05.01.2022 - 11:35 | Son Güncellenme:
2010 yılında bir otel inşaatı sırasında keşfedilen ve sonrasında yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan bu mozaikler dünyanın yekpare en büyük mozaiği olma özelliği taşıyor. Günümüzde otelin içinde bir müze olarak hizmet veren bu bölüm, Hatay turizminin yeni gözdelerinden olmayı başardı.
Anadolu'da ilk inşa edilen dini yapı olarak bilinen Habib-i Neccar Cami, Hatay'ın simge mekanlarından birisidir. 636 yılında, Hazreti Ömer'in halife olduğu dönemde inşa edildiği düşünülen yapı, Hristiyan dünyasında da büyük öneme sahiptir. Çünkü burası sonraları Bizans tarafından ele geçirilmiş ve kiliseye dönüştürülmüştür. 13. yüzyılda Baybars'ın bölgeye girişiyle kilise tekrar camiye dönüştürüldü. Habib-i Neccar Caminin en önemli özelliği ise Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında hoşgörünün simgesi olarak bilinmesidir.
Dünyadaki en büyük ikinci mozaik koleksiyonun bulunduğu Hatay Arkeoloji Müzesi, tarihi eserler diyarı olarak biliniyor. Hatay ve çevresinde yapılan kazılar sonucunda bulunan eserlerin sergilendiği müze 1948 yılında faaliyete geçmiştir. Hitit dönemlerinde Bizans'a kadar, Helenistik dönemlerden Roma'ya kadar yaklaşık 35 bin tarihi eser burada sergileniyor. Bu nedenle Hatay gezinizde Arkeoloji Müzesini görmeniz açınızda fayda sağlayabilir.
Samandağ'da bir tepenin üzerinde inşa edilmiş Aziz Simeon Manastırı günümüze kadar varlığını ne yazık ki sürdürememiştir. Ancak kalıntıları gidip görülmeye değer. Yaklaşık 1500 yıl önce yapıldığı düşünülen manastırın bulunduğu yerin doğal manzarası, fotojenik olarak biliniyor. Toplu taşıma ile ulaşılamayan manastır günümüzde yok olma sorunu yaşıyor.
Dinlerin bir arada yaşadığı şehir olarak tarihte bilinen Hatay'ın diğer önemli yapılarından birisi, St. Pierre Kilisesi'dir. Hristiyanlık dininde çok önemli bir yere sahip olan kilise, Hatay'a 35 kilometre uzaklıktadır. Hazreti İsa'nın 12 havarisinden birisi olan Aziz Petrus, ilk toplantılarını bu kilisenin içerisinde yapmıştır. Kilise, Katolik inancın dünyaya yayılmasını sağlamıştır. Hristiyanlık kelimesi ilk olarak burada kullanılmıştır.
Roma İmparatoru Vespasian tarafından sel ve taşkınlardan korunmak adına yapılan Titus Tüneli, Milattan Sonra 69 yılında yapımına başlanmış, İsa'dan Sonra 81 yılında tamamlanmıştır. Dağın oyulmasıyla yapılan tünelde köleler ve lejyonlar çalıştırılmıştır. 7 metre yüksekliğinde olan tünel, 1380 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğindedir.
Roma dönemine ait olan bu tarihi eser, Titus Tüneli'nin çok yakınında bulunuyor. Dolayısıyla buraya Titus Tüneli'ni keşfettikten hemen sonra gelebilir, iki tarihi eserin varlığına aynı anda şahitlik edebilirsiniz. Roma dönemi Kralının mezarı ve halk mezarlığı burada bulunuyor.
Hatay'ın Payas ilçesinde yer alan kale, il merkezine 70 kilometre uzaklıktadır. Yapımı ilk olarak Haçlılarca yapılmış, Osmanlılar tarafından yıkılıp tekrar inşa edilmiştir. Bizans başta olmak üzere birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Payas Kalesi, Hatay'ın simge yapılarından birisidir. Hatay'a gelmişken tarihi yapıyı görebilirsiniz.
Doğa harikası olarak tabir edilebilen bu şelale, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde bulunuyor. Şelale yaklaşık olarak 20 metreden dökülüyor. Huzurlu vakit geçirmek isteyenleri ziyarete bekleyen şelale, doğanın insana sunmuş olduğu sayılı birkaç yer arasında olduğu söyleniyor.
Halk arasında Hazreti Musa'nın sası olduğu düşünülen bu ağacı yaşı 3 bin civarındadır. 16 metre yükseklikte olan Hıdırbey Musa Ağacı doğanın en güzel sunumlarından biri olarak kabul görüyor. Hatay'a gittiğinizde zamanınız olursa, Hıdırbey Musa Ağacını görmenizi tavsiye ediyoruz.