08.01.2022 - 10:52 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Kazakistan'da patlak veren kaosu bastırmak için Rusya'nın devreye girmesi, iki süper güç arasındaki gerilimde yeni bir perde açtı. Washington ve Moskova'dan karşılıklı çok sert açıklamalar geldi.
Onlarca kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı olaylarda son durumu görmek için bölgeye giden BBC muhabiri şunları anlattı: Kazakistan'ın en büyük şehri Almatı, kıyamet filminden çıkmış gibi. Cuma sabahı erken saatlerde, yanmış araçların kokusu hala havadaydı. Etrafta çok az insan vardı, çoğu sokağa çıkmaya korkuyordu.
Ordu ve polis, ülke çapında hükümete karşı protestoların odak noktası olan şehirdeki kilit noktaları engelliyor. Ana meydandaki askerlere yaklaştığımızda bize bağırdılar ve havaya uyarı ateşi açtılar, yaklaşmamamız için bizi uyardılar.
Yıllardır Almatı'ya geliyorum. Normalde, bol yeşillik ve dışarıda yemek yiyip içmek için yerleri olan hareketli bir şehirdir. Konuştuğum kişilerden bazıları, Rusya'dan ve diğer komşu ülkelerden güçlerin geldiğini görmekten memnun, düzeni yeniden sağlayacaklarını umuyor.
Bir kadın, hükümetin başından beri daha sert olması gerektiğini söyledi ve "En başta güç kullansalardı, bu ayaklanma olmazdı. Belki kınanacakları için silah kullanmak istemediler ama şimdi bu yaklaşımın neye yol açtığını görüyorsunuz" diye konuştu.
Almatı sakinleri şimdi büyük süpermarketlerin kapalı olması nedeniyle gıda sıkıntısı yaşıyor. Açık olan dükkanlar sadece nakit para alıyor ama para çekecek yer bulmak zor. İnternet yok ve taksiye binmek bile çok riskli görünüyor.
İnternet kesintisi ve telefonların düzgün çalışmaması nedeniyle şehir dışında neler olduğunu öğrenmek zor. Kazakistan hiç bu ölçekte protesto görmedi. Daha önce de protestolar oldu ama hepsi bölgesel ölçekte kaldı.
Bu davetsiz misafirleri kapılarının eşiğinde bulan Kuzey Amerika yerlileri, Koreliler, Vietnamlılar, Iraklılar, Panamalılar, Yugoslavyalılar, Libyalılar, Suriyeliler ve daha çok sayıda şanssız insanın ekleyecek çok şeyi var" ifadeleri kullanıldı.
Blinken'ın Rusya'nın Kazakistan'a asker göndermesine yönelik yaptığı açıklamasına Rusya'dan tepki gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanlığının sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada geçmişte ABD'nin asker gönderdiği ülkeler hatırlatılarak, "ABD evinize girdiğinde hayatta kalmak, soyulmamak ve tecavüze uğramamak zordur.
Kazakistan’ı ülkedeki huzursuzluğu bastırmak için asker davet etmesinin ardından Rus etkisini azaltmanın zor olacağını belirten ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Yakın tarihten bir ders, Ruslar bir kez evinize girdi mi, onları evinizden çıkarmanın bazen çok zor olduğudur" demişti.
Kazakistan iç istihbarat teşkilatının eski başkanı Karim Masimov, şiddetli protestolar sırasında görevden alınmasının ardından Cumartesi günü vatana ihanet şüphesiyle gözaltına alındı.
Ulusal Güvenlik Komitesi (KNB) yaptığı açıklamada, eski başkanı Masimov'un vatana ihanet suçlamalarıyla ilgili soruşturma başlattıktan sonra Perşembe günü gözaltına alındığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kazakistan'ın devam eden şiddetli bir protesto dalgasıyla başa çıkmak için Rusya'dan askeri yardımı isteme kararını şüpheyle karşıladı.
Protestolarda düzinelerce insan öldü ancak Blinken, ABD'nin Kazak hükümetinin protestoların üstesinden gelebileceğine inandığını söyledi ve Rus askerinin konuşlandırılmasının neden gerçekleştiğinin belirsiz olduğunu vurguladı. Rusya liderliğindeki 2 bin 500 askerlik ekibin bir kısmı ülkeye geldi.
Moskova'daki yetkililer, güçlerinin beş eski Sovyet cumhuriyeti ve Rusya'nın bir Avrasya askeri ittifakı olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) kapsamında konuşlandırılmasının geçici olduğunu vurguladılar.
Kremlin Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kazak mevkidaşı Kassym-Jomart Tokayev'in Kazakistan'daki durumu görüşmek üzere "uzun" bir telefon görüşmesi yaptığını duyurdu.
Kremlin açıklamasında, Tokayev'in Putin'i ülkedeki durum hakkında 'ayrıntılı olarak' bilgilendirdiği ve 'olayların istikrara kavuşma yönünde ilerlediğini' söylediği belirtildi. Tokayev ayrıca Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) askeri ittifakına ve "özellikle" Rusya'ya, protestoları bastırmadaki yardımları için teşekkür etti.
Uzun zamandır Orta Asya'daki eski Sovyet cumhuriyetlerinin en istikrarlısı olarak görülen enerji zengini Kazakistan, günlerdir süren artan akaryakıt fiyatlarına yönelik protestoların ayaklanmaya dönüşmesinin ardından, on yılların en büyük kriziyle karşı karşıya.
Artan baskı altında, iki gün önce Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev, Rusya'nın egemen olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'ne (CSTO) 'yurt dışında kapsamlı eğitim almış terörist gruplar' ile mücadele etmesi için çağrıda bulundu.
İttifak, 1999'daki kuruluşundan bu yana giriştiği ilk büyük ortak eyleminde, Rus paraşütçü birlikleri ve askeri birimler de dahil olmak üzere ilk ekiplerin birkaç saat içinde gönderildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tokayev halka hitap ettiği konuşmasında "Almatı'da da 20 bin terörist var, orduya ve kolluk kuvvetlerine teröristlere karşı ölümcül güç kullanmaları ve uyarı yapmadan ateş açmaları talimatını verdim" ifadelerini kullandı.
Tokayev'e göre, en az 20 bin silahlı kişi Almatı'ya saldırdı. Silahlı isyancıların tek merkez tarafından eğitilip koordine edildiğini ve teslim olmayı reddederlerse teröristlerin ortadan kaldırılacağını söyledi.
Rusya Savunma Bakanlığı, Kazak hükümetinin yardım çağrısında bulunmasının ardından, Moskova liderliğindeki bir barış gücüne ait ilk Rus birliklerinin Kazakistan'a ulaştığını söyledi.
Yerel basında çıkan haberlere göre, güvenlik güçleri göstericileri meydandan ve diğer önemli hükümet binalarından uzaklaştırdı ancak şehrin başka yerlerinde de silah sesleri duyulduğu bildirildi.
Almatı'daki çatışmalar, protestocuların birkaç hükümet binasını basmasından bir gün sonra da devam etti. Bir AFP muhabiri, ana meydan yönünden düzenli olarak silah sesleri duyduğunu aktardı.
Yanmış araçlar Almatı sokaklarını doldurdu, birkaç hükümet binası harabeye döndü ve Çarşamba günü protestocular tarafından basılan ve yağmalanan cumhurbaşkanlığı konutunun arazisine mermi kovanları saçıldı.
29 yaşındaki anaokulu öğretmeni Samal, konutun yakınında AFP'ye verdiği demeçte, "İnsanlarımızın bu kadar korkunç olabileceğini bilmiyordum" dedi.
CSTO katılan asker sayısını belirtmediği açıklamasında, "Barış güçleri... durumu istikrara kavuşturmak ve normalleştirmek için sınırlı bir süre için Kazakistan Cumhuriyeti'ne gönderildi" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ayaklanmayı "Kazakistan'ın güvenliğini ve bütünlüğünü baltalamak için dışarıdan beslenen bir girişim" olarak gördüğünü söyledi. Polis, Almatı'daki hükümet binalarında güvenlik güçleriyle gece saatlerinde çıkan çatışmalarda düzinelerce insanın "ortadan kaldırıldığını" açıkladı.
İçişleri Bakanlığı, polisin "sokakları temizlemek için ilerlediğini" ve şu ana kadar yaklaşık 2 bin 300 kişiyi gözaltına aldığını duyurdu. Yetkililer, olaylarda 1000'den fazla kişinin yaralandığını, yaklaşık 400'ünün hastaneye ve 62'sinin yoğun bakıma kaldırıldığını söyledi.
Kazak yetkililer, çıkan çatışmalarda 748 güvenlik görevlisinin yaralandığını, 18'inin de öldürüldüğünü duyururken, iki tanesinin kafasının kesildiğini açıkladı. Protestolar, 2019'da görevi bırakan ve halefi olarak Tokayev'i seçen Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in kurduğu rejim için şimdiye kadarki en büyük tehdit. Tokayev, Çarşamba günü erken saatlerde kabinenin istifa ettiğini açıklayarak huzursuzluğun büyümesini önlemeye çalıştı ancak protestolar devam etti.
Protestolar tırmanırken, yetkililer sokağa çıkma yasakları, hareket kısıtlamaları ve toplu toplantı yasakları ile 19 Ocak'a kadar ülke çapında olağanüstü hal ilan etti. Hükümet Perşembe günü başka bir taviz vererek, "sosyo-ekonomik durumu istikrara kavuşturmak için" "acil" önlemlere ihtiyaç olduğunu söyledi ve altı ay için yeni yakıt fiyatı limitleri belirledi.
Öfkenin büyük kısmı, 81 yaşındaki ve Tokayev'e iktidarı vermeden önce 1989'dan beri Kazakistan'ı yöneten Nazarbayev'e yöneldi. Birçok protestocu "Yaşlı Adam Dışarı!" diye bağırdı. Birkaç tanık AFP'ye, güneydeki Taldikorgan kentinde eski liderin bir heykelinin yıkıldığını anlattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Kazakistan'daki Rus birliklerini ülke kurumlarının kontrolünü ele geçirmemeleri konusunda uyardı ve taraflara itidal çağrısında bulundu.
Fransa merkezli Kazak muhalefet lideri Muhtar Ablyazov, ülkede iktidardaki rejimin sona ermek üzere olduğunu söyledi. Eski enerji bakanı AFP'ye verdiği bir röportajda, "Bu artık sadece zaman meselesi" dedi.
Bazı uluslararası uçuşların durdurulduğu Almatı'da havalimanı dün göstericilerin kontrolüne geçti. Şehirden yağma haberleri de gelirken, Rus medyası şehrin iki hastanesinin 'teröristler' tarafından kuşatıldığını yazdı.
Almatı'daki ana meydanda bir kez daha patlama ve silah sesleri duyuldu. Görgü tanıkları, askeri araçların meydanda göründüğünü söylüyor.
Tass haber ajansına konuşan görgü tanıkları, askerlerin Almatı'daki ana meydanda göstericilere ve çevredeki arabalara ateş açmaya başladığını anlattı. Protestolarda kanun ve düzen ihlali nedeniyle 2 bin kişi gözaltına alındı.
Agence France-Presse (AFP), Almatı'da bugün gerçekleşen çatışmalardan bazı fotoğrafları dünyaya servis etti. Fotoğraflarda belediye binasına girmeye çalışan göstericiler ve güpegündüz dövülen bir kişi görünüyor.
Ria, birkaç güne yayılan protestoların Kazakistan ekonomisine faturasının 100 milyon doları bulabileceğini bildirdi. Rus yayın organı, Almatı meydanındaki kalabalığın dağıtıldığını, küçük bir grubun dükkanlarda yağmaya devam ettiğini yazdı
Kazakistan'ın halihazırdaki başkenti Nur Sultan'da askerlerin sokaklarda devriye gezdiği görülüyor. Rus medyasındaki haberlerde, Kazakistan sokaklarındaki 'silahlı çatışma' vurgusu öne çıkıyor.
Kazakistan'da internet tamamen kapalı. Telegram, Signal ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları kullanılamazken, gösteri haberlerinin yer aldığı iki internet sitesi kapatıldı.
Ukrayna'da sürgünde bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov ise, protestoları koordine etmek için Kiev'de bir merkez kurduğunu belirtti ve sokağa çıkan Kazakların kendisiyle iletişime geçmesi için iki telefon numarası yayınladı.
BBC Rusça'dan Olga Ivshina'nın analizi, 'Mesele sadece yakıt fiyatları değil' başlığını taşıyor: "Protestoların hızla şiddetli bir hale dönmesi Kazakistan'da ve bölgedeki insanları şaşkınlığa uğrattı ve meselenin sadece yakıt fiyatlarından ibaret olmayabileceğine işaret etti.
Genellikle otoriter bir devlet olarak bilinen Kazakistan, istikrarlı bir Orta Asya ülkesiydi. 2019'a kadar Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in iktidarda olduğu ülkede bir kişi kültü oluşmuş, ülke genelinde heykelleri dikilmiş, başkent Astana'nın adı da Nur-Sultan olarak değiştirilmişti.
Fakat hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği bir dönemde bunları dindirmek için görevi bırakmış ve yerine de kendisine yakın bir ismi yerleştirmişti. Etkili bir muhalefetin olmadığı Kazakistan'daki çoğu seçim iktidar partisi tarafından yüzde 100'e yakın oyla kazanılıyor.
Konuştuğum analistler, Kazak hükümetinin toplumda birikmiş öfkeyi hafife aldığını, sandıktan çıkan bir demokrasinin olmadığı ülkede insanların seslerini duyurabilmek için sokağa çıkmak zorunda hissettiğini söylüyor. Ve insanların yakıt fiyatları dışında da sorunları olduğu neredeyse kesin."
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'un Orta Asya Uzmanı Kate Mallinson, "Protestocular Kazak hükümetinin ülkeyi modernize edememesi ve her kademeden insanın hayatını etkileyecek reformları hayata geçirememesi nedeniyle derin bir kırgınlık ve kızgınlık içinde" diyor.
Kazakistan'daki eylemleri tetikleyen petrol zengini Mangistau'da LPG fiyatlarına zam yapılmasıydı. Ancak hükümetin eylemcilerin istekleri doğrultusunda fiyatı düşürmesine karşın, protestolar sürdü. Cumhurbaşkanı Tokayev, "Yetkililerin ülkede istikrarı sağlamak için Mangistau'daki LPG fiyatlarını düşürme kararı aldım" dedi.
Hükümet yanlısı gazetecilerden Yerbol Yedilov'un "Yerbol Online" adlı Telegram kanalında paylaştığı görüntülere göre protestocular Nazarbayev'in memleketi olan Taldıkurgan'da Nazarbayev'in bir heykelini yıktı.
Protestoların durulmaması üzerine Cumhurbaşkanı Tokayev hükümeti görevden aldı. Ardından Başbakan Yardımcısı Alihan Smailov'u geçici başbakan olarak atadı.
Gösterilerin başladığı petrol zengini Mangistau bölgesindeki Zhanaozen kentinde 2011 yılında, güvenlik güçleri, maaşlarının artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle greve giden petrol işçilerinin eylemine müdahale etmiş, 14 kişi yaşamını yitirmişti.
Bu müdahalenin, Kazakistan'ın 1991'de Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanmasından sonra ülkede yaşanan en kanlı olay olduğu bildiriliyor.
Protestoların merkezi olan Almatı ise, Kazakistan'ın en büyük şehri konumunda. Ülkenin güneydoğusunda yer alan şehir, başkent Nur Sultan'a bin kilometre mesafede. 1997 yılı öncesinde de ülkenin başkentiydi. Şimdilerde ise Orta Asya ülkesinin gerek finansal gerekse de kültürel merkezi konumunda.
Yaklaşık 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten kurucu lider Nursultan Nazarbayev 2019'de devlet başkanlığından ayrılmış, yerine onun desteklediği Kasım Cömert Tokayev seçilmişti. 81 yaşındaki Nazarbayev devlet başkanlığından ayrılmasına rağmen ülke yönetiminde hâlâ etkin. Nazarbayev, "Ulusun Lideri'' sıfatıyla yargı muafiyeti gibi bir dizi ayrıcalığa sahip.