15.03.2018 - 08:16 | Son Güncellenme:
Sırbistan'ın başkenti Belgrad, Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği bir bölgede yer alır. Her iki nehir kentin sembolleri arasındadır. Sava ve Tuna kıyısında sıralanan eğlence mekanları Belgrad'ın meşhur gece hayatının kalbinin attığı yerlerdir. Bunun yanı sıra gündüz saatlerinde özellikle turistlerin ilgisini çeken nehir turları düzenmektedir.
Almanya'nın başkenti ve en büyük şehri olan Berlin'den Spree nehri geçmektedir. Müzeler bölgesinin etrafından dolanan Spree nehrinin toplam uzunluğuysa 400 kilometredir.
İsviçre'nin başkenti ve dördüncü büyük şehri olan Bern'den Ren'in bir kolu olan Aare geçmektedir. Toplam uzunluğu 288 kilometre olan Aare nehri, Bern kentinin simgelerinden biri olup özellikle yaz aylarında kentte yaşayanların etrafında vakit geçirdikleri bir sosyalleşme alanına dönüşür.
Orta Avrupa ülkelerinden Slovakya'nın başkenti olan Bratislava, Tuna Nehri'nin yanından geçtiği bir kenttir. Ortaçağ'dan kalma yapıların korunarak günümüze ulaştığı Bratislava'da Tuna Nehri, şehir insanının günün yorgunluğunu attığı bir yer konumunda.
Kentle bütünleşen nehir kavramına en uygun yerlerden biri hiç kuşkusuz Budapeşte. Macaristan'ın başkenti Budapeşte tarihte Buda ve Peşt adıyla iki farklı kentti. Tuna nehrinin ayırdığı bu iki kent zamanla birleşti. Günümüzde de Tuna, Budapeşte'yi ortasından ikiye ayırmaktadır. Nehrin kenarında mimarlık şaheseri Parlamento binası yer alır.
Almanya'nın en büyük kentlerinden biri olan Köln'den, Ren Nehri geçmektedir. Hollanda'da İsviçre'ye uzanan Ren Nehri'nin geçtiği pek çok kentten biri olan Köln, Almanya'da en yoğun yerleşimin olduğu Ruhr bölgesindedir. Avrupa'nın en uzun nehirlerinden biri olan Ren'in toplam uzunluğu 1.230 kilometredir. Nehir, Köln'ün simgesi görkemli Ren Katedrali'nin yanından güneye doğru akar. Köln merkezi de hemen burada yer almaktadır.
İngiltere'nin başkenti olan Londra'nın tam ortasından ikiye ayıran Thames Nehri, Manş Denizi'ne dökülür. Londra'daki pek çok anıtsal yapının etrafında inşa edildiği Thames Nehri, kentin simgelerinden biridir. Big Ben, Parlamento ve London Eye gibi yapılar Thames Nehri kıyısında yer alır.
Mostar belki de Bosna'nın en ünlü kenti. Boşnak ve Hırvatların yaşadığı Mostar'da bu iki halkı Neretva Nehri ayırıyor, Mostar köprüsü birleştiriyor. Yugoslavya'daki iç savaş sırasında bir Hırvat uçağı tarafından yıkılan Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Mostar Köprüsü, birkaç yıl önce aslına uygun bir şekilde yıkılan parçaları da kullanılarak yeniden inşa edilmişti.
Fransa'nın olduğu kadar dünya sanatının da başkenti olan Paris, sanatçıların, romantiklerin ve bohem gençlerin günümüzde de uğrak yerlerinden biri. Seine nehriyle güney ve kuzey ya da Parislilerin deyişiyle sağ ve sol olarak ikiye ayrılan Paris'te, bu su yolu çok büyük öneme sahiptir. Başta Eiffel olmak üzere Louvre, Orsay gibi dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinin yanı sıra çok sayıda görkemli köprü de Seine Nehri üzerinde bulunur. Yazın havanın da geç kararmasının etkisiyle binlerce Parisli Seine kıyısında toplanıp sokak çalgıcıların müzikleri eşliğinde doyasıya eğlenir.
Vardar Nehri, Makedonya'nın başkenti Üsküp'ü ikiye ayırır. Bu ayrım sadece coğrafi değil aynı zamanda kültürel de bir ayrılıktır. Nehrin bir yakasında yeni apartmanların bulunduğu ve ağırlıklı olarak Makedonların yaşadığı bölge, diğer yakasındaysa da pek çoğu Osmanlı döneminden kalma tarihi yapılarla dolu Arnavut ve Türk nüfusun ağırlta olduğu bölge yer alır. Kosova sınırından doğan Vardar Nehri, Yunanistan'ın ikinci büyük kenti olan Selanik'in yakınından Ege Denizi'ne dökülür.
Almanya'nın güneydeki dağlardan doğan Tuna Nehri, Romanya'da Karadeniz ile buluşur. Bu yolculuğunda da Avrupa'nın en güzel kentlerinden geçer. Bunlardan biri kuşkusuz dünyanın en yaşanılabilir kentlerinden biri olmayı her yıl başaran Viyana'dır. Kent merkezinin hemen yanı başından geçen Tuna'nın toplam uzunluğu 2.860 kilometredir. Özellikle yaz aylarında Viyanalıların su sporları yaptığı, etrafında vakit geçirip sosyalleştiği bir yer olan Tuna, kent kimliğinde önemli bir yere sahiptir.Hazırlayan: İhsan Dindar