02.06.2021 - 16:35 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Pentagon'un gizli UFO programı AATIP'in şefliğini yapan Luis Elizondo, CNN TÜRK'e konuştu. ‘UFO’lar insan yapımı olabilir mi?’ sorusuna da cevap veren Elizondo, “UFO’lar hasımlarımızın geliştirdiği bir teknolojiyse, bu ülkemizin gördüğü en büyük istihbarat başarısızlıklarından biri demektir. 11 Eylül’den bile büyük bir başarısızlık olabilir” dedi. Dış haberler muhabiri Hilken Doğaç Boran'ın özel röportajı...
Pentagon’un UFO programını neredeyse 10 yıl yönettiniz. Ancak yakın zamanda Savunma Bakanlığı’ndan resmen şikâyetçi oldunuz. Sizi itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını iddia ettiniz. Pentagon neden böyle bir girişimde bulundu?
ELİZONDO: Pentagon yıllarca Amerikan halkı ve siyasetçilerden gerçeği saklamaya çalıştığı için kendi kendini köşeye sıkıştırmış durumda. Ne yazık ki Amerikan halkıyla dürüstçe iletişim kurmak yerine beni itibarsızlaştırmanın daha kolay olacağını düşündüler. Ama bunun değişmeye başladığını düşünüyorum. Gerçeği örtbas etmenin ve saklamaya çalışmanın ne kadar nafile bir girişim olduğunu anlamaya başladılar. Günün sonunda gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Siyasiler ve halk bu gerçeği öğrenecek ve bir ulusal tehdit olup olmadığına karar verecek.
UFO gizeminin kilit isimlerinden birisiniz. Hepimiz Kongre’ye verilecek UFO raporunu merak ediyoruz. Sizce bu raporda ne göreceğiz?
ELİZONDO: Bence bu rapor bir “ara rapor” olacak. 180 günün Kongre’ye güncel UFO meselesiyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırlamak için yeterli bir süre olduğunu düşünmüyorum. Yanlış anlamayın ama bir mutfağı yeniden tasarlamak bile bundan uzun sürebiliyor. Bunun yanında Koronavirüs salgını da sorun yarattı. Bu raporu hazırlaması gereken birçok kişi uzun süredir çalışmıyor. Bunun bir ara rapor olmasını ve gelecekte daha kapsamlı bir rapor hazırlanmasını umuyorum.
Çoğumuz için “UFO’lar gerçek mi?” sorusu artık geçerli değil. Eski başkan Obama ve birçok üst düzey ABD’li yetkilinin de doğruladığı videolar kanıt niteliğinde. Asıl soru nereden geldikleri. Sizce bunlar insan yapımı mı? Yoksa uzaydan mı geldiler?
ELİZONDO: Bence kesin olarak eleyene kadar tüm ihtimalleri değerlendirmeliyiz. Evet benim ülkem UFO’ların gerçek olduğunu kabul etti. Ama bunun sadece ABD’ye özel olmadığını da biliyoruz. Bu küresel bir olay. ABD’nin müttefiki ya da hasmı olan Rusya, Çin ve diğer ülkelerde de görülüyor. Eğer UFO’lar Rus ya da Çin yapımı olsaydı bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamazlardı. Çünkü açıkçası onların da UFO’ların ne olduğundan haberleri yok. Böyle bir “yeni nesil ötesi” teknolojiyi geliştirme ihtimali olan sayılı ülke var. UFO’lar hasımlarımızın geliştirdiği bir teknolojiyse, bu ülkemizin gördüğü en büyük istihbarat başarısızlıklarından biri demektir. 11 Eylül’den bile büyük bir başarısızlık olabilir. Çünkü her yıl milyarlarca dolar harcadığımız ve “en iyi ve en zekilerimiz” dediğimiz istihbarat kurumlarımıza rağmen rakiplerimiz teknolojik olarak bizi geride bırakmış demektir. Hem de uzun bir süredir bunu yapıyorlar demektir. Ayrıca bizim hava sahamızda istedikleri gibi gezebiliyorlar demektir. Bu çok korkunç bir ihtimal. Şahsen bunların insanlıkla alakası olma-masını umuyorum. Çünkü bunun insan yapımı bir teknoloji olması çok korkutucu bir düşünce.
Çoğumuz UFO’ların uzaydan gelmiş olma ihtimaline heyecanla yaklaşıyoruz. Ama burada daha ciddi ve elle tutulabilir bir tehdit var. Bu teknolojik olarak üstün hava araçları kısıtlı hava sahalarında uçuyor. Şimdilik bu durumu yalnızca ABD doğruladı. Ama aynı şey Rusya, Çin, Türkiye ve diğer ülkeler için de geçerli olabilir. Sorum şu: Bu ulusal güvenlik açısından ne anlama geliyor? Ve Pentagon bu durumu potansiyel bir tehdit olarak ciddiye alıyor mu?
ELİZONDO: Tehdit ve düşmanca niyet arasında fark var. Benim gibi ulusal güvenlik kolunda çalışanlar, tehditleri belirlerken 2 şeye dikkat ediyor. İlk unsur kapasite, ikinci unsur niyet. Bu araçların kapasitesinin bir kısmını gördük ama niyetlerini bilemiyoruz. Bu yüzden bir tehdit mi bilemiyoruz. Ama hava güvenliği için sorun teşkil ettiklerini biliyoruz. Sivil uçakların yanından geçtiler. Uçakların havalimanlarına inmelerini engellediler. Bu açıdan tehdit olarak değerlendirebiliriz. Ama bu düşmanca bir niyet var anlamına gelmiyor. Nükleer kapasitelerimize müdahale edebilme ihtimalleri olduğunu gözlemledik. Özellikle nükleer itiş, nükleer enerji üretimi ve nükleer bomba alanlarında. Bu endişe verici bir durum.
UFO programının kalbindeydiniz. Şu anda da bu alanda önemli bir isimsiniz. Ama UFO meselesinde çok sayıda komplo teorisi de ortaya atılıyor. İzleyiciler olarak bu bilgileri nasıl süzmeliyiz? Bu meseleyi takip ederken hangi kaynaklara öncelik vermeliyiz?
ELİZONDO: İhtiyatlı ama iyimser olmalıyız. Hükümetin elinden geldiğince bilgileri paylaşacağını düşünüyorum. Muhakeme yeteneğimizi de kullanmalıyız. Çünkü elimizdeki verilerle net bir cevaba ulaşmak mümkün değil. Açık fikirli olmalı ve ön yargılara kapılma-malıyız. Bu meselede insanlar sık sık bilgi ve verinin olmadığı yerlerde varsayımlara yöneliyor. Bu noktada gerçeklerden inanca kaydığımızı düşünüyorum. İnanca kapılmamak için dikkatli olmalıyız. Daha fazla bilgi, gözlem ve bilimsel incelemelere ihtiyacımız var. Bunlar bize yol göstermeli. İnsanlık olarak bilgileri kendi fikrimize uyacak şekilde yorumlama eğilimimiz var. Ama burada tam tersini yapmalıyız. Düşüncülerimiz, bilgi ve gerçekler tarafından şekillenmeli. Şimdilik net bir şey söylemek için çok erken, ama ön yargılara kapılmamalıyız.
ABD ya da başka bir ülkenin elinde videolarda gördüğümüz UFO’lar ya da benzer bir teknoloji var mı?
ELİZONDO: Çok iyi bir soru. Size de resmi ifademde söylediğimi tekrarlayayım. ABD hükümetinin oldukça "yabancı" teçhizatlara sahip olduğunu düşünüyorum. Bundan fazlasını söyleyemem çünkü ulusal güvenlik yemini ettiğim için ABD hükümetiyle bir gizlilik sözleşmem var. Bunun ötesinde yorum yapamam. Ama incelemeye alınan ve bu gezegende görülen geleneksel izotoplara sahip olmayan malzemeler söz konusu. Bu altın standarttır. O zaman başka bir yerden geldiğini var saymak gerekir.
Akşam saatlerinde yol kenarında beliren insansı 'tuhaf' canlının videosu dakikalar içinde sosyal medyada yayıldı, NASA'nın etiketlendiği video dünyayı çalkaladı.
Hindistan'ın doğusundaki Jarkand eyaletine bağlı Hazaribagh şehrinde akşam saatleri. Bir grup motosikletli Chadva Barajı'nın yanındaki köprüden geçerken cep telefonu kamerası kayıt alıyor.
28 Mayıs Cuma günü çekilen görüntüde ortaya çıkan 'uzaylı'ya benzeyen çıplak yaratık, 30 saniye boyunca köprünün üzerinde ilerliyor ve bu sırada trafik akmaya devam ediyor.
Uzun kolları ve bacakları, solgun beyaz teni ve çok ince bir gövdesi olan 'tuhaf' canlı, bir süre durup kendisine dikkatli bir şekilde bakan motosikletlilere gözünü dikiyor.
Tekrar yürümeye devam eden yaratığın yer aldığı kayıt, Twitter'a yüklenince yer yerinden oynadı. Saatler içinde binlerce kez izlendi, Hint medyası ana haber bültenlerinde görüntüye yer verdi.
Bir sosyal medya kullanıcısı, 30 saniyelik videonun on üçüncü saniyesinde gökyüzünde uçan soluk kırmızı ışıklı cisme dikkat çekti, tartışma daha da alevlendi.
Uluslararası medyanın kayıtsız kalamadığı ve sosyal medyayı alt üst eden görüntü, henüz yetkililer tarafından incelenmiş değil ve sahte olma ihtimali bulunuyor.
Benzer 'ürkütücü' görüntü, Mart 2020'de ABD'nin Arizona eyaletine bağlı Phoenix'te gökyüzünde ortaya çıkmış ve insan suretli şekil büyük tartışma koparmıştı.
ABD ordusu ve CIA'in kaydettiği UFO görüntülerini yayınlamasıyla çalkalanan dünya, bu kez bir savaş gemisinin üzerinde ortaya çıkan yuvarlak cisimle sarsıldı. ABD San Diego kıyılarında tanımlanamayan bir uçan cismin Pasifik Okyanusu'na iniş yaptığını gösteren görüntüler, saatte 260 kilometreden daha yüksek hızda seyahat eden ve savaş gemisini kuşatan 14 kadar UFO'yu gösteren askeri radar tarafından desteklendi.
Araştırmacı film yapımcısı Jeremy Corbell, Temmuz 2019'da USS Omaha'da ABD Donanması denizcileri tarafından gözlemlenen ve okyanusun üzerinde havada süzülen dairesel bir nesnenin görüntülerini kısa süre önce yayınladı. Kayıt, Omaha'da denizciler tarafından izlenen askeri radarları gösteriyor.
Mystery Wire web sitesine göre, video klipte görülen radar, savaş gemisinin çevresini saran 14 adede kadar tanımlanamayan nesneyi gözler önüne serdi. Omaha'daki denizciler nesneleri gözlemledi ve iki farklı radar sistemi kullanarak hızlarını ölçtü. Nesnelerden biri 138 deniz mili hızında uçtu, bu saatte 250 kilometre hızdan fazla olduğu anlamına geliyor.
Videoda denizcilerden birinin, "Vay canına! Amma hızlı gidiyorlar!" dediği duyuluyor. Sonra ekliyor: "Ah, dönüyor." Corbell videoyu anonim kaynaklardan elde ettiğini söyledi.Ordu, bu uçan cisimlerin nereden geldiğini veya nereye kaybolduğunu bilmiyor. Corbell, Omaha'nın Temmuz 2019'da, UFO'lar tarafından çevrelenen dokuz Amerikan savaş gemisinden biri olduğunu söyledi.
Corbell ayrıca açıklamasında, radarın videosunun "dünyanın daha önce hiç görmediği, doğrulayıcı, elektro optik veriler" olduğunu söyledi. Corbell'e göre bu görüntüler, "savaş gemilerini çevreleyen çok sayıda bilinmeyen olduğu fikrini gösteriyor ve destekliyor". Radar görüntülerinin Savaş Bilgi Merkezi'nde çalışan bir kişiden elde edildiğini aktaran Corbell'in dediğine göre, kayıtlar, "özel seçilmiş bir görsel istihbarat ekibi" tarafından filme alındı.
Bir noktada, radar sayıları 14'e kadar yükselen, tanımlanamayan nesne gösterdi, ancak Corbell bu görüntüleri vermeyi reddetti. Corbell, radar videosunun yayınlanmasının, belirgin uçan daireyi gösteren ilk görüntülerin sahte olduğu yönündeki spekülasyonları çürütmek olduğunu söyledi.
Bu ayın başlarında yayınlanan ilk videoda, ABD Donanma personelinin bir UFO ile yakın bir karşılaşma yaşadığı görülüyordu. Tanımlanamayan nesne, okyanus üzerinde kontrollü bir uçuş yaptıktan sonra suya dalarak kaybolmuştu.
Uzun bir süre boyunca suyun üzerinde kontrollü bir uçuş gerçekleştiren tanımlanamayan nesneyi, okyanusa dalıp gözden kaybolmadan önce filme aldılar. Corbell, görüntüleri 14 Mayıs'ta Mystery Wire ile paylaştı. Aynı gün bir ABD Donanması pilotu, kendisinin ve meslektaşlarının Virginia kıyılarında UFO'lar gördüklerini, "düzenli olarak ultra yetenekli uçakları görmeketn varlıklarına da alıştıklarını" anlattı. O ve meslektaşları, tanımlanamayan nesneleri 2015 ve 2017 yılları arasında korumalı hava alanında yüzlerce kez tespit ettiler ve aynı dönemde Florida, Jacksonville kıyılarında bir karşılaşma daha kaydedildi.
Amerikan televizyon kanalı Fox8, USS Omaha gemisindeki bir asker tarafından çekilen görüntünün ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü tarafından doğrulandığını bildiriyor. ABD medyası, yakalanan görüntünün kaydedildiği sırada San Diego kıyılarındaki diğer gemilerin etrafında da benzer 'gizemli' cisimlerin görüldüğünü hatırlattı.
Ne olduğu saptanamayan cisimlerin çıkardığı uğultular, üç savaş gemisinin kayıtlarına yansıdı. Bir savaş gemisinin kayıtlarında, gizemli bir cismin 90 dakika boyunca destroyeri takip ettiği ve gökyüzünde aynı hızda seyrettiği belirtildi.
UFO'ların gizli bir Pentagon araştırmasından inanılmaz görüntüler geçen ay sızdırılmıştı. Kayıtlar, UFO'ların Donanma destroyerinin üzerinde süzüldüğünü gözler önüne sermişti. Kongre'ye sunulan raporun bir kısmı, diğer askeri ve istihbarat yetkililerini UFO gizeminin doğası hakkında eğitme amacını taşıyor. Yeni görüntüler Görev Gücü tarafından toplandı ve gerçekliklerini doğrulayan araştırmacı film yapımcısı Jeremy Corbell tarafından elde edildi.
Temmuz 2019'da Deniz Kuvvetleri görevlileri tarafından bir gece görüş cihazı kullanılarak kaydedilen şoke edici video, bir Donanma destroyerinin 700 fit yukarısında gezinen piramit şeklindeki UFO'ları gösteriyor.
Jeremy Corbell, "Bu video, USS Russell'dan çekildi" dedi ve ekledi: "Bizim gizli bir projemiz ya da yabancı bir orduya ait değil. Bizim beklemediğimiz şekilde hareket ediyordu. Bunlar uçan piramitlere benziyordu."
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un UFO verilerine ulaşım izni bulunan eski istihbarat görevlisi Luis 'Lue' Elizondo, bir süre önce uçan cisimleri 'transmedium' yetenekler olarak tanımlamıştı. Eski Pentagon çalışanının kastettiği, resmi olarak doğrulanan söz konusu cisimler uzayda, suda ve havada rahat bir şekilde hareket edebiliyor. ABD Savunma Bakanlığı, bu aydan itibaren tanımlanamayan uçan cisimler (UFO) olarak tanımladığı görüntüleri resmen incelemeye başlıyor.
Video, UAP Görev Gücü tarafından son iki yıl içinde ABD Donanması tarafından bildirilen "tuhaf karşılaşmaları" belgelemek için toplanan çeşitli görsel kanıtlardan biri olma özelliğini taşıyor.
ABD Deniz Kuvvetleri, ilk kez 2019 yılının eylül ayında internette dolaşan ve "UFO"lara (Tanımlanamayan Uçan Nesne) ait olduğu öne sürülen videoların gerçek olduğunu kabul etmişti. Donanma sözcüsü Joe Gradisher gizliliği kaldırılmış üç askeri videodaki, çok hızlı hareket eden bu cisimleri "Tanımlanamayan Hava Fenomenleri" (Unidentified Aerial Phenomena -UAP) olarak tanımlamıştı.
On yıllardır bütün dünyayı çalkalayan sahte videodan çok önce Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) tarafından gerçek görüntülerin çekildiği ortaya çıkmıştı. Gizemli e-posta dizisiyle başlayan süreç, 2021'in ilk günlerinde elindeki gerçek UFO görüntülerini yayınlayarak tarihi değiştiren CIA'in uzaylılara otopsi yaptığını belgeledi.
Ünlü Roswell otopsi videosunu incelemek için 10 yıl uğraşan bir araştırmacı, sızdırılan belgelerde, CIA tarafından incelenen uzaylılara ait 'gerçek' görüntülerin bulunduğunu ortaya koydu. İngiltere'nin en ünlü UFO araştırmacısı olan yazar Philip Mantle, 90'ların ortalarında ortaya çıkan ve dünya çapında milyonları kandırmaya devam eden sahte Roswell videosunu ilk görenler arasındaydı.
O şimdi, gerçekleri kurgudan ayırmak için yola çıkan Alien Autopsy: The Search for Answers (Uzaylı Otoposisi: Cevapların Arayışında) adlı yeni bir TV programında yer alıyor.
Programda Mantle, bir e-posta zincirini inceliyor. Bu yazışmalarda bir CIA görevlisinin 17 dakikalık sahte video tarafından kandırıldığı anlaşılıyor. Öte yandan, ABD'li yetkililerin bu sahte video ortaya çıkmadan yıllar önce başka bir uzaylı otopsisi incelediği gün yüzüne çıkıyor.
Hatta 1980'lerin başında Pentagon'da düzenlenen resmi bir brifingde, bir istihbarat teşkilatı uzmanı olan Dr.Christopher Green'e otopsi görüntüsünün gösterildiği iddia ediliyor.
Öte yandan, Eski Ulusal İstihbarat Direktörü, ABD'nin UFO'ların ses bariyerini bir sonik patlama olmadan kırdığına ve bilinen teknolojiyle manevraları imkansız hale getirdiğine dair kanıtlara sahip olduğunu açıkladı.
Açıklamalar, ABD hükümetinin gözlemlediklerini ayrıntılarıyla açıklayan bir sonraki raporla ilgili heyecanı artırdı. Donald Trump'ın Ulusal İstihbarat Direktörü olarak görev yapan John Ratcliffe, olayların çoğunun hala kolay bir açıklaması olmadığını söyledi.
Ratcliffe, Fox News'a yaptığı açıklamada, "Halka açıklanandan çok daha fazla UFO görülme olayı var. Bazılarının gizliliği kaldırıldı. Donanma veya Hava Kuvvetleri pilotları tarafından görülen veya açıkçası açıklanması zor eylemlerde bulunan uydu görüntüleri tarafından alınan nesnelerden bahsediyoruz." dedi.
Ratcliffe, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bahsettiğimiz, yeterli teknolojiye sahip olmadığımız, kopyalanması zor olan hareketler. Veya ses patlaması olmadan ses bariyerini aşan hızlarda seyahat eden tanımlanamayan nesneler..."
Ratcliffe, Fox sunucusu Maria Bartiromo'ya, 'tanımlanamayan hava olaylarının' tüm dünyada gözlemlendiğini söyledi. Ratcliffe, ayrıca, "Bunlar sadece bir pilot veya sadece bir uydu veya bazı istihbarat vakalarından ibaret değil" diye ekledi.
Ratcliffe, "Genellikle bunları algılayan birden fazla sensörümüz var ve bunlardan bazıları açıklanamayan fenomenler ve aslında halka açıklanandan epeyce fazlası var." ifadelerini kullandı.
Aralık ayında hükümete bildiklerini ifşa etmesi için 180 günlük bir süre verildi, bu da raporun 1 Haziran'dan önce yayınlanması gerektiği anlamına geliyor.
Ratcliffe, bulgularını 20 Ocak'ta görevden ayrılmadan önce yayınlamayı umduğunu söyledi. Ratcliffe, "Yeterince hızlı bir şekilde hareketedemedik" diye konuştu.
Rapor, Trump'ın Aralık ayında imzaladığı 2.3 trilyon dolarlık koronavirüs yardım tasarısının bir parçasıydı. Tasarı, Senato İstihbarat Komitesi'nin 2021 Mali Yılı İstihbarat Yetkilendirme Yasası'nı içeriyordu ve içinde 'tanımlanamayan hava olaylarını' ele alan bir 'komite yorumu' bölümü vardı.
Pentagon ve istihbarat teşkilatları tarafından hazırlanan raporun, diğer şeylerin yanı sıra, tanımlanamayan hava olaylarından kaynaklanan her türlü tehdidi ve bunların yabancı düşmanlara atfedilip atfedilemeyeceğini belirlemesi gerekiyor.
Ratcliffe, "Hava, bazen görsel rahatsızlıklara neden olabilir" dedi ve ekledi: "Bazen de düşmanlarımızın düşündüğümüzden veya fark ettiğimizden biraz daha ileride teknolojilere sahip olup olmadığını merak ederiz."
Biden yönetiminde Ulusal İstihbarat Direktörü görevini, Avril Haines üstleniyor. Savunma Bakanlığı, 4 Ağustos'ta Tanımlanamayan Hava Olayları Görev Gücü'nün kurulduğunu Eylül ayında duyurdu.
En az altı Super Hornet pilotu, 14 Kasım 2004'te UFO ile görsel temas kurdu. İlk elden tanıklarla yapılan sayısız röportajda belgelenen karşılaşmalar bir sır olarak kalıyor. USS Nimitz'in orijinal görüntüleri, 2007'de internete sızdırıldı. Ocak ayında, sızdırılan ünlü video klibi çeken eski Donanma havacısı Chad Underwood, New York Magazine ile yaptığı röportajda sessizliğini bozdu.
Chad Underwood dikdörtgen, kanatsız nesnenin Pasifik üzerinde Meksika kıyılarında görüldüğünü söyledi. Ayrıca, Ticonderoga sınıfı güdümlü füze kruvazörü USS Princeton'un, yaklaşık iki hafta boyunca gizemli uçakları aralıklı olarak takip ettiğini açıkladı.
Öte yandan geçtiğimiz aylarda Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü'nün (CIA) UFO'larla ilgili kamuya açık milyonlarca belgesi indirilebilir bir formatta erişime açıldı. John Greenewald tarafından yönetilen The Black Vault isimli web sitesi, hükümetin UFO'lar (tanımlanamayan uçan objeler) için belgelediği UAP (tanımlanamayan hava olayları) belgelerini yayımladı. Tüm bu belgelere The Black Vaults'un web sitesinden erişilebiliyor.
Greenewald, Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası (FOIA) kapsamında CIA de dahil olmak üzere birden fazla kurumdan aldığı binlerce dosyayı elle tarayarak 2,2 milyonluk sayfalık arşivi The Black Vault'a yükledi. Bilgi özgürlüğü aktivisti Greenewald, dosyaları alabilmek adına hükümete 10 binden fazla FOIA talebinde bulunduğunu açıkladı. Konuya ilişkin Amerikan Vice News sitesinin teknoloji eki Motherboard'a bir e-mail atan Greenewald, "CIA'in yayımladığı UFO kayıtlarını almak için yıllarca savaştım" dedi.
Gösterdiği çabayı diş çekmeye benzeten Greenewald, "Bunu başarabilmek adına onlarla birlikte dolaştım ve en nihayetinde oldu. İçinde birkaç bin dosyanın yer aldığı büyük bir kutuyu teslim aldım" diye konuştu.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre CIA, teşkilatın elindeki tüm belgeleri kamuya açtığını belirtse de The Black Vault bunu doğrulamanın bir yolu olmadığını vurguluyor. Greenewald, CIA'in kayıtları TIF (Tag Image File Format) adındaki bir görsel formatıyla sunduğunu ve bunun da belgeler içerisinde arama yapmayı çok zorlaştırdığını söyledi.
Belgelerin bazıları oldukça netke,n bazılarıysa okunamayacak durumda. Greenewald'a göre arşivin en enteresan belgelerinden birisi, 1970'lerde Bilim ve Teknoloji Müdür Yardımcısı'na elden teslim edilen nesneyle ilgili.
The Black Vault'un Twitter hesabında yapılan bir paylaşıma göre, müdür yardımcısı konuyla bizzat ilgileneceğini söylüyor ve ardından da bazı tavsiyeler veriyor. Ancak bu tavsiyeler gizli tutuluyor. FOIA yasalarına göre sınıflandırılan ilk UFO bilgileri 1970'lerde ve 1980'lerin başında geldi. Bundan sonra Greenewald, dünya dışı olaylarla ilgili olarak hükümetten bilgi almanın son derece zor olduğunu söyledi.
Motherboard, CIA'e konu hakkında görüşme talebinde bulunduklarını ancak yanıt alamadıklarını açıkladı. Columbia Journalism Review'e demeç veren Greenewald, FOIA taleplerine oldukça düşkün biri olduğunu söyledi.