemizin barış, güvenlik, istikrar ve refahını sağlamaktır" mesajını paylaştı.
Milli Savunma Bakanlığı ise, resmi Twitter hesabından ateşkesin bir iki münferit olay dışında uygulandığını duyurdu: "12 Ocak 2020 saat 00:01’den itibaren başlayan Libya ve İdlib’teki ateşkes uygulaması, münferit bir iki olay dışında devam etmektedir. Ateşkes uygulamaları yakından takip edilmektedir."
Son günlerde Libya konusunda diplomasi trafiğini yoğunlaştıran İtalya lideri, Cumartesi günü Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac ile Roma'da bir araya geldi. Son yaşananların Libya'yı 'barut fıçısına' çevirdiğini vurgulayan Giuseppe Conte, "İç çatışmayı ve dış müdahaleleri durdurmalıyız" diye konuştu.
Gelecek hafta Libya'ya görüşmek üzere Türkiye ve Mısır'ı ziyaret edeceğini belirten Conte, "Bizim amacımız siyasi çözüm bulunması. Siyasi çözüm Libya halkına refah vaat edebilecek tek seçenek" ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği'nin Libya krizinde daha etkin rol oynaması gerektiğini savunan Conte, bu şekilde Libya halkının geleceğinin tekil aktörlerin ellerine terk edilmesinin önüne geçileceğini de savundu. Conte, hafta içinde General Hafter'i Roma'da ağırlamıştı.
Rusya'nın başkenti Moskova'yı ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Markel ise, Rus lider Vladimir Putin'le görüşmesinin ardından Libya için barış konferansı düzenleneceğini açıkladı.
Putin'le Moskova'da ortak basın toplantısı düzenleyen Merkel, "Rusya ve Türkiye'nin ortak çabalarının başarılı olmasını temenni ediyoruz. Berlin'deki barış görüşmeleri için yakında davetiyeleri yollayacağız" dedi. Almanya Başbakanı barış görüşmelerine Birleşmiş Milletler'in öncülük edebileceğini belirtti.
Rusya lideri de, "Almanya'nın girişimiyle Berlin'de düzenlenecek uluslararası konferansın zamanlamasının uygun olduğunu düşünüyoruz" ifadesini kullandı. Rus lider, konferansa Libya'da çözüme katkıda bulunacak tüm ülkelerin katılmasının sağlanması gerektiğini de ekledi.
Gazeteciler Putin'e Libya'da 'paralı Rus savaşçıların varlığı'na ilişkin iddiaları da sordu. Putin buna, "Eğer bu kişiler Rus vatandaşıysa Rusya devletinin çıkarlarını temsil etmiyorlar demektir. Rusya hükümetinden para almıyorlar" yantını verdi.
Libya Başbakanı Sarraj ise, İtalya'da yaptığı açıklamayla Berlin'de düzenlenmesi planlanan konferansa olumlu baktığını belirtti.
Cumartesi günü bir başka kritik buluşma, İstanbul'daydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile İstanbul'da bir araya geldi.
İki saat süren görüşmenin ardından Twitter hesabından paylaşımda bulunan Michel, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dolmabahçe'de bir görüşme gerçekleştirdik. Avrupa Birliği ve Türkiye'nin Ortadoğu ve Libya'daki tansiyonu düşürebilmek için birlikte çalışabileceğini konuştuk" dedi.
AB Konseyi Başkanı Michel, bugün ise General Halife Hafter'in en fanatik destekçisi Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi ile Kahire'de buluşacak.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün Ankara'da konuşmuş, Rusya'nın General Hafter'i ikna etmesi gerektiğini söylemişti. Çavuşoğlu, kaosun sürmesine neden olarak ise, Fransa'yı göstermişti.
2020'nin ilk günlerinden itibaren Libya'ya asker göndermeye başlayan Türkiye, bu hafta içinde İstanbul'da iç savaşı durduran buluşmaya ev sahipliği yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin, 8 Ocak'ta İstanbul'da bir araya gelerek Libya'da 12 Ocak itibariyle başlayacak bir ateşkes çağrısında bulundu.
Ankara ve Trablus yönetimleri, Kasım ayında Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmayı imzalayarak bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, son günlerde yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti.
Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi.
Meclis'te kabul edilen tezkereye göre, Trablus'a gidecek Türk askeri Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek. Ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'da Sudanlıların yanı sıra yaz mevsiminden bu yana Rus paralı asker grubu Wagner de General Hafter saflarında. Rusya, söz konusu paralı askerleri daha önce Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kullandı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor.
Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 76 yaşında olan Hafter halihazırda başkent Trablus'u kuşatmış durumda. Ülkenin büyük bölümünü kontrol eden Hafter'e ait bir üste, bu yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM raporlarına göre, ülkede Nisan ayından bu yana gerçekleşen çatışmalarda yüzlerce sivil yaşamını yitirdi ve 128 bin sivil yerinden oldu.
BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus ve Misrata hattını kontrol ediyor. Hükümetin Başbakanı Fayez Mustafa el Sarraj. En güneyde ise diğer askeri güçler yine doğudan batıya kadar bir hatta sahip. Bu hat Nijer ve Çad sınırları boyunca uzanıyor.
Libya, son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin ana güzergahı. Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşamadan Akdeniz'de boğularak hayatını kaybetti.
Libya'da Temmuz ayında bir göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin öldüğü saldırının arkasında bir yabancı ülke vardı.
Bir Birleşmiş Milletler (BM) belgesine ulaşan BBC, savaş uçağı ile düzenlenen saldırı sonrası hakkında soruşturma açılan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu tespit etti.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.