22.11.2013 - 10:55 | Son Güncellenme:
Star TV'nin başrollerinde Halit Ergenç, Vahide Perçin, Ozan Güven, Pelin Karahan, Engin Öztürk, Aras Bulut İynemli gibi isimlerin yer aldığı bu sezon sonu final yapacak olan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinde Hürrem Sultan'ın ölümü yaklaşıyor...
'Hürrem Sultan' 2 hafta yayınlanacak olan 134. bölümde ölecek. Dizinin yayınlanan 131. bölüm fragmanında da Hürrem'in ölümünün yaklaştığı belirtiliyor...
Vatan gazetesinin TV yazarı Oya Doğan da bugünkü yazısında Hürrem Sultan'ın öleceği bölümün tarihini verdi. Oya Doğan'ın yazısı şu şekilde:
"Muhteşem Yüzyıl bu sezon final yapıyor. O nedenle taht kavgası da hızlandı. Malum, dizinin en merak edilen ve ses getiren kahramanı Hürrem...
Geçen hafta yayınlanan bölümde de yine ölümün eşiğinden döndü. Gelelim Hürrem’in dizide ne zaman öleceğine…
Çarşamba akşamı yani 9 Nisan’da 131’inci bölüm ekrana gelecek. Hürrem ise 134’üncü bölümde, 30 Nisan’da Muhteşem Yüzyıl’a veda edecek...
Yaşamı boyunca şehzadelerinden birini tahta çıkarmak için uğraşan Hürrem Sultan, oğlu Selim’in tahta çıktığını da göremeyecek."
Hürrem Sultan'ın ya zehirlenerek ya da kadın hastalığından öldüğü de yer alan bilgiler arasında.
Bu sezon son düzlüğe giren 'Muhteşem Yüzyıl'ın Kanuni'den şehzadelere, Sümbül Ağa'dan Taşlıcalı'ya dokuz erkeği GQ Türkiye'nin nisan sayısı kapağında buluştu.‘Muhteşem Yüzyıl’ finale ilerlerken sarayın dokuz erkek karakterine can veren oyuncular Halit Ergenç, Ozan Güven, Mehmet Günsür, Aras Bulut İynemli, Engin Öztürk, Tolga Sarıtaş, Selim Bayraktar, Sarp Akkaya ve Serkan Altunorak, GQ Türkiye dergisinin nisan sayısı için Tamer Yılmaz’ın objektifinin karşısına geçti. Bu dokuz ‘saraylı’ erkek, diziye veda etmeye hazırlanırken haleti ruhiyelerini Ebru Çapa’ya anlattı.
Projenin en başından en sonuna görev almış yegâne kişi olan Halit Ergenç; bu sakalları değirmende değil, seferlerde ve haremde ağarttı malum. Dizi finale doğru ilerlerken halet-i ruhiye ne âlemde? “Yordu tabii, uzun ve zor bir işti” diyor: “Bizi pek çok noktada zorladı ama bir sürü de şey öğrendik. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyorum. Son bölümler en çok asılmamız, temponun en yüksek olması gereken bölümler. Maratonun son düzlüğü; hepimiz depara kalkacağız. Bu işten alnımızın akıyla çıkacağız. Durumumuz bu.”
Serkan Altunorak, Muhteşem Yüzyıl’ı ömrü boyunca unutmayacağı bir iş olarak anıyor: “Mustafa’nın ölümünü ele alan iki bölümü, 140’ar dakika çektik. Titanic gibi... Herkesin tetikte olduğu, canla başla çalıştığı bir işti. Meslek hayatımda bir şeyler değişti yani. Ben böyle bir ekip, bu ülkede görmedim; nerde kaldı içinde çalışmak...”
Ozan Güven, “Bizim yerimize başka bir kast olsaydı yine aynı şey olacaktı elbet, işin çapı o” diyor: “Ecnebi babalar iki ayda, dört katı bütçeyle, rahat rahat çekiyorlar bunu; üstelik 140 dakika da değil. Burada yapılana mucize olarak bakıyorlar. Amerika’dan, Avrupa’dan herhangi bir oyuncuyu getir buraya, yapsın hadi. Bir kere duygu olarak ağır bir iş, canlandırdığımız karakterlerin sorumluluğu var. Ezberimizden çıkıp bir şey yapamıyoruz; tarih söz konusu.”
Mehmet Günsür, “Kafalar farklı, daha vahşi bir dönem” diyor: “O devirde yaşayan bütün insanlar da dönemin vahşetinden nasibini alıyor. Bir de saray ve hanedan kafasını bugünün kafasıyla algılamak zor. Tabii ki özünde baba-oğul-kardeş ilişkileri var ama bu ilişkileri etkileyen dış faktörler farklı. Sancak beyi ya da müstakbel padişah olmak gibi tuhaf dinamikler var."
İşte Muhteşem Yüyzıl karakterinin gerçek akıbetleri..
Şehzade Cihangir, Hürrem Sultan’ın dördüncü oğlu olarak 1531 yılında dünyaya geldi.
Cihangir, doğuştan kamburdu ve birtakım rahatsızlıkları bulunuyordu.
Kimi kaynaklarda Hürrem Sultan'ın bu nedenden dolayı Cihangir'i hiç sevmediğinden; kimi kaynaklarda ise tam aksine onu el üstünde tuttuğundan bahsedilir.
Şehzade Cihangir, tüm şehzadeler gibi eğitimini sarayda tamamladı.
Kanuni Sultan Süleyman, Cihangir’i küçüklüğünden itibaren çok sevdi ve ona ihtimam gösterdi. Yetişkinliğine ulaşınca ona Amasya Valiliği'ni vaat etti.
Ama Cihangir, rahatsızlığı ve kamburluğu nedeniyle bu görevi kabul etmedi. Cihangir'in haremi ve eşi de hiçbir zaman olmadı.
Sarayda geçirdiği günlerde hat sanatıyla ilgilendi. Kendisi hattat (yazı ustası) olup, ayrıca Zarîfî mahlasını kullanan bir şairdi.
Kambur olan genç şehzade, kendi öz kardeşleri tarafından hep alay konusu oldu. Fakat ağabeyi Şehzade Mustafa onu çok sevdi ve hep olumlu yaklaştı.Bu yüzden Cihangir’in en sevdiği kardeşi öz kardeşlerinden biri değil, Mahidevran Sultan’dan doğan Şehzade Mustafa oldu.
Kanuni, 1553 yılında Nahcivan Seferi sırasında Şehzade Mustafa’yı çadırında boğdururken, bu yaptığıyla Cihangir’in de sonunu hazırladığını bilmiyordu.
Ağabeyi Şehzade Mustafa’nın boğdurulduğu sırada, o da babasının çadırında olduğundan, olayı en yakından yaşadı.
Bu, onun ruhunda öylesine bir hasar bıraktı ki; idam sonrası büyük bir travmanın içine girdi.
En büyük dayanağı ve büyük bir sevgi beslediği ağabeyini kaybetmenin acısı günden güne derinleşti.
Şehzade Cihangir, bu acıya daha fazla dayanamadı ve babasıyla Halep’e vardıklarında (28.08.1553) orada melankoliden öldü.
Şehzade Cihangir’in ölümü Kanuni Sultan Süleyman’ı derinden sarstı. Cihangir adına Mimar Sinan’a bir cami yaptırdı. İlerleyen zaman içinde caminin bulunduğu bölge de Cihangir (Bugün Beyoğlu'nda bir semt) adıyla anılmaya başladı.
Şehzade Cihangir, bugün İstanbul’da Şehzadebaşı Camii’nde ağabeyi Şehzade Mehmet’in yanında yatıyor.
Star TV ekranlarında yayınlanan Muhteşem Yüzyıl'da final bölümü yaklaşırken diziden ayrılmalarda hızlandı.
Taşlıcalı karakterine hayat veren Serkan Altunorak da diziye veda etti.
Taşlıcalı karakterinin Muhteşem Yüzyıl'daki çekimleri bitti.
Muhteşem Yüzyıl'da Mehmet Günsür'un ayrılmasının ardından etrafındaki karakterlere hayat veren Berrak Tüzünataç ve Sarp Akkaya da diziden ayrılacak.
Öte yandan Muhteşem Yüzyıl'da Şehzade Mustafa'nın idam sahnesinde yapılan bu hata dikkatlerden kaçmadı.
Muhteşem Yüzyıl 123. bölümde Şehzade Mustafa, Sultan Süleyman'ın emriyle boğularak şehit edildi.
Ancak Sultan Süleyman'ın emriyle idam edilen Şehzade Mustafa direnirken bir hata yapıldı.
Tarihten alıntılar yaparak kurgulanan o sahnede yönetmenin bir hatası gözlerden kaçmadı.
Osmanlı'da cellatlar sağır ve dilsizdi. Muhteşem Süleyman'ın Şehzade Mustafa'yı öldürmek için getirdiği cellatlar emri aldıktan sonra Şehzade Mustafa'ya saldırdılar.
Şehzade Mustafa tarihte olduğu gibi çok güçlüydü.
6 Cellatı birden yere sererek kaçmaya çalıştı fakat o sırada Halit Ergenç yani Sultan Süleyman cellatlara "çabuk olun" şeklinde serzenişte bulundu.
Bu sahne yeni bir tartışmanın kapısını araladı. Osmanlı'da cellatlar bilindiği üzere sağır değil miydi?
Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan’ın hazırladığı sahte mektup nedeniyle oğlu Mustafa’nın Tahmasb ile işbirliği yapıp kendini tahttan uzaklaştırmak ve öldürmek istediğini düşünen Sultan Süleyman, Mustafa’yı yanına çağırıyor ve müthiş bir gizlilik içerisinde sağır ve dilsiz cellatlardan oluşan bir cellat mangası kuruyor.
Yeniçerilerin, Kara Ahmed Paşa’nın, Atmaca’nın ve Taşlıcalı’nın önlemleri ise Rüstem’in tuzağına takılıyor.
Cellat olarak kamera karşısına geçecek ekip Şehzade Mustafa rolünü canlandıran Mehmet Günsür ile birlikte 15 gün boyunca boğdurulma sahnesinin koreografisine hazırlandı. Osmanlı zamanında saray cellatlarının duyma ve konuşma engelli olması sebebiyle sahne çekimi çalışmalarına İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı Ercüment Tanrıverdi de katıldı.
Saray ve hanedan teamülleri gereği saray cellatları gördüklerini anlatamaması ve mahkumun çığlıklarını duymaması için duyma ve konuşma engelliler arasından seçiliyordu. Aynı zamanda Orta Asya’dan bu yana süren bir Türk geleneği olarak hanedan mensuplarının katli esnasında kanı dökülemeyeceği için cellatlar Şehzade Mustafa’yı ipek urganla boğdu.
Tüm detayı için özel olarak çalışılan sahnenin çekimleri tam bir hafta sürdü. 3 günde tamamlanması planlanan çekimler yoğun hava şartları nedeniyle toplam 1 hafta da tamamlanabildi. Yaklaşık 150 kişiden oluşan teknik ekibin görev aldığı çekimler boyunca yaklaşık 1000 figüran çalıştı.
Sahnenin çekimleri için 3000 metrekare alana orman alanına ordugah kuruldu. Çekim alanını düz zemin haline getirebilmek için 5 kamyon kum kullanıldı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın otağ-ı hümayunu 700 metrekarelik alana birbiriyle bağlantılı bir ana çadır, üç oda şeklinde hazırlandı. 2 bin 500 metrekare kumaşın kullanıldığı çadırın içi halılarla döşendi.
Ana çadırın iç kısmında Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtının bulunduğu alan ile Şehzade Mustafa’nın durduğu alan, 60 metrelik özel tüllerle bölündü.
Muhteşem Yüzyıl dizisi ne zaman sona erecek?
Posta yazarı ünlü televizyoncu Mesut Yar Muhteşem Yüzyıl'da erken final iddialarını yazdı.
“Muhteşem Yüzyıl” (Star TV) için erken final kararı mı alındı? Şu sıralarda sette de konuşulan bu. Tanıtımlarda “son dem” lafının üzerine ayrıca bir baskı yapılıyor...
Bildiğim kadarıyla dizi önce mart ayında sonlandırılacaktı.
Daha sonra mayıs sonuna uzanır mı diye düşünüldü. Şu sıralarda ise martta bitirelim artık deniyormuş...
Kabul etmek lazım ki geçtiğimiz yılların izlenme oranını yakalayamasa da bu dizi yayınlandığı akşamın sultanı gibi.
Ama giderek sünen bir senaryosu var. Saray içinde yaşanan iç savaşın geldiği nokta çok açık. Hem fark ettiyseniz Sultan Süleyman’ın sakalları iki haftada iyice beyaza vurdu kendini.
Zaman, Süleyman’ın sakal kılları gibi akarsa dizi martta biter. Hem ekibin yeni dizi hazırlığı var. Başrolünde Okan Yalabık ve Meryem Uzerli’nin oynayacağı kesinleşmiş bile. Bakalım son demde karar ne olacak?
1 Mayıs 1566'da, yaklaşık 13 yıl aradan sonra, 73 yaşında 13. seferine çıktı. 27 Haziran'da Belgrad'a varan ve burada Sigismund Zapolya'nın kuvvetlerinin de katıldığı Osmanlı Ordusu, 2 Ağustos'ta Zigetvar'a vardı. Süleyman ise kuşatma yerine 5 Ağustos'ta varmış ve kuşatmanın görülebileceği bir tepede yer alan çadırına yerleşmişti. 7 Eylül 1566 gecesi, Zigetvar'ın alınmasından bir gün önce, kaynaklara göre nikris, dizanteri, felç veya anjin sebebiyle 71 yaşında vefat etti. Süleyman'ın ölümü 48 gün boyunca, 21 Ekim günü ordunun Zigetvar'dan ayrılışına kadar saklandı. Cenazesi, 28 Kasım'da Şeyhülislam Mehmet Ebussuud Efendi'nin kıldırdığı namazın ardından Süleymaniye Camii'nde toprağa verildi.
Hürrem SultanOğullarını tahta varis yapmayı başaran Hürrem Sultan, 15 Nisan 1558 yılında İstanbul’da 58 yaşında hayatını kaybetti. Hürrem Sultan'ın zehirlenerek ya da kadın hastalığı sonucu öldüğü düşünülür. Büyük bir cenaze töreninin ardından Süleymaniye Camiisi avlusuna gömüldü. Mezarı üzerine türbesi eşi I. Süleyman tarafından yaptırıldı.
Kanuni Sultan Süleyman, 1553 yılında gerçekleştirdiği Nahçivan Seferi sırasında Konya civarında konaklandığı sırada babasının elini öpmeye gelen Şehzade Mustafa’yı ihanet suçundan dolayı 38 yaşında boğdurarak öldürtmüş, bununla da kalmayıp cesedini çadırın önüne astırmıştır. Cenazesi Bursa’ya gönderilerek II. Murat türbesi yakınına defnedilmiştir.
Kanuni hayattayken kardeşi II.Selim ile taht mücadelesine girmiş ve yenilmiştir.Yenilgiden sonra iran'a kaçmıştı. İranda Tahmasb aracılığıyla babasından affını istedi bunun üzerine Kanuni 1.200.000 altın lira vererek Bayezidı İran'dan geri aldı ancak Kanuni onu affetmedi ve 25 Eylül 1561 tarihinde Kavzin'de boğdurttu. Cenazeleri Sivas’da bulunan "Melik-i Acem Türbesi"'ne defnedilmiştir. Öldüğünde 36 yaşındaydı.
Ağabeyi Şehzade Mustafa’nın boğdurulduğu sırada, o da babasının çadırında olduğundan, olayı en yakından yaşamıştır. Bu, onun ruhunda öylesine bir hasar bırakmıştır ki, idam sonrası düştüğü büyük travmanın sonucuna daha fazla dayanamayıp, babasıyla Halep’e vardıklarında (28.08.1553) orada melankoliden ölmüştür. Şehzade Cihangir'in mezarı İstanbul'daki Şehzadebaşı Camii'sinde ağabeyi Şehzade Mehmed'in yanı başında yer almaktadır. Şehzade Cihangir öldüğünde 22 yaşındaydı.
Mihrimah Sultan 1578'de 50 yaşındayken yeğeni III. Murat'ın saltanatı sırasında öldü ve babası I. Süleyman'ın Süleymaniye Camii'ndeki türbesinde babasının yanı başında gömüldü.
1574'te 50 yaşındayken göğüs boşluğunda meydana gelen kanama yüzünden öldü. İddialara göre bir hamamda düşüp, yaralanmıştı. Ayasofya'daki türbesine gömülmüştür.
3 Şubat 1581 tarihinde 81 yaşındayken Bursa'da vefat eden Mahidevran Sultan, oğlunun yanına gömüldü.
Fatma Sultan1553 yılında vefat etmiştir.
10 Temmuz 1561'de 61 yaşındayken eceliyle vefat eden Damat Rüstem Paşa'nın cenazesi Şehzade Camii bahçesindeki türbesinde gömülüdür.
Tarihçiler Gülfem Hatun'un 1562'de 64 yaşındayken Süleyman'ın emriyle öldürüldüğünü ifade eder. Cenazesi kendi yaptırdığı Üsküdar'daki Gülfem Hatun Camii'nin bahçesinde yer almaktadır.
Nis (Nice) seferi Barbaros’un denizde geçen uzun hayatının son seferi oldu. İstanbul’a dönen ve yaşı ilerlemiş olan Barbaros bir daha sefere çıkmadı. Cihan tarihinin en büyük amirallerinden ve şahsiyetli Türk büyüklerinden biri olan Barbaros 1546 yılında, şan ve şeref içinde istanbul’da öldü. Cenazesi Beşiktaş’taki türbesine defnedildi. Barbaros Hayrettin Paşa, öldüğünde 68 yaşındaydı.
Mehmed Ebusuud Efendi 23 Ağustos 1574 yılında 84 yaşındayken vefat etmiştir.
Mimar Sinan 100 yaşına girerken hastalanır yatağa düşer. Vefat sırasında bir bezi suya batırıp da dudağına çalmak isterlerken bakarlar ki, evindeki musluktan su akmıyor. İstanbul'a su getiren Sinan, 17 Temmuz 1588'da İstanbul'da susuz evde vefat edip Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye defnedilmiştir.
7 Aralık 1583 tarihinde oğlu III. Murat'ın saltanatı döneminde vefât etti. Ayasofya Camii'nde bulunan II. Selim Türbesi'ne defnedildi. Nurbanu Sultan öldüğünde 58 yaşındaydı.
Ölüm tarihi üzerinde bir anlaşmazlık olsa da çoğunluk tarihçi ve kaynak onun 1582 yılında vefat ettiğini belirtmektedir.
Matrakçı Nasuhlümü hakkında çeşitli spekülasyonlar bulunmaktadır.