Ingvar Kamprad 40 milyar dolar civarındaki servetiyle dünyanın sayılı zenginlerinden. IKEA'nın kurucusu olan kurt iş adamı, kibrit çöpü satarak başlamıştı. Tasarruf etmek ve para kazanmak için özel hayatında ve şirket yönetiminde inanılmaz yöntemler uygulayan Ingar Kamprad Varyemez Amca olarak da biliniyor. Habertürk’ün haberine göre, 92 yaşındaki milyarderin inanılmaz öyküsü. 1926 yılında çiftçi bir ailenin oğlu olarak İsveç'in fakir bölgelerinden Smaland'da dünyaya gelen Ingvar Kamprad daha 5 yaşındayken komşularına kibrit çöpü satarak ticaret hayatına başlıyor. Kamprad, 10 yaşına geldiğinde Noel zamanı mahallede bisikletle dolaşarak yılbaşı dekorasyonları, balık ve kalem de satmaya başlıyor. 2-3 katına, müşterisini bulduğunda maliyetinin 5 misline sattığı ürünlerden inanılmaz mutlu olduğunu da gizlemiyor. Hatta bunun hayatındaki en büyük tatmin olduğunu söylüyor. Okumayı geç sökse de derslerinde başarılı olan Ingvar Kamprad arkadaşları oyun oynarken para biriktirmeye başlıyor ve 1943 yılında babasının hediye olarak verdiği parayla da IKEA markasını yaratıyor. IKEA markası kendi isim ve soyisminin, çiftliklerinin (Elmtaryd) ve köyünün (Agunnaryd) baş harflerinin birleşiminden ibaret. Özel bir anlamı yok. Pek çok tüketim mallarının satıldığı IKEA için Kamprad, asıl talep edilen kalemler için hayatında ilk kez 63 dolar kredi çektiğini söylüyor. O parayla Paris'ten 500 kalem getirtmiş. Ücretsiz kahve ve kurabiye ikram ederek kalemlerin promosyonlarını yapan IKEA çok başarılı olunca Kamprad, fırsat bulduğunda bu taktiği uygulamaya devam etmiş. IKEA restoranları fikri ta o zamanlar aklına geliyor ve bugün sadece mağazalardaki restoran ve cafelerin geliri 1.8 milyar dolar. IKEA, asıl patlamayı ise 1951 yılında girdiği mobilya işinde yaptı. Rakibi Alvesta'nın gazete ilanıyla lüks sanılan mobilyacılığa kayıtsız kalamayan Kamprad, ucuz üreticilerle anlaşarak şu an çok moda olan ilk kataloğunu bastı. 60 tane pahalı sandalye satmaktansa 600 tane ucuz sandalye satmak daha iyidir düsturuyla hareket eden Kamprad, fiyatları kırdığı için tedarikçilerden boykot yese de pes etmemiş. Ülke içerisinde kurduğu montaj fabrikasına Polonya'dan mobilya hammaddesi ithalatına başlayarak kendi üretimine başlamış. Günümüzde bilinen türden ilk IKEA mağazasının açılış tarihi ise 1953. Amerika'daki öde taşı sistemini inceleyen ve etkilenen Kamprad, 1965 yılında Stockholm merkezinin dışında 31 bin metrekarelik en büyük mağazasını açtı. Kamprad'ın kiraları düşüren, mağaza kapasitesini ve park alanlarını genişleten bu dahiyane fikriyle firması daha fazla müşteriye ulaştı. Nakliye maliyetlerini azaltmak için de birleştirilmeye hazır mobilya parçalarıyla satış yapılmaya başlandı. İçlerine kılavuz kondu ve bulmaca gibi gelen bu mobilya işini insanlar çok sevdi. Yetmedi, insanların aldıklarını taşıması için bir de araçların üstlerine monte edilen kızak fikrini geliştirip satmaya başladı. Satışlar çok kısa sürede 2 misli artış gösterdi. IKEA mağazalarındaki rafların talepten dolayı çabuk boşaldığını görünce mağazayı showroom olarak kullanmaya karar verdi ve depoyu ayırdı. İnsanlar mağazadan ürün seçip depodan yükleme başladılar. Kamprad, böylelikle taşıma işini de müşteriye yaptırarak ana giderlerinden birini paralı hâle getirdi ve ciddi tasarruf etmekle kalmadı, üstüne servet kazandı Ingvar Kamprad'ın tek tasarruf yöntemi bu değil elbette. Kurt iş adamı sırf az vergi ödemek için firmasını önce Kopenhag'a, ardından Amsterdam'a taşıdı. Kamprad, tasarruf etmek için saçlarını gelişmekte olan ülkelerde kestiriyor. 2016 yılında verdiği bir röportajda son olarak Vietnam'da berbere gittiğini söylemişti. Berber kuralını, bir defaya mahsus , 2008 yılında, Hollanda'da bozmuş. Bir davete gitmek için 22 euro tutarındaki faturayı ödemek zorunda kalmış. IKEA'nın kurucusu kıyafet konusunda da oldukça tutumlu. Bit pazarından, ikinci el kıyafetler alarak gardrobunun büyük bir kısmını oluşturuyor. Yıllardır aynı cüzdanı, saati kullanmaktan gocunmuyor. Bu tarz ürünlerin birer amaç değil araç olduğunu düşünerek gösterişini yapmayı anlamsız buluyor. Kamprad iş yemeğe gelince de Michelin yıldızlı ya da lüks restoranları bir kenara bırakarak IKEA restoranlarını tercih ediyor. Hatta sayıyla verilen tuz ve karabiberi de evine götürerek kullandığını söylüyor. Zenginlikte kendisiyle aşık atmayacak kişiler özel uçaklarda seyahat ederken Kamprad ucuz uçuş firmalarıyla ekonomi sınıfında işini halletmeyi seviyor. Bu alışkanlığını hep sürdürüyor. Araba konusunda aşırı mütevazı bir seçimi var. 1993 model steyşın vagon Volvo 240 marka otomobilini 20 yılı aşkın bir süredir kullanmaya devam ediyor. Kamprad'ın ev tercihi de bir o kadar sade. Az vergi vermek için gittiği İsviçre'den 2014 yılında İsveç'e dönen iş adamı mobilyalarını 88 yaşında olmasına rağmen kendisi kurmuş. Ev için erzak alışverişini yaparken marketlerin indirim günlerini takip ediyor, kampanyalı malları tercih ediyor ve birkaç liralık da olsa avantaj sağlayan mağaza kartlarını hep kullanıyor. Kamprad, eli çok sıkı olmasına rağmen, ifşa etmese de yoksullar için ciddi bağışlar yaptığı biliniyor. 2014 yılında ülkenin en iyi girişimcisi ödülünü alan Kamprad, buradaki konuşmasında Evde yenmesine izin verilmeyen, ahıra gönderilen perişan hâlde işçiler gördüm. demişti. IKEA'nın kurucusunun bir de evlat edindiği kızı ve INGKA isminde hayır işleri yapan da bir kuruluşu var. Ingvar Kamprad'ın başarılarla dolu kariyerinde hayatımın en büyük hatası dediği kara bir lekeyi de kabulleniyor. IKEA'nın kurucusu, Alman annesinin bir Hitler hayranı olması dolayısıyla bir dönem Nazi Partisi'nin toplantılarına katılmış. 2. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalan İsveç'te Nazi faaliyetleri 1945'ten sonra devam etmiş. 20'li yaşlarının başındaki Kamprad da 1948 yılına dek toplantılara katılmayı sürdürmüş ancak sonrasında bırakmış. Ingvar Kamprad, bu hatasından dolayı tüm çalışanlarına bir mektup yazarak af dilemişti. Ikea’nın bugün dünya genelinde 340 adet mağazası var. Şehir merkezinden uzak, daha ucuz bölgelere mağaza açan Ikea 2016’nın ilk 8 ayında 39 milyar dolar ciroya ulaşmıştı. Yazar Malcolm Galdwell için Ingvar Kamprad iş dünyasında nadir bir tür. Titizlik, açıklık ve karşı çıkma özelliklerini yenilikçiliğinin temel yapıtaşları olarak görüyor. Kamprad, 95 yaşına merdiven dayamasına rağmen şirketi hâlen kendisi yönetiyor. Özellikle stratejik kararları kendisi vermekten çekinmiyor. Kamprad'ın 3 oğlu Peter, Jonas ve Mathias ise şirkette üst düzey yönetimden ve özellikle yeni mağazalardan sorumlu.