1873 senesinde İstanbul'da dünyaya gelen vatan şairimizin edebiyatın birçok kolunda eserleri bulunmaktadır. Bu eser türlerinden ilk akla gelenler ise şüphesiz ki şiir, tiyatro ve romanları olmaktadır. Ülkemize milli bir marş seçme amacıyla düzenlenen yarışmaya dostlarının ısrarı ile katılan Mehmet Akif Ersoy, yarışmadan verilen ödülü kabul etmeyen yüce gönüllü insanlardan olmaktadır. Sanatının yanı sıra ilmi yönü de son derece gelişmiş olan milli şairimiz, bu iki özelliğini hem mısralarında hem de satırlarında birleştirilmiştir. Gerektiğinde sözünü esirgemeyen Mehmet Akif Ersoy bu uğurda sürgüne gidecek kadar da cesaretli davranmıştır. Her eseri ile okuyucularının ufkunu açan sanat adamı Mehmet Akif Ersoy, bizden önce olduğu gibi bizden sonraki nesillere de ilham kaynağı olacaktır.
Aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri gelir her şeyden önce. Vaat etmeseydi Allah cenneti, ona bile etmezlerdi secde.
İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin, ne mezarlıkta okumak ne de fal bakmak için.
Geleceği karanlık görerek azmi bırakmak. Alçakça bir ölüm varsa, eminim budur ancak.
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek. Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.
Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Çöz de artık ömrümün kördüğüm olmuş bağını, Bana çok görme ilahi bir avuç toprağını!
Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu, nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu!
Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki hak yoldur, dönme bilmeyiz, yürürüz.
Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Eski eski olduğu için atılmaz; fena olursa atılır. Yeni yeni olduğu için alınmaz; iyi olursa alınır.
Üç buçuk soysuzun ardından köpeklik (zağarlık) yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Gamsız insanlara eğlence gelirmiş yaşamak; Yüreğin hisli mi işkencedesin, talihe bak.
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, cihanda yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz.
Ümitsizlik öyle bir bataktır ki, düşersen boğulursun azmine sarıl sımsıkı bak ne olursun!
Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.
Yiğitlik dini, kahramanlık dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır. Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.
Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı.
Aslını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!
Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.
Bir baksana gökler uyanık, yer uyanıktır. Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır.
Adam aldırmada geç git diyemem; aldırırım, çiğnenirim, çiğnerim, hakkı tutar kaldırırım.
Göz, yumulmakla kör olmaz.
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha;Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, dostunun yüz karası, düşmanının maskarası.
Artık ikiyüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Hayır, matem senin hakkın değil… Matem benim hakkım: Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Bil ki, bir mezar taşıdır insandan yarına kalan. Ve unutma, onu da başkası yaptırır, gerisi yalan.
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet nedir öğretmişiz
Anlamlı En Güzel Sözler için TIKLAYINIZ