26.12.2019 - 10:59 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr DHA
Türkiye'nin gözünü çevirdiği Libya'da son haftaların en çok konuşulan başlığı, paralı askerler. Son olarak İngiliz The Guardian gazetesinin Sudanlı paralı askerleri mercek altına aldığı iç savaş ülkesinde, Rus Wagner grup da var.
Darbeci general Halife Hafter saflarında savaşan Wagner Grubu'nun adı, Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinde ayrılıkçı milisler ile Ukrayna Ordusu arasında yaşanan çatışmalarda duyuldu.
Rus ordusunun üniformasını taşımayan, kamuflaj kıyafetli Wagner Grup askerleri 2014 yılında Kırım'daki çatışmalar sırasında da sahneye çıktı.
Ardından Rus paralı askerler Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Venezuella gibi karışıklık yaşanan ülkelere gönderildi.
'Putin'in özel ordusu' olarak bilinen Wagner Grup, Rusya lideri Vladimir Putin'e yakınlığıyla bilinen ünlü Rus milyarder Yevgeniy Prijogin tarafından finanse ediliyor.
Moran Security Group adlı özel güvenlik şirketinin bünyesinde 2013 yılında Slav Kolordusu (Slavyanskiy Korpusk) adıyla faaliyete başlayan birlikte 267 sözleşmeli asker, Suriye'de petrol sahalarını ve boru hatlarını korumakla görevlendirildi.
Daha sonra bu ülkedeki iç savaşa da katılan birlik, önceden Rusya ordusunun istihbarat birimlerinde görev yapan eski yarbay Dmitriy Utkin'in komutasında Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalarda aktif rol üstlendi.
Rus basınında yer alan bazı haberlerde, Wagner Grubu'nun Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı hareket ettiği iddia edildi.
The Bell sitesi, 2015 yılı itibarıyla Wagner Grubu'nun yıllık bütçesinin 10,3 milyar rubleyi (yaklaşık 166 milyon dolar) bulduğunu yazdı.
Uzmanlara göre yaklaşık 6 bin kişiden oluşan Wagner Grubu'nda sözleşmeli askerlerin aylık maaşları 2-3 bin dolar civarında.
Paralı savaşçılar, yerine getirdikleri görevlere göre ayrıca prim de alıyor. Savaş bölgelerinde ölmeleri halinde ise yakınlarına 50-80 bin dolar tazminat ödeniyor.
Wagner Grunu'nun Rus devleti ve ülkede etkinliği olan zengin isimler tarafından finanse edildiği de iddialar arasında.
İddiaya göre Nazi Almanyası'nın hayranı olan Dmitriy Utkin'in, Wagner Grubu adını seçerken, Hitler'in en sevdiği müzisyen olan Richard Wagner'e atıfta bulunduğu belirtiliyor.
Rusya yasalarında, devlete bağlı olmayan silahlı grupların başka bir ülkede askeri faaliyette bulunması yasak. Bu durumda 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Kiralık askerlerin finansmanı ve eğitiminde bulunan kişiler için ise bu ceza 15 yıla çıkıyor. Rusya'da son yıllarda Wagner Grubu'nun faaliyetlerinin yasal hale getirilmesi için girişimler sürüyor.
Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'da konuyla ilgili yasa tasarısı sunulurken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da paralı askerlerin haklarının korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılması fikrini desteklediğini açıklamıştı.
İngiliz The Guardian gazetesi, hafta başında Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini internet sitesinin manşetinden duyurmuştu. Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerin desteklediği General Halife Hafter adına savaşan iki ayrı Sudanlı militan grubunun liderleri, son dönemde yüzlerce yeni paralı askerin aralarına katıldığını açıklamıştı.
Güney Libya'daki bir üste açıklama yapan Sudanlı militan grubun lideri, "Çok sayıda genç geliyor. Kalacak yer temin edemiyoruz" cümlesiyle yeni akını anlattı. Komutanın verdiği bilgiye göre, halihazırda 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'da savaşıyor.
Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" diyor.
Trablus yakınlarındaki bir üste Guardian'a konuşan bir Sudanlı komutan ise, Libya'dan ayrılış için bir takvim sunmuyor ancak geçici olarak ülkede bulunduklarını söyleyebiliyor.
The Guardian'daki haberin detaylarında Birleşmiş Milletler'in (BM) yayınladığı 376 sayfalık Libya raporundaku Sudanlılar bölümü de var. Aralık ayının başında paylaşılan rapora göre, Libya'ya Sudanlı akını 2019'da başladı ve bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırma riski bulunuyor.
Resmi raporlarda yer almasa da Sudanlı paralı askerleri Libya'ya sokan ülke, elbette Birleşik Arap Emirlikleri.
BM raporundaki bir başka ayrıntı ise, Libya'ya 25 Temmuz'da paralı asker göndermeye başlayan kişi, Muhammed Hamdan Dagalo. Bilinen ismiyle Hemedti. Hemedti, Sudan'daki katliamlarla adını duyurdu ve darbeden sonra Askeri Konsey'in iki numarası oldu.
General Hafter'in devirmek için geçtiğimiz Nisan ayından bu yana savaştığı Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Türkiye'nin müttefiki.
Ankara ve Trablus yönetimleri, Kasım ayında Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmayı imzalayarak bölgede depreme yol açmıştı.
Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail'in paniklemesine neden olan anlaşma, aynı zamanda askeri ve güvenlik işbirliğini de kapsıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) 14 Aralık'ta gelen 'güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırası', üç yıl geçerli olacak.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından tanınan Trablus yönetimi, 20 Aralık tarihinde söz konusu anlaşmayı onayladığını duyurdu.
Anlaşmaya göre, Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek Türkiye, ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'ya "Misafir Personel" olarak adlandırılan 'savunma ve güvenlik kuruluşu mensubu siviller' ve birlikler gönderilebilecek. Askeri gereçler hibe edilebilecek, satılabilecek ya da kiralanabilecek. Anlaşma, teknoloji transferi için Libya'ya lisans verilmesinin de önünü açıyor.
Anlaşmanın Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından onaylanmasıyla, Türkiye'den gelecek askeri yardımın da önünü açmış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamada Rusya'nın Libya'nın doğusundaki Hafter kuvvetlerine paralı askerlerle destek faaliyeti konusunda Türkiye'nin sessiz kalmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç yıl geçerli olacak anlaşma için "Libya'nın talep etmesi halinde asker gönderilmesi için hak doğar" dedi. Dün yaptığı açıklamada ise, Rusya merkezli paralı asker grubu Wagner Group’a değindi: "5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan Wagner diye girenler, oraya hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri var."
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı, "Libya’da Mısır’ın ne işi var? Libya’da Abu Dabi yönetiminin ne işi var? Gelip oraya girdiler mi? Girdiler… Ve biliyorsunuz Hafter meşru bir siyasetçi değil, adam gayrimeşru Ona meşruiyet kazandırmanın gayreti içinde olanlar var" ifadesini kullanıp şöyle devam etti:
"Peki bunun içinde kimler var? Mısır var, Abu Dabi var, Fransa var, hatta İtalya var. Şimdi maalesef Rusya’nın da kendisi görünmese de bakıyorsunuz oluşturduğu bir şirket var. Wagner denilen kuruluş vasıtasıyla bunlar adeta Hafter’in paralı askerleri olarak onun yanında görev yapıyorlar."
Kuzey Afrika ülkesinde bu gelişmeler yaşanırken, gözlerin çevrildiği ABD'den kafa karıştıran bir açıklama geldi. Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, BM tarafından da kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni tanımaya devam etmelerine rağmen iç savaş ülkesinde tarafsız olduklarını söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan aynı yetkili, Washington yönetiminin Rusya'nın desteklediği General Halife Hafter'in yoğunlaşan saldırıları konusunda 'endişe' duyduğunu da aktardı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor.
Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 76 yaşında olan Hafter halihazırda başkent Trablus'u kuşatmış durumda. Ülkenin büyük bölümünü kontrol eden Hafter'e ait bir üste, bu yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM raporlarına göre, ülkede Nisan ayından bu yana gerçekleşen çatışmalarda yüzlerce sivil yaşamını yitirdi ve 128 bin sivil yerinden oldu.
BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus, Misrata ve Sirte hattını kontrol ediyor. Hükümetin Başbakanı Fayez Mustafa el Sarraj. En güneyde ise diğer askeri güçler yine doğudan batıya kadar bir hatta sahip. Bu hat Nijer ve Çad sınırları boyunca uzanıyor.
Libya, son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin ana güzergahı. Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşamadan Akdeniz'de boğularak hayatını kaybetti.
Libya'da Temmuz ayında bir göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin öldüğü saldırının arkasında bir yabancı ülke vardı.
Bir Birleşmiş Milletler (BM) belgesine ulaşan BBC, savaş uçağı ile düzenlenen saldırı sonrası hakkında soruşturma açılan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu tespit etti.
OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika’da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75’inden daha fazlasına karşılık geliyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.