08.05.2019 - 10:47 | Son Güncellenme:
Süleymaniye, kuşkusuz İstanbul'un en görkemli camilerinden biri. 1551-1557 yılları arasında inşa edilen ve Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" olarak tanımladığı bu cami, Kanuni Sultan Süleyman devrinde İstanbul'a inşa edilen en önemli yapılardan da biridir. Süleymaniye sadece camiden ibaret olmayan içinde hastane, aşevi, kütüphane gibi yapıların da bulunduğu bir külliye olma özelliği de taşımaktadır.
Sultanahmet ya da Batılıların kullandığı adıyla Blue Mosque yani "Mavi Camii" İstanbul'un en önemli simgelerinden biridir. Yüzyıllarca dünyanın tek altı minareli camii olma özelliği taşıyan Sultanahmet Camii, Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından 1609-1617 yılları arasında 1. Ahmet devrinde inşa edilmiştir. İçindeki mavi çinilerden dolayı "Mavi Cami" olarak da anılan Sultanahmet, Ayasofya'nın tam karşısındadır.
İmparator Justinianus tarafından 532-537 yılları arasından inşa ettirilen ve 1453'e kadar bir bazilika olarak kullanılan Ayasofya, fetihten sonra camiye çevrilmiştir. Mimar Sinan döneminde kapsamlı bir güçlendirme çalışması geçiren Ayasofya, 1935 yılına kadar cami olarak kullanılmıştır. Bu tarihten itibaren müze olarak açık kalan Ayasofya, günümüzde Türkiye'nin en çok ziyaretçi çeken müzesidir.
İstanbul'un en kutsal yerlerinden biri de Eyüpsultan'dır. Mimar Sinan tarafından inşa edilen Camii'de Sahabelerden Eyüp Sultan ve Lala Mustafa Paşa 'nın kabirleri bulunur. İstanbul'un manevi fatihi olarak anılan Eyüp Sultan'ın kabrinin burada olması bölgenin önemini arttırıyor. Cami, dini günlerde ibadet etmek isteyenlerin akınına uğramakta.
İstanbul silüetinin en önemli parçalarından biri olan Yeni Camii ya da diğer adıyla Valide Sultan Camii, Eminönü meydanında, Galata köprüsünün yanıbaşında yer alır. Temeli 1597'de Safiye Sultan'ın isteğiyle atılan cami, 4. Murat döneminde 1665'te ibadete açılır. Bir süredir restorasyon çalışmalarının devam ettiği Yeni Camii'de ibadet ve ziyarete açıktır. Uzun sayılabilecek bir sürede inşa edilen caminin mimarları Davut Ağa, Mustafa Ağa ve Dalgıç Mustafa Paşa'dır.
Sultan Abdülmecit'in annesi Bezmialem Valide Sultan için Garabet Balyan'a yaptırdığı bu cami, İstanbul'un en güzel yapılarından biridir. Caminin yapımını aslında Sultan Abdülmecit'in annesi Bezmialem Valide Sultan başlatsa da ömrü bitmiş halini görmeye yetmez. 1855 yılında açılan Dolmabahçe Camii, Dolmabahçe Camii ve Dolmabahçe Saat Kulesi ile aynı üsluba sahiptir. Barok bir yapı olan Dolmabahçe Camii'ne benzer özelliklerde Ortaköy Büyük Mecidiye Camii, Pertevniyal Valide Sultan Camii, Nusretiye Camii de sayılabilir.
1853 yılında Abdülmecit tarafından Nigoğos ve Garabet Balyan'a yaptırılan Büyük Mecidiye Camii, barok bir üsluba sahiptir. Boğaziçi'nin kıyı köylerinden Ortaköy'de inşa edilen camii, günümüzde İstanbul'un en güzel camilerinden biri olarak anılmaktadır. 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü ile birlikte Boğaziçi'nin en ünlü silüetlerinden birini oluşturan cami, turistlerin de ilgi odağıdır.
Simon Kalfa ve Mustafa Ağa tarafından inşa edilen Nuruosmaniye Camii, Kapalıçarşı'nın hemen yanında yer alır. Barok tarzdaki camii 1755'te ibadete açılmıştır. 3. Osman döneminde açılan camii, Osmanlı'daki ilk barok cami olma özelliği taşır. İnşasına 1749'da 1.Mahut döneminde başlanan caminin bulunduğu arazide daha önce bir mescit vardı.
İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet'in kabrinin de bulunduğu Fatih Camii, kentin yedi tepesinden birinin üstünde yer alır. Bir külliye olarak inşa edilen cami, Atik Sinan tarafından inşa edilmiştir. Ancak Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa ettirilen bu cami, günümüze ulaşamamıştır. 1766'daki deprende yıkılan caminin yerine yenisi inşa edilmiştir. Bugünkü Fatih Camii'nin banisi 3. Mustafa'dır.
Listedeki en yeni cami, resmi açılışı geçtiğimiz günlerde yapılan Çamlıca Camii'dir. Türkiye'nin en büyük camii olma özelliği taşıyan bu yapıda 63 bin kişi aynı anda ibadet yapabilir. Neo-Klasik ve Osmanlı tarzında bir üsluba sahip olan caminin inşasına 2013 yılında başlanmıştı. Çamlıca'da inşa edilen camiden İstanbul'un büyük bir bölümünü görebilmek mümkün.