20.01.2022 - 15:05 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
İrlandalı ilkokul öğretmeni Ashling Murphy'yi öldürmekle suçlanan 31 yaşındaki Slovak Jozef Puska, tutuklanmadan önce dün gece mahkemeye çıktı. Mahkeme binası önü bir anda hareketlendi.
Genç öğretmen Ashling Murphy, saat 16.00 sıralarında İrlanda'da Cappincur'da bir kanalda şiddetli saldırıya uğradı. Durrow Ulusal Okulu'nda çalışan yetenekli müzisyen, hedef alındığı sırada her zamanki rotasında egzersiz yapıyordu.
Polis, şüphelinin sebepsiz ve rastgele bir saldırıda bulunduğuna inanıyor. Olaydan sonra 40 yaşlarında olan şahıs gözaltına alındı. Saldırıya çevredeki diğer yürüyüşçüler de tanıklık etti.
Memurlar, ilkokul öğretmeni ile saldırganın birbirini tanımadığına inanıyor. Bir kaynak şunları söyledi: "Bu, bir akşam koşusu için dışarı çıkmış genç bir kadına tamamen rastgele ve korkunç bir saldırıydı, genç kadın ölümcül şekilde yaralandı."
Salı günü tutuklanan Jozef Puska, Çarşamba günü saat 20:15'te Tullamore Bölge Mahkemesi'nde hakim önüne çıktı. Puska, Tullamore Bölge Mahkemesinin özel duruşmasına getirilirken adliye binası önünde toplanan kalabalığın öfkesinden polis yardımıyla kurtuldu.
Irish Independent'a göre, Yargıç Catherine Staines'in huzurundaki duruşmaya Murphy'nin akrabaları da katıldı. Bazı insanların genç öğretmenin resmini taşıdığı görüldü.
Tullamore'da yaşayan Slovak adam, Dublin'deki bir hastaneden taburcu edildikten sonra tutuklandı ve Ashling'in ölümünün ana şüphelisi olarak cinayetin işlendiği kasabada sorguya çekildi. Yetkililer, 23 yaşındaki genç kadının öldürülmesiyle ilgili olarak Çarşamba günü erken saatlerde tutuklanan 30 yaşlarındaki bir başka kişinin de serbest bırakıldığını söyledi.
Tutuklanmadan önce Puska beş geceyi Dublin'de geçirdi, ellerinde ve yüzündeki yaralar nedeniyle tedavi gördü - bunların bir kısmı zanlının kendi kendini yaralaması sonucu oluşan yaralardı.
Slovak zanlının bir akrabası, bıçak yaralarının tedavisi için hastaneye getirdi. Puska, bir barda kavgaya karıştığı için bu yaraların meydana geldiğini iddia etti. Polis, daha öncesinde hastanelere 'şüpheli' yaralarla gelenlere karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulunmuştu ve zanlı hastaneye geldiğinde alarma geçti.
Dedektifler adamı sorgularken, polis memurları saldırı mahallinde bulunan DNA ile eşleşip eşleşmediğini görmek için şüpheliden DNA örnekleri aldı. Polis, Ashling'in öldürülmeden önce saldırgana karşı koymak için anahtarlık kullanmış olabileceğini ortaya çıkardı.
Zanlı kısa süren duruşmada mahkemeye konuşmadı ancak gazete, mahkemenin kendisine cinayet suçlaması sorulduğunda Puska'nın 'suçsuz olduğu' yanıtını verdiğini yazdı.
uruşma sona erdiğinde, Puska hemen hapishaneye giden bir polis minibüsünün arkasına yerleştirildi ve üniformalı memurlar arka kapıyı kapatmak için arabanın peşinden koşturdu. Konuyla ilgili olarak savcılık bir dosya düzenleyecek.
Cinayetinden ardından yerel meclis üyesi Declan Harvey, Irish Sun'a şunları söyledi: "Pandemi sırasında burası hepimizin akıl sağlığını korudu çünkü kanal kenarında yürüyebileceğimiz bir yer olması huzur ve keyif veriyordu."
"Bugünkü trajediden sonra burası ne kadar kullanılır, kaç kişi kullanır, insanlar nasıl hisseder bilmiyorum. Şu anda orada kendi başına yürüyen kendi karım için korkardım. Ailesine taziyelerimi sunmak istiyorum, bir türlü anlayamıyorum.
"Tam bir şok, buradaki tüm komşularım şokta, bazıları çocuklarını oraya yürüyüşe getirmeye çok korkuyor. Tanrı aileye yardım etsin, zavallı kızın koşuya çıkması ve ailenin bu gece bu haberi alması inanılmaz, yürek parçalayıcı."
Yüksek Eğitim Bakanı Simon Harris de dün gece Ashling'in ailesine taziyelerini iletti. Bakan Harris, "Genç bir kadın, öğleden sonra koşuya çıkmış ve vahşice öldürülmüş. Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için hepimiz harekete geçmeliyiz. Hepimizin sorumluluğu var" dedi.
Sinn Fein lideri Mary Lou McDonald, "Korkunç. Genç bir kadının hayatı güpegündüz kalabalık bir yerde vahşice çalındı. Bu olay ailesi, arkadaşları ve toplum için bir kabus" ifadelerini kullandı.
Dünyanın konuştuğu cinayette karar günü... İngiltere'nin Birmingham kentinde yaşayan Keeley Bunker, eylül ayında akşamı saatlerinde gittiği konserden bir daha eve dönmedi.
Keeley'nin cansız bedeni, Wigginton Park yakınlarındaki dere yatağında bulundu. Yarı çıplak halde bulunan genç kadının cansız bedeninin üstü, çalılarla örtülmüştü. Keeley'nin ailesi ve arkadaşları yıkıldı.
20 yaşındaki Keeley, Manchester'lı ünlü rap şarkıcısı Aitch'in Birmingham'daki konser alanı O2'de verdiği konsere gitmişti. Genç kız konser için heyecanlıydı. Twitter hesabından attığı son tweet'te, "Umarım konserde Aitch beni görür ve evleniriz" diye yazmıştı.
Ancak Keeley bir daha eve geri dönmedi. Genç kızın ailesi ve arkadaşları onun için endişeliydi. Polis ekipleri Keeley için geniş çaplı bir arama başlattı. Genç kızın cansız bedeni, 20 Eylül 2019'da Wigginton Park'taki dere yatağında bulundu. Adli birimler olay yerini incelemek ve kanıt aramak üzere bölgesi kapattı.
Keeley Bunker'ın cesedi, olay yerinden otopsi incelemesi yapılmak üzere hastaneye sevk edildi. Yapılan inceleme sonrasında genç kızın tecavüze uğradığı ve boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Keeley Bunker'ın arkadaşları, Tamworth'ta bulunan parka çiçekler ve rengarenk kağıtlara yazılmış mesajlar bırakarak arkadaşlarını andı. Cinayet zanlısı Wesley Streete, Stafford Crown Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmasında, Keeley Bunker'a tecavüz ettiği ve öldürdüğü suçlamalarını reddetti.
Streete'in yargılanmasına geçen ay başlandı. 20 yaşındaki Keeley Bunker'a önce tecavüz edip ardından öldürmekle suçlanan Wesley Streete, korkunç cinayetin bir "kaza" olduğu iddia etti. 20 yaşındaki Wesley Streete, tutuklu olarak çıkarıldığı mahkemede 19 Eylül 2019'da gerçekleşen olayı anlattı.
Keeley Bunker'ın "güvendiği" bir arkadaşı olduğu ifade edilen cinayet zanlısı, Keeley ile ilişkiye girdiklerini ve sevişme sırasında boğazını sıkarken genç kadını yanlışlıkla öldürdüğünü ileri sürdü.
Yalnızca 1 merte 50 santimetre boyunda ve 41 kilo ağırlığında olan Keeley'nin yarı çıplak cansız bedeni, Tamworth'taki Wigginton Park'ta üzeri yapraklar ve dallarla kaplı şekilde bulunmuştu.
Bunker'ı kasten öldürdüğünü reddeden zanlı, kurbanın ailesine ve arkadaşlarına yalan söylediğini ise kabul etti. Yalan söylemesinin sebebi olarak ise utanmış ve korkmuş olmasını gösterdi.
Mahkemeye çıkartılarak avukatı Rachel Brand tarafından sorgulanan Wesley Streete, Brand'in "Keeley öldüğünde beraber miydiniz? Nasıl öldü?" sorusuna şu cevabı verdi: "Evet beraberdik. Konserden dönüşte parkta ilişkiye giriyorduk. Kollarımı boynuna dolamıştım ve yanlışlıkla onu öldürdüm."
Wesley Streete, avukatın "Neden olanlarla ilgili yalan söyledin?" sorusuna ise "Çünkü korktum." yanıtını verdi. "Nasıl öldüğünü ve diğer insanlara nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Kendime utandım ve çok korktum, polise ve diğer herkese açıklamaktan korktum."
Mahkemeye sunulan yeni kanıtlar 20 yaşındaki Keeley Bunker'ın, Birmingham'da bir gece kulübünde arkadaşlarıyla eğlendikten sonra, kendisine tecavüz edip öldüren arkadaşı Wesley Streete için sarfettiği sözleri ortaya çıkardı.
Keeley'nin arkadaşlarına "Wesley beni eve bırakacak, merak etmenize gerek yok" dediği ortaya çıktı. Ayrıca Keeley'nin gece kulübünde başına geleceklerden habersiz bir şekilde katiliyle dans ettiği görüntüler mahkemeye delil olarak sunuldu.
Jüri üyeleri, sekiz saat tartıştıktan sonra kararını açıkladı ve Wesley Streete'i tecavüz ve cinayetten suçlu buldu. Wesley'nin alacağı cezanın Cuma günü açıklanacağı duyuruldu. Mahkeme salonunda çıt çıkmazken karar açıklandı. Wesley Streete, 30 yıl hapse mahkum edildi. Bugüne dek 319 gün hapis yattığı için, Wesley 29 yıl ve 46 gününü daha parmaklıklar ardında geçirecek.